You missed one translate Turkish
308 parallel translation
Hey, Dog, you missed one.
Hey, Dog, bunu unuttun.
- But you missed one.
- Ama birini ıskaladın.
You missed one.
Birini kaçırdın.
Daigoro, you missed one.
Daigoro... Bir tane atladın.
- You missed one.
- Birine bakmadın.
You missed one out there.
Bir tanesini atladınız.
I think you missed one.
Sanırım bir tanesini kaçırdın.
You missed one there.
Bir tanesini iliklememişsin.
You missed one ball and the whole game was your fault?
Tek bir topu kaçırdın ve bütün yenilgi senin suçun mu oldu?
Oh, you missed one.
Birini kaçırdın.
Wait a minute, you missed one.
Bir dakika, bir tanesini atladın.
Hey, hey, hey. You missed one.
Bunu unuttun.
You missed one.
Bir tane kalmış.
- You missed one right there.
- Şurada bir tane unuttun.
Well, you missed a good one.
İyi bir partiyi kaçırdınız.
" I only missed one turn, you know, just one because I'm really good.
Sadece tek bir dönüş kaçırdım tek bir tane, çünkü gerçekten iyiyim.
Hey you missed out one thing Sartana... did?
Hey, bir şeyi atladın Sartana. Neyi?
I only missed you in one way, I won't say which.
Seninle ilgili tek bir şeyi özledim, ama ne olduğunu söylemeyeceğim.
You missed my heart by one inch.
Kalbimi 2 cm farkla ıskaladın.
Well, I missed one. - You were born in every borough?
- Her bölgede birden mi doğdun?
Well, for one thing, you missed the dog.
Bir kere köpeği kaçırdın.
You missed a good one.
İyi bir film kaçırdınız.
You missed just that one.
Sonuncuyu ıskaladınız.
You just missed one of the best asses I ever saw.
Çünkü az önce önünden, hayatımda gördüğüm en güzel popolardan biri geçti.
That's the fourth one in three days you've missed.
Bu 3 gün içinde dördüncü kez oluyor.
And the one you missed, you missed by a mile.
Ve kaçırdığını da büyük farkla kaçırmışsın.
But you missed a good one.
Yine de iyi bir parça kaçırdın.
Since you missed this one, take the morning off.
Bunlarla başını şişirmeyeyim. Sen keyfine bak en iyisi.
The one you missed.
Sen aranan birisin.
You know, Number One, you missed something not playing with models.
Biliyorsun ki Bir Numara, maketlerle oynamayarak bir şeyleri kaçırdın.
- You missed a good one.
- Evet, öyleydi.
Since I missed my last two periods, I did one of those tests where you pee in a cup,
Son iki aydır adet görmediğim için bir kabın içine işediğin şu testlerden aldım ve...
You know, we have missed one plane, and now we're gonna miss another one!
Zaten ilk uçağı kaçırdık! Şimdi ikinci uçağı da kaçıracağız!
- Hey, Eli! You just missed a good one.
Harika bir fıkrayı kaçırdın.
You must have missed one.
Bir rakamı unutmuş olmalısın.
Nobody wanted to go home, because God forbid, you were the first one to go home and then found out the next day that you missed something.
Hiç kimse eve gitmek istemiyordu. Çünkü Tanrı korusun ilk eve giden olup ertesi gün bir şey kaçırdığını öğrenmek vardı.
In two years, you haven't missed one practice.
İki yıldır tek bir idmanı kaçırmadın.
Apparently, you're the only one who missed it.
- Bunu Seattle'ın çoğuna söyledi. Görünüşe göre sadece siz duymamışsınız.
As you see, he just missed one assignment.
Görüyorsunuz, bir çalışmayı kaçırmış.
You missed the boat on that one last night, though.
Ama dün geceki olayda treni kaçırdınız.
You have not missed one single opportunity to run down my show or grab a book off the shelf to help me "get up to speed!"
Programımı aşağılamak, formumu öne sürerek hazırladığın dokümanlarla beni aşağılamak için en ufak bir şansı kaçırmıyorsun.
You missed a good one!
Güzel bir vaka kaçırdın!
The one you missed rounds for?
Devriyeni kaçırmana sebep olan hastana?
You guys just missed a good one.
Çok iyi bir vakayı kaçırdınız.
You're the one who missed!
Iskalayan sendin!
But there was this one time, you guys you missed each other by, like, three minutes.
Ama hani bir keresinde, siz siz üç dakikayla birbirinizi kaçırmıştınız.
And the saddest part is that... one day, you're going to wake up... and you're going to realize what you missed... and it's going to be too late.
Ve işin en acı tarafı bir gün uyanacaksın ve neler kaçırdığını anlayacaksın ama çok geç olacak.
If you're just tuning in, it's a shame because you just missed... one of the greatest performances in the history of sports.
Eğer yeni açtıysanız, kaçırdığınız için utanmalısınız... spor tarihinin en büyük olaylarından biri.
I missed you, my little one.
Seni çok özledim, yavrum.
In one blink of your eyes, you have missed seeing.
Gözünüzü kırpışınızda, görüşünüzü kaybedersiniz.
Peter, you missed a good one. Seven gunshots.
Peter, iyi bir hastayı kaçırdın Yedi yerinden vurulmuş birini
you missed me 68
you missed a spot 62
you missed 110
you missed it 100
you missed your chance 19
you missed all the fun 17
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
you missed a spot 62
you missed 110
you missed it 100
you missed your chance 19
you missed all the fun 17
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558