You miss me translate Turkish
3,687 parallel translation
You miss me?
Beni özledin mi?
- Did you miss me?
- Beni özledin mi?
Did you Miss me at all?
Hiç beni özledin mi?
If you miss me now, You will only be a brick bearer all your life.
Şimdi beni bırakırsanız, hayatınız boyunca yalnızca tuğla taşıyıcı olacaksınız.
Did you miss me, darling?
Beni özledin mi hayatım?
Did you miss me?
Beni özlediniz mi?
Did you miss me?
- Beni özledin mi?
Did you miss me? - More than you know.
- Tahmin bile edemezsin.
When you miss me, look up at the sky.
Beni özlediğinde gökyüzüne bak.
We miss me, or you miss me?
Özleyecek misiniz yoksa özleyecek misin?
Don't you miss me?
Beni özlemedin mi?
If you need me for whatever reason, you just call and say you miss me.
Bana ihtiyacın olursa, ara ve beni özlediğini söyle.
Make believe that you miss me...
Seni sevdiğim kadar,..
You miss me?
- Beni mi özledin?
Well, I-I know how much you miss me, so...
Beni ne kadar özlediğini biliyorum...
Good-bye, you're gonna miss me.
Hoşça kal, beni özleyeceksin.
Unless you want me to miss the curtain, tell me why you invited me.
Perdeyi kaçırmamı istemiyorsan, beni neden çağırdığını söyle. Doğru.
Did you miss me?
- Özledin mi beni?
Miss Wannop, come to the fire and tell me why you won't talk to me.
Bayan Wannop gelip benimle, şöminenin yanında konuşmaya ne dersiniz?
'Cause you're gonna miss me most of all.
Çünkü en çok beni özleyeceksin.
Dang it, you made me miss my shot!
Lanet olsun, ıskaladım!
Miss Schuler, you can give me another detention or whatever, but right now, I need to say some shit.
Bayan Schuler, isterseniz bana bir ceza daha verebilirsiniz ama şu an bir şeyler söylemek zorundayım.
If you come near me or my family again, I promise you, next time I will not miss.
Bir daha bana veya aileme yaklaşacak olursanız yemin ederim bu sefer ıskalamam.
Because right now, I'm starting to miss those days where you'd just make fun of me to my face.
Çünkü şu an, yüzüme karşı benimle dalga geçtiğin günleri özlemeye başladım.
You know, it's been three years for me, and I still miss it every day.
Biliyorsun, aradan üç yıl geçti ama her gün özlüyorum.
- You know you'd miss me if I left. - Ha.
Gidersem beni özleyeceğini biliyorsun değil mi?
Are you going to miss me?
- Sen beni özleyecek misin?
Let me tell you something about Miss Sweet-And-Innocent Odette.
Tatlı, masum Odette hakkında size birkaç bir şey söyleyeyim.
Detective Sanchez, will you join me with miss, um, with Dr. Nolan?
Dedektif Sanchez bana katılır mısınız lütfen? Adı neydi? Dr. Nolan ile konuşalım.
I have to go to re- - you want me to miss the first game of the season?
Ben mi? Sezonun ilk maçını kaçırmamı mı istiyorsunuz?
Excuse me, miss, you just drove over my lawn.
Pardon bayan, çimlerimin üzerinden geçtiniz.
You know better than to question me, Miss Walker.
Soru sormayı benden daha iyi biliyorsunuz Bayan Walker.
You can't threaten me any more, Miss Grainger.
Beni artık tehdit edemezsin Bayan Grainger.
If you'll excuse me, Miss Udinov.
İzninizle, Bayan Udinov.
Well, you made me miss my yoga.
- Senin için yogamı kaçırdım, o yüzden...
You wouldn't want to miss anything, would you, and wind up like me?
Hiç bir detayı atlamak ve beni delirtmek istemezsiniz, değil mi?
You will miss me, Mr. Bohannon.
Siz beni özlersiniz Bay Bohannon.
Is there a reason you two are tossing my place or did you just miss me?
Hücremi karıştırmanızın bir sebebi var mı yoksa sadece beni mi özlediniz?
I do. I understand that you might miss her, but taking it out on me...
Onu özlemeni anlıyorum ama hıncını benden çıkarman...
I hope you'll forgive me, but I don't want to miss "Judge Judy."
Umarım beni bağışlarsınız ama "Yargıç Judy" yi kaçırmak istemiyorum.
Did you all miss the part where she said she wants to get to know me better?
Beni daha iyi tanımak istiyor kısmını kaçırdınız mı?
Mm. I'll miss the way that you hugged me in the mornings...
Sabahları bana sarılmaların...
Do you miss me?
Beni özlüyor musun?
Ha! You didn't give me a chance to miss you, Deeks.
Kendini özletmeye fırsat bırakmadın ki Bay Deeks.
You made me miss small falls.
Siz beni bayan küçük şelale yaptınız.
So, Berta, are you gonna miss me?
- Berta, özleyecek misin beni?
Miss Donovan, thank you for joining me.
Bayan Donovan, bana katıldığınız için teşekkür ederim.
By the way, did you miss the outing because of me?
Bu arada, geziye benim yüzümden mi gitmedin?
Did you guys miss me?
Beni mi özlediniz?
- [singsong] you're gonna miss me.
* Beni özleyeceksin. *
Let me put you down while I talk to miss Kate.
Ben Bayan Kate ile konuşurken seni yere bırakayım.