The game has changed translate Turkish
38 parallel translation
While you were on the inside locked up for the past two years, the game has changed.
Kendini eve kapattığın iki yıl içinde oyun değişti.
Because the game has changed. I've seen it.
Çünkü oyun değişti, bunu gördüm.
The game has changed.
Oyun değişti.
The game has changed, yo.
İşin rengi değişti.
But now the game has changed.
Ama şimdi oyun değişti.
The game has changed.
Oyun biraz değişti.
The game has changed, son of Flynn!
Oyun değişti, Flynn'in oğlu!
Well, the game has changed.
Tamam, oyun değişti.
But the game has changed!
Ama artık oyun değişti
Sookie, the game has changed.
Sookie, işin rengi değişti.
The game has changed, gentlemen.
Oyun değişti beyler.
He's young, but the game has changed.
Çok genç ancak oyunun kuralı değişti.
Clay, the game has changed.
Clay, durum değişti.
The game has changed.
- Durum değişti.
But listen, I'm man enough to accept the fact that the game has changed, that maybe I still got something to learn.
Ama dinle, Oyunun değiştiği gerçeğini kabul etmeye yetecek kadar adamım bu yüzden hala öğrenecek bir şeyim vardır.
The game has changed, Booth.
Oyun değişti, Booth.
That the game has changed.
Oyunun değiştiğini.
This is a game-changer, Sam. The game has changed.
Bu bir oyun değişimi, Sam.
The game has changed completely.
Oyun tamamen değişti.
The game has changed.
Oyunun kuralları değişti.
I've been back here two days and already I can see the game has changed.
Daha döneli iki gün oldu ama oyunun değiştiğini şimdiden görebiliyorum.
Now that they're splitting up, the game has changed.
Ama şimdi ayrıldılar oyunun kuralları değişti.
The game has changed, Duke.
Oyun değişti Duke.
The game has changed.
Oyun değişti artık.
The game has changed, and you haven't changed with it.
Oyunun kuralları değişti, ama sen aynı şekilde değişemedin.
The game has changed, and you haven't changed with it.
Oyunun kuralları değişti, ama sen ayak uyduramadın.
You said it yourself. The game has changed, whether any of us like it or not.
Senin de dediğin gibi hoşumuza gitse de gitmese de oyun değişti.
I also know it doesn't matter now,'cause the game has changed.
Ama artık önemi olmadığının farkındayım çünkü oyun değişti.
Emmanuelle has changed the game.
Emmanuelle oyunu değiştirdi.
The game has changed completely.
Oyun tamamen değişti. Evet.
The publishing game has changed.
Yayıncılık oyunu değişti.
the game has changed.
oyun degisecek.
Planet Earth has changed, as well, and the game changer...
İlk bakışta Dünya'nın..
And the one who walks ahead never realize when the entire game has changed behind them.
Ve birileri önde yürürken arkalarındaki oyunun değiştiğini düşünmezler.
The game has changed...
- Oyun değişti. - Nasıl?
Listen, the whole fucking game has changed.
Bütün düzen değişmiş durumda.
the game 119
the game is over 59
the games 17
the game's over 47
the godfather 48
the great gatsby 18
the guardian 21
the good wife 16
the gate 46
the girl 422
the game is over 59
the games 17
the game's over 47
the godfather 48
the great gatsby 18
the guardian 21
the good wife 16
the gate 46
the girl 422
the gardener 44
the gun 223
the good stuff 48
the greater good 16
the ghost 58
the good old days 37
the guard 38
the gas 49
the ground 30
the guy 205
the gun 223
the good stuff 48
the greater good 16
the ghost 58
the good old days 37
the guard 38
the gas 49
the ground 30
the guy 205