Doing all right translate Turkish
1,631 parallel translation
You doing all right?
İyi misin?
He's doing all right.
Damien nasıl?
Reno's doing- - doing all right.
Reno's doing - doing all right. All right.
he's doing all right.
İyi olacak.
He's doing all right.
- Evet. O iyi mi?
Ed asked me to check in and make sure you're doing all right.
Ed, iyi olduğundan emin olmak için seni kontol etmemi istedi.
Oh, I think she's doing all right, considering.
Bence gayet iyi idare ediyor. Durumu düşünürsek.
You doing all right in there?
İçeride iyi misin?
She is doing all right.
İyi.
That was doing all right without me.
Bensiz gayet iyi idare ediyordu.
I'm doing all right.
İdare ediyorum.
- Fine, he's doing all right.
- İyi, durumu iyi.
I thought I'd swing by, check up on Jill, make sure she's doing all right.
Bir uğrayayım Jill'i kontrol edip nasıl olduğuna bakayım dedim.
She's doing all right out of this, isn't she?
Bu yüzden işini doğru mu yapıyor?
Okay, let me go see how Mommy's doing, all right?
Tamam, o zaman anneciğin iyi mi bakayım, olur mu?
All right, now, Brad. How we doing?
Pekala, şimdi Brad, nasılız bakalım?
All right, so then how are we doing on the money trail?
Pekala, bu durumda para izleme işini nasıl yapıyoruz?
- What are you doing here? - All right, all right.
- Burada ne arıyorsun?
All right, Zelenka is doing a final pass over all the coding we've done, but so far, it's looking good.
Pekala. Zelenka yaptığımız hesaplamaların son kontrollerini yapıyor, Ama şimdiye kadar iyi gibi.
All right, come on - if this was a real ectoplasm, what's it doing shopping?
Yani eğer bu, gerçekten bir ektoplazmaysa alışverişte ne işi vardı?
And the next person I see, juggling tap-dancing or baton twirling or doing any other circus-like tricks will join him, all right?
Hokkabazlık yapan dans eden veya sopa çeviren ya da herhangi bir sirk numarası yapan ilk kişi onunla gidecek, anlaşıldı mı?
Right now, all it's doing is causing some nightmares, but we don't know if that's the limit of its capability.
Şu an için, tek yaptığı bazı kabuslar yaratmak, ama yeteneğinin sınırının bu olduğunu bilmiyoruz.
All right, so tell me again why you're doing this?
Pekala, bunu neden yaptığını söyleyecek misin?
We're not doing this anymore here, all right?
Artık bunu yapmayacağız, tamam mı?
All right, Jess, how you doing there?
- Peki Jess, nasılsın orada?
Well... with men, you have to win, and with women... well with women, you have to feel like you've done right by them, even if all you're doing is causing them pain or, at best, wasting their time.
Karşınızda bir erkek varsa kazanmak zorundasınız. Kadınlarla ilişkinize gelince. Onlara doğru davrandığınızı düşünmek zorundasınız.
All right, I'm sanding, I'm priming, I'm painting, and doing the letters.
Pekâlâ, kirlenecek, tamir edecek boyayı yapacak ve harfleri yazacak kişi benim.
- All right, now what are you doing?
- Pekâlâ, şimdi ne yapıyorsun?
That's what we've been doing here all night, right?
Bütün gece öyle yaptık, değil mi?
That's what we've been doing here all night, right?
Şu an yaptığımız bu, öyle değil mi?
All right, we're doing this one stage repair to prevent infection.
Tamam, önce enfeksiyonu engellemek için bir basamak onarım yapacağız.
If head of security's acting normal, whoever's doing this Isn't gonna know that we're onto him. all right?
Güvenlik Şefi normal davranırsa peşlerinde olduğumuzu anlayamazlar.
All right? I'm only doing this for Alex.
Bunu sadece Alex için yapıyorum.
I'm not doing this when we go to Florida, all right?
Florida'da böyle şeyler istemiyorum, tamam mı?
All right, I've sort of been doing this sidekick side job for Oliver. What?
Pekâlâ, Oliver için bir nevi yardımcılık görevi üstlenmiştim.
All right, Spruce, how are we doing there, buddy?
Tamam Spruce, orada işler nasıl dostum?
Now, I feel as though I'm being a pretty good sport about all this, but... I mean, at some point, you're gonna explain what we're doing here, right?
Sanırım bu konuda oldukça sabırlı davrandım ama bir noktada neler olduğunu açıklayacaksın, deği mi?
Oh, yeah, all right. Oh, yeah... — Hud, what are you doing?
Evet, tamamdır.
All right? I know what I'm doing.
Ne yaptığımın farkındayım.
I'm only doing this for your mama. All right?
Bunu sadece annen için yapıyorum, tamam mı?
He's doing 35 for an armored car, all right?
Zırhlı araç soygunundan otuz beş yıl yatacak.
i mean, what am i doing hanging out here all day, dancing with my mommy, right?
Şöyle anlatayım, tek yaptığım burada bütün gün annemle dans etmek, değil mi?
I've gotta go back inside and finish doing my dishes... if that's all right with you.
Şimdi içeri gidip bulaşığa devam etmek istiyorum. Sizce de bir sakıncası yoksa.
Now would be a good time to explain What you are doing here. Well, it's complicated, all right?
Şimdi, burada ne aradığınızı açıklamamın... en iyi zamanı.
All right, look, what the hell are you guys doing here?
Tamam bakın, siz beyler burada ne halt karıştırıyorsunuz?
As you can see, I'm doing all right.
Gördüğün gibi, kendim hallediyorum.
What are you doing here? Well, it's, like, I have all this money, right, but what am I really doing with my life? Okay.
Pekala, dinleyin, bütün bu paraya sahibim, değil mi?
All right, Shawn, what are we doing up here?
Peki, Shawn, burada ne yapıyoruz?
You run outta cum and milk it doesn't matter just send it right through.. spray it all over his cat's face, whatever he was doing...
"Çeşme kurudu ama süt iş görür..." " Gönderin gitsin... Kedisinin yüzüne mi attıracak...
Yeah, we'll just get a picture of her doing something else. All right lady, just flash us your crotch or something.
Birşeyler yaparken fotoğrafını çekmemiz gerek.Tamam bayan bacağınızı falan gösterin.
All right, where's he doing the deed?
Tamam bu ileri nerede yapıyormuş?
all right 154529
all right then 461
all right now 134
all right there 32
all righty then 33
all right guys 21
all righty 368
right 138679
right now 7642
rights 33
all right then 461
all right now 134
all right there 32
all righty then 33
all right guys 21
all righty 368
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239