English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Turn it around

Turn it around translate Turkish

1,000 parallel translation
- Turn it around.
- Çevir.
Turn it around, so that the light shines on the music.
Öbür türlü çevirin. Böylece ışık müziğin üstünde parlayacak.
I'll turn it around.
Arabayı çevireyim.
We've gotta think of something to lift this ship out of the water and turn it around the other way.
Bir şekilde gemiyi sudan çıkarıp... diğer yöne çevirmeliyiz.
Turn it around and leave it there.
Döndür ve şuraya bırak.
13, double that : 26, turn it around : 62, and a 4.
13, iki katı : 26, ters çevir : 62, bir de 4 ekle.
- Turn it around.
- Çevir onu.
Quick, help me turn it around!
Çabuk, şunu çevirmeme yardım et.
Turn it around!
Etrafını çevirin!
If you'll just turn it around for me.
Şunu benim için döndürür müsün?
- Turn it around.
- Döndür.
- Turn it around.
- Dön geri.
No, Lou Jean, turn it around!
Çevir.
Turn it around.
Dön.
Turn it around.
Ters çevir.
- Turn it around.
- Ters çevir.
Go straight... and then go straight again... and from there turn around... and go straight and there it is.
Düz gidin, sola dönün, sonra bir daha sola dönün ve düz gidin.
Turn around. A while ago it seemed you hurt your back. I'll put a patch on it.
Sanırım sırtın incinmiş.
It's his big idea to show you how tough he is, before you've even had a chance to turn around.
Sen daha ne olup bittiğini anlamadan... ne kadar sert olduğunu göstermek istiyor.
If you don't, turn around and beat it.
Ya kabul edin, ya da defolun.
Well, fight it a minute and turn around.
Onu bir dakikada döv ve arkanı dön.
Before I could turn around, it was 7 : 00, so I called the house.
Önüme dönemeden saat 7 : 00'yi bulmuştu. Evi aradım...
- Don't do it. - Turn around, or you'll get it in the eye.
- Arkanı dön yoksa gözüne gelecek!
Every time I turn around, it costs thousands of dollars. 10,000 here, 10,000 there.
Nereye dönsem binlerce dolara mal oluyor. 10,000 buraya, 10,000 şuraya.
If they don't turn around too much, some muslin will hide it.
- Eğer çok dönüp durmazlarsa, muslin kumaşı onu gizleyecektir
You have to turn around and throw it over your shoulder.
Arkanı dönüp, omuzunun üstünden fırlatmalısın.
Turn around unless you wanna drag it.
Arkana dön ve silahını çekmekten vazgeç
Every time I turn around, it's you behind me, pushing me, interfering with me.
Ne zaman dönsem arkamda seni buluyorum. Her şeyime müdahale ediyorsun.
Turn that rig around and get it down the hill.
Arabayı döndür ve tepeden aşağı indir.
But it ain't no need them coming all the way over here, got to turn around, go back.
Buraya kadar zahmet edip aynı yolu geri dönmelerine gerek yok.
So he come on in the yard... and I go in the house to get him the nickel... and I turn around and before I know it, he's on me.
Ve o bahçeye girdiğinde... ben de, beşliği almaya, eve girdim... ve arkamı döndüm ki üstüme atılmıştı bile.
I guess it's my turn to stroll around with a pink lampshade.
Pembe bir lambanın gölgesinde dolaşma sıram geldi.
It's gotten so I'm afraid to turn around for fear of what will happen next.
Ben artık bundan sonra ne olacak korkusuyla geçmişe bakmaya çok korkar oldum.
It's "democracy this, democracy that" every time you turn around.
"Demokrasi şudur, demokrasi budur" her daim karşına çıkıp duruyor.
Turn around or starve. It's your choice.
- Arkanı dön yada açlıktan öl, seçim senin
Well in excess of it's rapid rate of increase, accordingly the slowdown in the economy that began in the middle of last year intensified, perhaps even to the point of growth stalling out around the turn of the year.
Bu artış hızının aşırılığına bağlı olarak geçen yılın ortalarında başlayan ekonomideki yavaşlama,... yıl sonuna doğru yoğunlaştı ve neredeyse büyümeyi durma noktasına getirdi.
Neither do I. I turn around, you open it.
Sırtımı dönüyorum. Çantayı açın ve söylediklerimi yapın.
All right, then. I'll let it go if you turn around three times and bark like a dog.
Peki, o zaman,... etrafında üç kere dönüp ve bir köpek gibi havlarsan gitmene izin vereceğim.
Turn around. We know it can be rough
# Zordur biliriz
I want you to take the gun and I want you to turn around and I want you to put it in your mouth and I want you to blow your brains out!
Silahı almanı istiyorum ve arkanı dön ve ağzına sok ve beynini patlat! ... Senin beynini!
You couldn't do it when I was facing you so you wanted me to turn around.
Yüzüne bakarken yapamadın ve sırtımı dönmemi istedin.
turn around the sun, without realizing it.
Biz, canlılar, farkına varmadan, güneşin etrafında dönüyoruz.
Around the clubhouse turn, it's Bubblesome ahead...
İlk dönüşte Bubblesome önde...
Around the clubhouse turn, it's Lucky Dan ahead...
İlk dönüşte Lucky Dan önde...
It dawned on me after I checked two or three that some were alive but they wouldn't turn around.
Birkaç tanesini kontrol ettikten sonra farkettim ki bazısı hayatta olmasına rağmen ölü taklidi yapıyordu.
Turn this car around and I'll prove it!
Arabayı döndür, kanıtlayacağım!
It'll turn around and go the right way some time.
Bir ara döner ve doğru yöne gider.
Before we know it, we're gonna turn our backs around someday, the whole United States, we're gonna turn around and see nothing but V. C... or not V.C., but communism... we're gonna turn around and say, "What happened?"
Gerçekleri bilmeden önce, bir gün mutlaka arkamızı dönecektik bütün Amerika Birleşik Devletleri arkasını dönecek ve sadece Vietkong'u hatta sadece Vietkong'u değil komünizmi görecektik ve dönüp "Ne oldu?" diyecektik.
Turn around. I cannot do it.
Arkanı dön.
Now, it is agreed that you do not continue your pilgrimage, you must turn around and go home
Evet anlaştık işte. Bu hac yolculuğuna devam etmenize izin vermiyoruz... -... geriye dönüp yuvanıza gideceksiniz.
I'm too shy to turn around and say it to your face, but I mean it from my heart.
Bu şarkıyı dönüp yüzüne bakarak söylemek için fazla utangacım. Fakat kalbimle söylüyorum bilmiş ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]