Sweet guy translate Turkish
424 parallel translation
Such a sweet, sweet guy was he
Ne tatlı, ne tatlı bir adamdı
- I'm really a sweet guy.
- Ben tatlı biriyimdir.
A sweet guy.
- Çok tatlı bir adam.
You, me, the sweet guy I work for.
Sen, ben, şu sevimli patronum.
He's a very sweet guy... and he's deeply unhappy.
Çok tatlı bir adamdır ve fazlasıyla mutsuz.
- Sweet guy.
- Tatlı çocuktur.
Cliff's a sweet guy.
Cliff çok sevimli biri.
She kicks you out and you expect me to believe that you're a sweet guy that wants to do right by me?
Seni kapı dışarı ediyor, sen de artık bana iyi davranmak isteyen sevimli, mütevazı biri olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
He was this real sweet guy who was crazy about me, but I just didn't feel the same way about him.
Benim için deli olan gerçekten tatlı bir adamdı. Ama ben onun için aynı şeyleri hissetmiyordum.
I think he's a sweet guy, the few times that I've met him.
Sadece birkaç kez karşılaşmış olsak da iyi biri olduğunu düşünüyorum.
What happened to that sweet guy from the coffee shop?
Kafedeki o tatlı çocuğa ne oldu?
Jackie's a sweet guy, but kinda dumb for a company president.
- Jackie iyidir hoştur ama, şirket başkanı olmayacak kadar aptaldır.
Bighearted sweet guy.
Büyük kalpli sevimli çocuk.
He was a very sweet guy. But he did leave a note, however. He mentioned the name Betty.
Tatlı biriydi, ama Betty'i belirten... bir not bırakmış.
He's a sweet guy.
O tatlı biri.
Poor little sweet guy.
Zavallı küçük tatlı adam.
Sweet guy.
Düşünceli adam.
- What a sweet guy.
- Ne iyi bir çocuk.
Look, Russell you're a very sweet guy, but I gotta be honest with you.
Bak, Russell sen çok tatlı bir adamsın, ama sana doğruyu söyleyeceğim.
It's so perfect. He's a nice, sweet guy.
Bak harika biri, çok şeker ve düzgün bir adam.
Never married, no kids, just a sweet guy.
Hiç evlenmemiş, çocuğu yok. Sadece şeker bir adamdı.
He's a sweet guy.
Tatlı bir insan.
Because I'm a nice guy... a sweet guy.
Çünkü ben iyi biriyim... Hoş biriyim.
All right, so he wasn't so skinny but he was a very smart, really sweet guy which is more than I can say for the two of you.
Tamam, tamam, ne olmuş o kadar sıska değilse? Ama çok zeki, çok iyi bir adamdı. Bu siz ikiniz için söyleyebileceğimden çok daha fazla.
Gus was a sweet guy.
Gus harika biriydi.
He's a very sweet guy.
O çok tatlı biri.
Sweet guy.
Tatlı çocuk.
Because you don't go into a guy's office in a blackmail payoff, sweet.
Çünkü şantaj hesaplaşması için herifin tekinin ofisine gidilmez tatlım.
- What a sweet wonderful guy.
- Ne tatlı, harika biri.
I want a guy who'll be sweet with me.
Bana tatlı davranacak birisini istiyorum.
- 1 sweet guy.
- Şeker bir adam.
I just think you can't run off and marry a guy after making sweet love to yours truly.
Ben sadece, gerçekten sevdiğin biri ile sevişip... ondan sonra gidip başka bir herifle evlenemezsin diye düşünüyorum.
He was a sweet old guy.
Sevimli yaşlı bir adamdı.
Whoever goes is gonna have an opportunity at sweet-talking the guy, so we better send somebody that we all trust.
Kim giderse gitsin, tatlı diliyle adamı bağlayacaktır yani, hepimizin güvendiği birini yollamak daha mantıklı.
#'cause one lonely guy # # might change the world # # for one lonely girl # # and life would be so sweet # # if only she could meet # # one lonely guy # # one lonely #
# dünyayı değitirbilir # # tek bir yanlız kadın için # # ve hayat çok tatlı bir hale gelir # # şayet sadece onunla buluşabiliyorsa # # bir yanlız adam # # bir yanlız #
You're a sweet, sensitive guy but you're very naive.
Tatlısın, hassas bir adamsın ama çok safsın.
Norm's such a sweet, cuddly guy.
Norm çok tatlı, sevimli bir insan.
I don't even deserve a sweet, considerate suddenly successful guy like Seymour.
Seymour gibi böyle tatlı düşünceli ve şimdi de başarılı birini haketmiyorum.
- [Both chuckling] - What a sweet guy.
Ne nazik bir adam.
How about a guy called Toots Sweet?
Peki, Toots Sweet isimli biri?
This old voodoo guy Toots Sweet.
Sonra yaşlı voducu Toots Sweet.
You are so sweet to that guy.
Ona karşı çok iyisin.
Oh, and don`t be the sweet, nice guy from brooklyn on this one.
Ha Leon, Lütfen Brooklyn'den gelen tatlı şeker çocuğu oynama
You getting sweet on this guy?
O herifle dost mu oldun?
He fired this really sweet old guy who'd been there for, like, 27 years...
27 yıldır çalışan çok tatlı bir adamı kovdu.
Sweet old guy.
Çok tatlı biri.
Sweet old guy looking for someone named Thomas.
Thomas diye birini arayan sevimli bir ihtiyar.
Nader's a sweet old guy.
Nader tatlı bir ihtiyar.
Such an ugly disease for such a sweet little guy to have, isn't it?
Ne iğrenç bir hastalıktır karşı böyle güzel bir küçük çocuk?
You know, I'll never forget my old man. Sweet guy.
Babamı hep anacağım bu anlamda Ne tatlı adamdı.
You're just a normal guy, a nice, sweet, normal guy.
Sen gayet normal birisin. Hoş, tatlı, normal bir adam.
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
sweetheart 7491
sweetie 7869
sweet home 69
sweet 1935
sweets 394
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
sweetheart 7491
sweetie 7869
sweet home 69
sweet 1935
sweets 394
sweety 68
sweet dreams 374
sweetness 71
sweethearts 30
sweet baby 40
sweet love 29
sweet cheeks 64
sweet boy 68
sweet girl 110
sweet prince 37
sweet dreams 374
sweetness 71
sweethearts 30
sweet baby 40
sweet love 29
sweet cheeks 64
sweet boy 68
sweet girl 110
sweet prince 37
sweetface 20
sweetie pie 68
sweet child 19
sweet ride 40
sweet mother of god 19
sweet lady 23
sweeties 21
sweetpea 18
sweet baby jesus 17
sweet pea 162
sweetie pie 68
sweet child 19
sweet ride 40
sweet mother of god 19
sweet lady 23
sweeties 21
sweetpea 18
sweet baby jesus 17
sweet pea 162