Very much so translate Turkish
1,358 parallel translation
Very much so.
Hem de çok.
Very much so.
- Hem de çok.
And now I have met someone that I love. Very much so.
Daha sonra biriyle karşılaştım ve onu sevdim.
And you too are beautiful, very much so.
Sen de çok güzelsin. Hem de fazlasıyla.
Oh, very much so, but there may come a time when, say, she isn't.
ama zaman gelir ki... aileden olmayabilir.
Very much so.
Çok istiyorum.
Very much so.
Çok istiyorsun.
Oh, yes, very much so.
Oh evet hem de çok.
Yeah, he will. Very much so. Yeah.
Kesinlikle söyler.
Oh, yes. Very much so.
Hem de çok.
Very much so, yes.
Oldukça, evet.
Yeah, very much so.
Tamamen öyle.
Very much so.
Hem de oldukça fazla.
Well, very much so.
Evet çok.
- Very much so. Good.
Oldukça.
Oh yes. very much so. You'd go around talking funny. playing your stupid crap.
Tuhaf tuhaf konuşup aptal oyunlar oynardınız.
Oh, yes. Very much so, sir.
Aynen öyle, efendim.
First, it makes it very exotic and something very strange, but because there`s so much of it also makes it seem real.
Birincisi, çok dikkat çekici ve... çok tuhaf bir şey yapıyor, ama çok fazla olduğundan, aynı zamanda gerçek gözükmesini sağlıyor.
I also know what you didn't tell anyone outside of the original seven members of the Justice League. On that other Earth, so very much like our own, a Superman so very much like you killed the president.
Adalet birliğinin asıl yedi üyesi dışındakilere, kimseye söylemediğin şeyleri biliyorum... onların dünyası, bizimkine çok fazla benziyor... ve içlerinden sana çok benzeyen Süpermen... başkanı öldürüyor.
Thank you very much For coming so far.
O kadar uzak yoldan geldiğiniz için, çok teşekkür ederim.
I like my dress so very much.
Elbisemi çok sevmek.
Thank you so very much.
Çok teşekkür ederim.
Thank you so very much for everything until now.
Şu ana kadar yaptıkların için teşekkür ederim.
Thank you both so very much. I'm assuming I can skip the introductions.
İkinizde çok sağ olun. Sanırım tanıştırma faslını atlamalıyım.
Very very very much so.
Ne? Ne?
I like the life here very much, with the large drinks and so much ice.
Buradaki hayatı sevdim. Büyük boy içecekleri, bol buzlu.
She must think very highly of you to give you so much responsibility.
O sana daha fazla sorumluluk vermeyi düşünmeli.
I will miss... so very much talking to William.
William'la konuşmayı çok özleyeceğim.
So very much.
Çok seviyorum.
I do love you... so very much.
Seni seviyorum... Çok seviyorum...
So, you see, hell is very much apart of our everyday experiences, as we have just proven with our very own Mr. Sommers.
Gördüğünüz gibi cehennem, günlük yaşantımızın tam da içinde, tıpkı az önce şu bizim Bay Sommers ile kanıtladığımız gibi.
I miss you so very much.
Seni çok özledim.
That's so nice of you to ask me. Thank you very much.
Bunu sormanız büyük incelik.Çok teşekkür ederim.
It's very bad of a young man to drink so much...
Bir gencin çok içmesi hiç iyi değil.
I also think so, no problem. And you can enjoy that very much.
Wir fühlen uns also gestört, aber dann passiert etwas, das uns erlaubt, anders zu werden.
When he was not in the condition he's in now, he was very delightful very loving and very much wanting to tell his story so we'd sit and listen and talk for long hours and he'd give me all his history and his past, so we're very bonded.
Şu an içinde bulunduğu durumda değilken çok neşeliydi. Çok sevecen biriydi ve hikayesini anlatmayı çok severdi. Bu yüzden oturup dinler ve saatlerce konuşurduk.
very much so.
Çok doğru.
This mission is very important, so there's not much time.
Bu görev çok önemli, fazla bir zaman da yok.
Well, you know, we all think we're very smart ; he's so much smarter than the rest of us.
Tahmin edebileceğiniz gibi, biz bilim adamları, tümümüzün çok zeki olduğumuzu düşünürüz ;
Thank you so very much.
Çok teşekkürler.
It is so good to have helped in making a new nation, and I hate the Turks so much, that to see their own people turning on them is very gratifying.
Yeni bir ulusun doğuşuna yardım etmek çok güzel Türk'lerden o kadar nefret ediyorum ki kendi vatandaşlarının onlara karşı dönmesi memnuniyet verici.
Oh, very much so.
Ah, son derece.
So not very much later Grace had ended up next to Ma Ginger's gooseberry bushes in a mood that was not particularly good.
Az sonra Grace kendini Ginger'ın bektaşi üzümlerinin orada buldu. Keyfinin pek yerinde olduğu söylenemezdi.
God will not take him from us, not now that we need him so very much.
Tanrı onu bizden alamaz, özellikle de bu kadar ihtiyacımız olduğu bir anda.
If I remember correctly, that airline is now out of business, so thank you very much.
Yanlış bilmiyorsam, o havayolu da battı zaten. Teşekkür ederim.
Thank you so very much.
Çok teşekkür ederiz.
You know, those'20s and'30s designs, some are very geometric. Actually, I don't like the geometric ones quite so much.
- Çok güzel parçalar var
I look very much forward to my next dig in China. Thank you so much.
Çin'de yapacağım diğer kazıyı sabırsızlıkla bekliyorum.
I very much hope so, sir.
- Öyle umuyorum efendim.
Thank you so very much. Amen.
Amin.
Love you so very, very much.
Seni acayip çok seviyorum.