Which ones translate Turkish
930 parallel translation
Which ones?
Hangisi?
Which ones are poisoned?
Hangileri zehirli?
- Which ones?
- Hangileri?
Some of them are phonies, and I know which ones.
Bazıları düzmecedir ve ben hangileri olduğunu bilirim.
But you could tell which ones you could count on.
Hangilerine güvenebileceğinizi söyleyebilirdiniz.
It depends which ones.
Nasıl olduklarına bağlı.
Up north there are lots of canyons and draws... if you know which ones are open.
Eğer hangilerinin açık olduğunu biliyorsan... daha kuzeyde bir sürü vadi var.
Which ones are they?
Hangi arkadaşların?
Which ones?
Hangilerini?
Which ones have you read?
Hangilerini okumuştunuz?
- Which ones?
- Hangilerini?
Which ones, Mr. Fleury?
Hangileri, Bay Fleury?
Except for some shopping. Which ones?
Birkaç alışveriş işi kaldı.
- Which ones are better?
- Hangileri daha iyi?
Which ones?
- İyi ama, hangilerini? - Çelik hisselerini.
Which ones do you suggest we leave behind?
Hangilerini burada bırakıyoruz?
But I lose track of which ones are true and which are false.
Fakat artık yaptılarımın hangisinin gerçek hangisinin yalan olduğunu unuttum.
Some of the details were true, but I no longer remember which ones.
Bazı kısımları doğruydu ama artık hayalle gerçeği ayırt edemiyorum.
Which ones?
Hangileri?
- Which ones are the tens?
- Hangileri onlar?
Which ones?
Neydi onlar?
Which ones?
- Nedir peki?
Which ones?
Hangileriyle?
We need to know which ones they're in.
Hangilerinde olduklarını öğrenmemiz lazım.
MonsieurVatel knows which ones. Yes, sir.
- Mösyö Vatel hangileri olduğunu bilir.
Which ones?
Ne mesela?
- Go on, which ones?
- Devam et. neymiş?
Can you make out which ones they are?
Kim olduklarını görebiliyor musun?
Which ones?
Neler onlar?
- Which ones did you want?
- Hangilerini istemiştiniz?
Which ones?
Hangi diğerleri?
- No, which ones?
- Hayır, hayır.
Which ones were they?
- Hayır. Onlar kimdi?
I'll tell you which ones rip off one another.
Ηangileri birbirlerini kazιklιyοr söyleyeyim.
- Depends on which ones.
- Binasına bağlı.
You know which ones I mean, don't you?
Hangilerinden sözettiğimi biliyorsun, değil mi?
He has but gone from this world to another, and as we think of him now, reunited at last with his loved ones, for all eternity, we lift our hearts in joyous anticipation of that dark, mysterious journey which awaits us all.
O sadece bu dünyayı terk edip ötekine gitti. Şimdi onun sonunda sevdikleriyle sonsuza değin bir araya geldiğini düşünerek, hepimizi bekleyen o karanlık gizemli seyahatin sevinçli beklentisi içinde kalplerimizi rahatlatıyoruz.
and I begin to think : which ones are my parents?
Etrafta, ayakta o kadar çok insan var ki, ve ben düşünmeye başlıyorum :
Of course, every mythology has such a book... but the Necronomicon supposedly contained formulas... through which one could communicate with... or even summon the elder gods... the dark ones from beyond who had once ruled the world... and now are merely waiting... for an opportunity to regain that control.
Tabii her efsanede böyle bir kitap vardır ama Necronomicon çeşitli formüller içeriyordu bunlar sayesinde, kişi kontrolü yeniden elde etmek için fırsat kollayan karanlık tarafın yaşlı tanrılarıyla konuşabilir ve hatta onları çağırabilir.
- Which ones?
- Hangisini?
There's a balance which makes the lucky ones not know it or be able to profit from it.
Şanslı olduğunun farkında olmayanlarla o şanstan faydalanmak isteyenler arasında bir denge vardır.
We must understand you For you are the ones who give faith of Christ to the faithfuls with your joy, your pure force which is faith.
Neslimiz, siz kuzgunların gözüyle dünyaya bakmak size bahşedilmiş coşku ve kudretten sebeplenerek,... iki dünya arasında, Yüce İsa'nın tanıklığına haiz olmak istiyoruz.
I'm breaking with an attitude widespread in the university, which is to consider the others, the ones we address, as mere receivers.
Üniversite ortamında son derece yaygın bir tavırdan ayrıldığım kesin. Orada diğerleri, yani hitap edilen kişiler, öğrenciler basit ve saf alıcılar gibi görülüyor.
Which ones?
Hangileriymiş onlar?
Which new couple? The ones our mistress found on the beach.
Efendimizin kumsalda bulduğu çifti.
Only ones which I enjoy.
- Sadece hoşuma giden oyunlar.
It occurred to him that if it's possible to identify one's previous incarnations, it might also be possible to determine one's future ones, in which case Mr Stratton could leave his money to himself.
İnsanın önceki hayatlarını belirlemek mümkünse sonraki hayatlarını da belirlemenin mümkün olabileceğini, böylece Bay Stratton'ın mirasını kendine bırakabileceğini düşünmüş.
I have many ways of answering your accusations which are the usual ones of private industry.
Özel sanayiye özgü suçlamalarınızı cevaplamanın birçok yolunu biliyorum.
This sunday the Countess will allow the chosen ones to touch her magic dress, which is adorned with pearls...
Bu Pazar... seçilmiş olanların incilerle bezeli büyülü elbisesine dokunmalarına müsaade edecek.
I'm sorry, sir- - which ones?
Hangilerini beyefendi?
Maldonado, there are ones from which only the head and... extremities are removed, and others and others from which only a hand or foot removed, with the... remainder of the cadaver left intact.
Şerif Rhesus Maldonado'ya göre bazılarından kafa ve eller çıkarılmışken, bazılarından yalnızca eller ve ayaklar alınmış ve cesetin geri kalanına dokunulmamış.
ones 44
which one is it 183
which 2889
which one do you like 19
which one 1435
which do you prefer 57
which is 1139
which i did 99
which is understandable 21
which one do you prefer 16
which one is it 183
which 2889
which one do you like 19
which one 1435
which do you prefer 57
which is 1139
which i did 99
which is understandable 21
which one do you prefer 16
which is a shame 22
which one are you 89
which is better 26
which are 79
which one do you want 65
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is what 194
which one are you 89
which is better 26
which are 79
which one do you want 65
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is what 194