English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Times a week

Times a week translate Turkish

987 parallel translation
I love udon so much, that I find myself eating it about five times a week.
Udonu çok sevdiğimden haftada en az beş kez gelirim.
Flat bacon, hot coffee, an afternoon blow job three or four times a week.
Düz pastırma, sıcak kahve, haftada 3 yada 4 kere sakso.
She generally comes around here... two or three times a week for her letters.
Mektupları için haftada iki-üç kez gelirdi.
My old man used to get drunk a couple of times a week... and kick us around.
Babam haftada birkaç kere sarhoş olur ve bizi döverdi.
A colored woman comes in a couple of times a week.
Zenci bir bayan geliyor, haftada iki kez.
Two or three times a week, Max would haul up that enormous painting... that had been presented to her by some Nevada chamber of commerce... and we'd see a movie, right in her living room.
Haftada üç gün Max duvarda duran Nevada ticaret odasından hediye edilen tabloyu kaldırırdı. Oturma odasında film izlerdik.
I wrote always three times a week and sometimes oftener.
Haftada üç kez yazıyordum, bazen daha fazla.
Several times a week.
Haftada birkaç kez.
I-I'd only see my husband 2 times a week, and he didn't come back.
Kocamı haftada iki defa görüyordum, ve sonra gitti.
I'm consumed by love. Three times a week I suffer a bit less.
"Aşka süre ver" " Üç haftada..
No, she just comes to sit two or three times a week.
Hayır, oturmak için haftada iki ya da üç kez geliyor.
A couple of years'analysis three times a week, an hour a time and soon it's uprooted. The cure.
Tedavi?
Antoine sees Colette several times a week.
Antoine Colette'yi o hafta bir çok kez daha gördü.
No, the colored girl comes three times a week.
Zenci kız haftada üç kez gelir.
Maybe two times a week.
Belki haftada iki kez.
Claire asked me 3 times a week, she must have adored me.
Claire, aynı soruları bana haftada üç kez sorardı.
I could do that about six times a week.
Bunu haftada altı kere yapabilirim.
If he saw me three times a week, that's 1500 francs.
Eğer haftada üç kez beni görmeye gelirse, 1500 frank eder.
But for the moment we'll see each other just two times a week, at least for a while.
Ama en azından bir süre için haftada en fazla iki kez görüşmeliyiz.
I'd go in three times a week and give a pint of blood.
Ben de haftada üç kere gidip bir ünite kan veriyordum.
How many times a week do you go?
Haftada kaç defa gidiyorsun?
You travel this route several times a week.
Bu rotayı haftada bir kaç kez geziyorsun.
How many times a week does Maria ask you for some money?
Maria senden haftada kaç kez para istiyor?
The Viet Cong hit it with mortar fire 3 or 4 times a week.
Vietkong haftada 3 veya 4 sefer havan ateşiyle kampı vuruyor.
She comes to clean the apartment three times a week.
Haftada üç kez apartmanı temizlemeye geliyor.
I used to see you four or five times a week. A few drinks, a hamburger.
Haftada üç beş defa gelirdiniz, bir içki, bir hamburger.
Three or four times a week he'd stay here, sleep on that sofa.
Haftada üç ya da dört kez burada kalırdı ama salonda uyurdu.
Say three times a week.
Neredeyse haftada üç kere.
Same thing comes over me three times a week, every week.
Her hafta üç kere olan şey.
Four times a week.
Haftada dört defa.
I went into the garrison three times a week.
Haftada üç kez garnizona gidiyordum.
... and now I see a psychiatrist about five times a week, and he told me that, uh... well, he told me that I can't have sex except under certain conditions, and he said that it's a matter of time, it's a matter of time.
Şimdi haftada beş defa psikiyatrı görüyorum, o bana dedi ki bazı şartlar dışında cinsel ilişkide bulunamam. Bunun bir zaman meselesi olduğunu söyledi.
I hear that three times a week.
Haftada üç kez!
- How many times a week do you go?
- Haftada kaç kez gidiyorsun?
I expect I must practice four or five times a week... At least... at least four or five
Sanırım haftada en az dört ya da beş kez talim yapıyorum.
When you work, three times a week is enough!
Çalışırken, haftada üç kez yeterli.
I take tennis lessons three times a week on my own private court.
- Özel tenis kortumda haftada üç gün ders alıyorum. - Yok canım! - Bunu biliyor musun?
I go to one several times a week.
Haftada iki-üç kez gidiyorum.
Three or four times a week, I have guests.
Haftada 3-4 kez konuklarım gelir.
He visited her grave as often as 4 or 5 times a week.
Haftada 4-5 defa annesinin mezarını ziyarete gelirdi.
They say that their wives go to bed with other 5 times a week.
Onlar kocalarıyla haftada 5 kere yattıklarından bahsettiler.
Several times a week.
Hep böyle mi uçardı? Haftada bir kaç defa.
No, only three times a week
Hayır, haftada üç kere.
You have to go to karate class three times a week and you have three days at school.
Haftada üç kere karate derslerine katılmak durumundasın ve üç gün de okula gidiyorsun.
- Two or three times a week.
- Bazen. - 18 Nisan gecesi neredeydiniz?
I saw him two or three times a week, perhaps.
Onu haftada iki-üç kez görürdüm.
Five days a week for 50 weeks a year for 13 years is 3,250 times...
13 yıldır yılda 50 hafta haftada 5 gün 3.250 kez...
He's even at the Harmonia Gardens restaurant 2, 3 times a week.
Haftada üç kez Harmonia Gardens'ta.
Groups of first-year students... get together a couple times a week.
Haftada birkaç kere toplanırlar...
To a great extent, they were people who were not much time, for times, only one end-of-week, e, however, tried to arrange a safer place where they could be.
Gelenler, çoğunlukla, çok uzun süre kalmazlardı. Bazen sadece haftasonu için. Tabii bu arada saklanmaya devam etmek için, yeni güvenli yerler bulmaya çalışırlardı.
The New York Times and The Washington Post will be writing two editorials a week about us.
New York Times, Washington Post her hafta hakkımızda yazılar yazar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]