English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / The whole world's watching

The whole world's watching translate Turkish

25 parallel translation
The whole world's watching.
Tüm dünya seyrediyor.
The whole world's watching.
Bütün dünya izliyor.
I love watching TV with you, I hope we'll best friends the rest of our lives but there's a whole world out there, it's no use pretending there's not just because our feelings got hurt or there's some virus.
Seninle TV izlemeyi seviyorum, umarım ömrümüzün sonuna dek iyi dost kalırız ancak dışarıda kocaman bir dünya var ve sırf duyguların incindi ya da dışarıda bir virüs var diye dünya yokmuş gibi davranamazsın.
That's racial genocide. Look, pal, the whole world has been watching what's been going on around here.
Bak arkadas, bütün dünya burda olanlari seyrediyor!
A thing I've been working on. We'll detonate it this evening at an event the whole world will be watching.
Onu bu akşam patlatacağız, tüm dünyanın seyrettiği bir etkinlik sırasında.
FOR GOD'S SAKE, CHRISTOF, THE WHOLE WORLD IS WATCHING.
Tanrı aşkına Christof. Bütün dünya izliyor
First, they shoot at me, then I wake up on a mine... the whole world's watching me, I need to shit... and you piss me off with your stupid stories.
İlkin bana ateş ettiler, sonra bir mayının üstünde uyandım bütün dünya beni seyrediyor, altıma etmek üzereyim ve sen aptal hikayelerinle canımı sıkıyorsun.
They're gonna put me in front of a camera, humiliate me, and then they're gonna kill me with the whole world watching.
Beni kameranın karşısına geçirip, aşağılayacaklar ve daha sonra tüm dünyanın gözü önünde öldürecekler.
All the public will know is the secretary died during a rescue attempt, which is more palatable than letting him be executed with the whole world watching.
Halk, Bakan'ın, tüm dünyanın gözleri önünde idam edilişine izin vermemizden daha makul bir şekilde, kurtarma harekatı sırasında öldüğünü bilecek.
It's true. Julie and I watched it on television. The whole world was watching.
Julie ile birlikte televizyonda izledik Bütün dünya izledi.
He left her there drugged, probably tied up, and then took off into space with the whole world watching.
Kızı uyuşmuş muhtemelen ip takılmış olarak orada bıraktı Ve bütün dünyanın gözünün önünde uzaya çıktı
The whole world's watching.
Tüm dünya bizi izliyor.
The whole world's watching.
Tüm dünya izliyor.
The whole world's watching.
Bütün dünya bizi izliyor.
Because of you, the whole world will be watching this race.
Senin sayende tüm dünya bu yarışı izliyor olacak.
In a manner of speaking, the whole world's watching.
Tabiri caizse, dünya bizi izliyor.
A two million dollar race, the whole world will be watching.
İki milyon dolarlık bir yarış, bütün dünyada yayınlanacak.
I made a commitment with the whole world watching, and for the sake of my children, I will not be called a failure.
Çocuklarım uğruna, bizi izleyen bütün dünyaya başarısızlıkla anılan biri olmayacağıma dair söz verdim.
The whole world is watching, astonished by the achievements and rapid progress of our country.
Bütün dünya, şaşkınlık içinde ülkemizin kalkınma hızını ve olağanüstü gelişme başarısını izliyor.
"The loneliest moment in someone's life is when they are watching their whole world fall apart, and all they can do is stare blankly."
"Bir insanın hayatındaki en yalnız anı,... tüm hayatının dağıldığını izlemek ve tek yaptığının boş boş bakmak olduğu andır."
During the negotiations, while the whole world was watching how a free Ukrainian nation will overcome this situation, the government decided to act in the most disgraceful and sneaky way ever.
Görüşmeler sırasında bütün dünya, özgür bir Ukrayna ulusunun bu durumun nasıl üstesinden geleceğini izlerken hükümetin kararı en rezil ve sinsi yoldan hareket etmek oldu.
The whole world's watching Jeffrey Bloom take his victory lap on all the morning shows.
Tüm dünya Jeffrey Bloom'un sabah haberlerindeki zafer turlarını izliyor.
The loneliest moment in someone's life is when they're watching their whole world fall apart.
Bir insanın en yalnız olduğu an dünyasının alt üst oluşunu izlediği andır.
- All right, we got 17 minutes to figure out what's going on before the whole world is watching.
Pekala, tüm dünya izlemeye başlamadan önce neler olduğunu çözmek için 17 dakikamız var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]