English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What you're doing

What you're doing translate Turkish

15,495 parallel translation
That's right. Is that what you're doing here?
- Bunun için mi buradasınız?
What do you think you're doing?
Ne yaptığını sanıyorsun?
What you're doing?
Ne yapıyorsun?
Harry, what you're doing?
Harry, ne yapıyorsun?
What do you think you're doing?
- Ne yaptığını sanıyorsun sen?
You know what we're doing here?
Burada ne yaptığımızı biliyor musun?
What're you doing in here, Philippe?
Burada ne yapıyorsun Philippe?
But if you go sniffing around, you better be very discreet and very clear about what you're doing.
Ama çıkıp araştıracaksanız çok dikkatli ve ne yaptığınızdan emin olmanız gerek.
Seriously, how are you doing what you're doing?
Gerçekten bu yaptıklarınızı nasıl yapabiliyorsunuz?
I see what you're doing, and cut it out. Hey, what are these?
- Ne yaptığının farkındayım ve şu gevezeliği kes artık.
What do you think you're doing?
Sen ne yaptığını sanıyorsun?
You're doing what any sane man in your appalling circumstances would do.
Bu dehşet verici durumdaki her aklı başında insanın yapacağını yapıyorsun.
What do you think you're doing?
Ne yaptığını sanıyorsun sen?
Just think about what you're doing here.
Ne yaptığını bir düşün.
Randall... what you're doing... it's not you.
Randall... Bu yaptıkların... sen değilsin.
Hey, you actually seem to know what you're doing here.
Bu konuda işini biliyor gibi görünüyorsun.
No, what we're doing is wrong, and you know it.
Hayır, yaptığımız yanlış. Sen de biliyorsun.
Do you see what you're doing, Caitlin?
Ne yaptığını görüyor musun, Caitlin?
What're you doing?
Ne yapıyorsun?
What the hell do you think you're doing?
Ne yaptığını zannediyorsun?
You know, I really appreciate what you're doing, but you have a city to save, a mayoral campaign, a freaky superbad who can move things with his mind.
Cidden şu anda yaptığın şeyler için çok memnunum ama kurtarman gereken şehir, başkanlık seçimin ve haklaman gereken aklıyla eşyaları hareket ettirebilen süper kötü var.
No. What you're doing here is more important.
Burada yaptıkların daha önemli.
I--I appreciate what you're doing, but I don't think that you're the- -
Yapmaya çalıştığın şey için teşekkürler ama senin bu iş için -
Oh, I know what you're doing.
Ne yaptığını anladım galiba.
What the hell do you think you're doing?
- Ne yaptığını sanıyorsun sen be?
And I don't know what to call the thing you're doing to me, lady.
Ve bana yaptığın şeye ne diyeceğimi bilemiyorum bayan!
Well, how about... I'll stop what I'm doing soon as you stop what you're doing?
Ben bunu bırakayım, sen de ne yapıyorsan onu.
What's the job you're doing? I'm community liaison.
- Halkla irtibat görevlisiyim.
Look... what you're doing... is a big mistake.
Bak, bu yaptığın büyük bir hata.
You want to tell me what the hell you're doing?
Ne haltlar yediğiniz anlatmak ister misiniz?
My only wish is that one day, when you're off traveling space and time, you'll realize what I have, and understand why I'm doing what I'm doing.
Umarım bir gün uzayda ve zamanda yolculuk etmeyi bıraktığında sahip olduğum şeyin ne olduğunu ve yaptıklarımı neden yaptığımı anlarsın.
So those people you care about are the same ones that are trying to stop what we're doing here. It's not their fault.
Seni önemseyen ve burada yaptığımız şeye engel olmaya çalışan insanlar aynı.
Mm. And wondering what you're doing here.
Burada ne yaptığını merak ediyorum.
I need you to tell me what you're doing here.
Burada ne yaptığını söylemeni istiyorum.
No, no. No, we're not doing that. What do you mean, "No"?
Ne demek istiyorsun, değil mi?
If she doesn't like what you're doing, she might try to fire you from the family.
Yaptığın şeyden hoşlanmazsa seni aileden kovmaya çalışabilir.
- What do you think you're doing?
- Ne yaptığını sanıyorsun? Haçını geri veriyorum.
We have over 60 people to do. You know what, Bud, you're not capable of doing this.
Daha aramamız gereken altmış kişi var.Biliyor musun Bud bunu yapabilecek biri değilsin.
What do you think you're doing?
Ne yapıyorsun sen?
What you're doing is too important.
Yaptığın iş çok önemli.
What the hell do you two think you're doing?
Ne yapıyorsunuz siz?
- Tell me what you're doing to the boys!
- O çocuklara ne yaptığınızı bana söyleyin!
What you're doing is wrong, and it's cruel.
Yaptığınız şey yanlış ve acımasız.
You should make sure that what you're doing is having a positive effect on your son.
Yaptıklarınızın oğlunuz üzerinde olumlu etkisi olduğuna emin olmalısınız.
What you're doing here, Darlene, and what you're saying?
Burada ne yapıyorsun Darlene?
Jesus, what the fuck do you think you're doing?
Tanrım, sen ne yaptığını sanıyorsun ha?
What the hell you think you're doing?
Aklından ne geçiyordu?
You see, that's what we're doing.
Burada ne yaptığımızı görüyorsunuz.
You know what we're doing here, Sheriff.
Burada ne işimiz olduğunu biliyorsun Şerif.
Well, i see what you're doing.
Ne yaptığını anladım.
You gonna tell me what the hell we're doing?
Burada ne yaptığımızı bana anlatacak mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]