Upside down translate Turkish
2,535 parallel translation
Get upside down. You can do a downward dog or an upward dog. Do one of the dogs.
Amuda falan kalk.. belki bir işe yarar
The world may be upside down
Dünya alt üst olabilir.
When they were hung upside down.
Hele başaşağı asılı kaldıkları zaman.
Upside down.
Sırt üstü.
Upside down. Flip her over.
Döndür.
Landing on two tires, one tire, upside down, back tire, and even on its side.
İki tekerlek, tek tekerlek tepe taklak, arka tekerlek üstünde ve yan durmasını bile.
Otherwise, his place would be upside down and inside out.
Aksi takdirde, evin altının üstüne gelmiş olması gerekirdi.
This is all consistent with him being hung upside down by his ankles.
Bunların hepsi adamın ayaklarından asıldığını gösteriyor.
I see a guy hanging upside down in a water tank,
Su tankının içinde baş aşağı asılmış bir adam görüyorum,
I know preaching abstinence is hard, but I've seen how a teen pregnancy can turn a kid's world upside down.
Seksten kaçınma öğütlerinin zor olduğunu biliyorum ama liseli bir kızın hamile kalmasının hayatını nasıl değiştirdiğini gördüm.
You're breaking up with me... upside down?
Benden ayrılıyor musun, hem de baş aşağıyken?
Someone to turn it completely upside down.
Tamamen altını üstüne getirecek biri.
Turn that frown upside down before she pulls out the grading pencil.
Kurşun kalemi çıkarmadan kaş çatışını tersine çevirmen gerek.
Nothing turns him upside down like losing Blair Waldorf.
Hiçbir şey onun dünyasını, Blair Waldorf'u kaybetmek kadar alt üst edemez.
We're completely upside down!
Baş aşağı döndük!
And I'm gonna tear this place upside down to find him!
Burayı altına üstüne getireceğim!
Can I turn it upside down?
- Ters çevirebilir miyim?
I'm as sad as an upside down smile.
Ters gülücük kadar üzüntülüyüm.
He only said it because our mortgage is upside down.
Boşanmamız gerektiğini söyledi çünkü evin borçlarını ödeyemiyoruz.
I know what "upside down" means.
- Ne demek istediğini anladım.
- The mortgage is upside down.
- İpotek, evin değerinden yüksek.
The entire world gone upside down?
Yer yerinden mi oynadı?
I'm a lip-reader, and I can also read upside down, and you know what it says?
Tersten de okuyabilirim. Ne diyor biliyor musun?
Bakhtin writes that Rabelais transposes the structure of the carnival, turning everything upside down.
Bakhtin yazıyor bu Rabelais, aktaran karnavalın yapısı, Her şeyi tersine döndürdü.
There's a romantic project, but it's upside down.
Romantik bir durum söz konusu, ama başağı gelmiş.
She's upside down too.
O da baş aşağı durumda.
That it's upside down.
Bu da baş aşağı.
♪ I'm just upside down ♪
Baş aşağı oldum
♪ I think I like Living upside down ♪ ♪
Galiba baş aşağı yaşıyorum
If this goes upside down, it's on me, okay?
Eğer işler ters giderse, sorumlusu benim, tamam mı?
I don't even know how I can pull it off, seeing things upside down like this.
Her şeyi baş aşağı görürken, nasıl yapacağımı bile bilmiyorum.
When I woke up, I saw everything upside down.
Uyandığım zaman, her şeyi ters görüyordum.
You're seeing me upside down right now?
O zaman şimdi beni tersten mi görüyorsun?
You're pretty even when you're upside down.
Tersten bile olsa, güzelsin.
What I mean is, how does it feel to see the world upside down?
Demek istediğim... her şeyi ters düz görmek nasıl hissettiriyor?
How can I shoot anyone seeing everything upside down?
Her şeyi bu şekilde tersten görürken kimseyi vuramazdım.
Turn this place upside down to find Zhao
Zhao'yu bulana kadar bu yerin altını üstüne getir.
It turned him upside down to learn that he's a father.
Baba olduğunu bu kadar geç öğrendiğinde biraz sersemledi.
A lesion like this would turn everything upside down, so... heightened emotions, loss of fear and hypersexuality.
Böyle biz lezyon herşeyi ters döndürebilir. artan duygular, korku kaybı.. ve hiper seksüalite.
I could subpoena you, but I don't want to turn your life upside down any more than it already is.
Seni tanık olarak çağırabilirim ama hayatının daha fazla alt üst olmasını istemiyorum
No matter how upside down, pretzel-twisted and jack-fucked those principles are!
Ne kadar karmaşık olduğunun bir önemi yok, bütün prensiplerin canı cehenneme!
It's something we need to be reminded of whenever our world has been turned upside down.
Dünyamız altüst olduğunda bize sıklıkla hatırlatılmasını istediğimiz şeyler vardır.
Upside down.
Diğer türlü.
Hey, why is your car upside-down in the parking lot?
Araban neden otoparkta ters bir şekilde duruyor?
So put down those pills, pop in your eyeballs and "upside-down" them smiles.
Bu yüzden o hapları bırakın, gözlerinizi yerine takın ve suratınızdaki o gülümsemeyi kaybedin.
The Upside-Down Bubblegum Collective.
Tepetaklak Balonlu Sakız Grubu.
I'm hanging upside-down with my gravity boots watching Perd.
Yer çekimi ayakkabılarımla, baş aşağı durarak Perd'ü izliyorum.
All right, so, if you found tissue from the victim's tongue on the sight, that means that not only was the gun inside his mouth, but that it was upside-down.
Bak, eğer arpacığın üstünde maktulün dilinden kopan insan dokusunu bulduysan bu, sadece silahın ağzında olduğu değil tepetaklak olduğu anlamına da gelir.
We've turned it upside down.
- Teknede uyuşturucu yok. Altını üstüne getirdim.
The question is, is this upside-down vision permanent or only temporary?
Soru şu : sonsuza kadar her şeyi tersten mi göreceğim, yoksa sadece geçici mi?
It's a pineapple upside-down cake.
- Alt-üst edilmiş ananaslı kek.
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the road 38
down the line 26
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down the road 38
down the line 26
down the stairs 50
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23