English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You notes

You notes translate Turkish

1,835 parallel translation
I got this so I can write down for thank-you notes.
Bunu getirdim böylece teşekkür notlarını yazabiliriz.
just got your thank-you notes. Just calling to, um, thank you for those.
Teşekkür notlarınızı aldım da, arayıp teşekkür etmek istedim.
You're thanking me for thank-you notes?
Teşekkür notları için bana teşekkür mü ediyorsun?
So you've been Getting these notes For the past 2 years?
Demek bu notları iki yıldır alıyorsunuz?
YOU KNOW, YOU SHOULD REALLY BE TAKING NOTES ON THIS, MY LITTLE FRIEND.
Notlar alman gerekirdi, küçük dostum.
Um, I'm not really looking for notes, but you know, Dylan, I gotta tell you something.
Evet. Bu kadar ayrıntıya girmiyorum ama işte Dylan, sana bir şey söylemem lazım.
Do you have the PowerPoint CD and the notes for the conference?
Frank, bugünkü travma konferansı için Powerpoint CD'si ve notlar sende mi?
Hope and have faith that the next chord or the next few notes will come to you.
Bir sonraki akorun ya da notaların bir şekilde içinden geleceğini ummak ve buna inanmak.
It's against the law for you to demand my notes, and I will not surrender them.
... kısacası onunla ilgili her şeyi istiyorum.
In return, ricardo agrees to give you copies of all of his pictures and notes from the past two days.
Bunun karşılığında Ricardo'da tüm fotoğrafları ve geçen iki güne ait notların kopyasını verecek.
Did you look at my notes?
- Notlarıma baktınız mı?
HE PLAYS SEVERAL NOTES - And you're the magician.
- Ve sen de sihirbazsın.
You know, go over my notes from when I was tailing the cop.
Polisi takip ederken tuttuğum notlara bir göz at.
And you were taking notes.
Ayrıca notlar alıyordun.
You know that now you've done the deed, She's gonna be taking notes, Making a checklist of your every move,
İlk seferde seks yaptığınıza göre, ilişkinizin sadece fiziksel olup olmadığını anlamak için not almaya başlayacak ve her hamlenin listesini çıkaracaktır, değil mi?
I'm gonna need you to check your notes see if anything jars your memory.
Aklında bir şey kalmadıysa notlarına bir göz atmak isterim.
Are those notes you're writing, Ben?
Yine nota mı o çizdiğin?
I don't suppose you recognize any of these three notes?
Bu üç notayı hatırlamıyorsun sanırım?
Now, the science behind this is immensely complex, but there will be detailed briefs as you leave the lecture hall, but for right now, let me just give you the cliffs notes.
Şimdi, bunun arkasındaki bilim çok karmaşık, ama ayrıntılı belgeler konferans salonundan çıkarken size dağıtılacak, ama şimdilik, size ana başlıkları söyleyeyim.
You know what I used to do? Make notes.
Ne yapardım biliyormusun?
I know that. Have you seen my notes?
Sakin olmalıyım.Evet.
Now I want you all to take meticulous notes.
Şimdi hepinizden çok titizce not almanızı istiyorum.
Like you forgot to do your notes before rounds?
Vizitelerden önce notları hazırlamayı unutmak gibi mi?
Look, if you're gonna teach a class on lois lane's rules of reporting, I think i'd rather read the cliff notes.
Eğer Lois Lane'den gazetecilik dersleri almak istersem. kağıttan okumayı tercih ederdim.
Somewhere along the line, someone gave methat benefit cd you made, and read what you said about her in the liner notes, which was which was beautiful.
Ekvatora yakın bir yerlerde, birileri bana hayır işi için yaptığın CD'yi verdi albüm kapağında ondan nasıl bahsettiğini okudum ki, gerçekten çok güzeldi.
Should--should I take notes, or what do you...
Not mu alayım, ya da...
I'll leave you these notes, please heed them.
Sana bu notları bırakıyorum, lütfen bunlara uy.
" Have you been checking your notes?
" Azizim, notlarınıza bakıyor musunuz?
Üngör replied "why don't you help me with it, let's do it together" and he started playing musical notes with the letters.
Üngör ; "Siz de iştirak edin yapalım." karşılığını verdi ve harfleri notalar şeklinde çalmaya başladı.
I'll give you five pound notes!
Sana beş pound veririm!
Anyway, I don't have the tiniest bit of intention to lend you my notes.
her neyse, notlarımı sana vermede en küçük niyetim yok.
Song-yi, you must have taken me seriously when I asked to see your notes.
Song-yi, beni ciddiye almalısın. notlarını görmeyi istediğim zaman.
Then will you lend me your notes?
sonra notlarını bana vereceksin?
Man, I would've failed that test if you hadn't given me your notes.
dostum, başarısız olacaktım bu teste eğer sen bana notlarını vermeseydin.
- You planning on taking notes?
- Not almayı planlıyor musun?
Sedis there, pretend you're a very uvidjajna, You make my stupid notes...
Orada oturmuş notlar alıyorsun. Sanki her şey kontrolündeymiş gibi.
It's your turn to write up the lab notes, don't you remember?
Labaratuvar raporunu yazma sırası sendeydi. Unuttun mu?
Why are you always giving me gifts and writing clever little notes all of the time?
Neden bana sürekli hediyeler ve zekice hazırlanmış küçük notlar gönderip duruyorsun?
Mr. Miles make sure you get thoes notes.
Bay Miles sana notları ulaştıracaktır.
We've managed to put together extensive notes for you.
Senin için bir sürü önemli bilgiyi bir araya getirdik.
Well, why don't you let me look at it, give you some notes?
Neden bir göz atıp bazı notlar almama izin vermiyorsun?
Why do you change my notes suddenly, without explanation?
Neden artık metinlerimi bana sormadan değiştiriyorsun?
If you need class notes or anything,
Ders notu ya da başka bir şeye ihtiyacın olursa...
What, are you telling me you wanna spend your life in some dark room taking notes and writing books about what some old putz in another room cooked up in his head about things that you have actually seen and touched and pulled out of the sand with your own hands?
Ne yani, bana hayatının bundan sonrasında karanlık bir odada oturup, not tutmak ve senin bizzat şahit olup, ellerinle kumun altından çıkardığın şeyler hakkında bir adamın başından geçenleri anlatan bir kitap yazmak istediğini mi söylüyorsun?
All right, Doc. First of all, I have to tell you, when I heard that you were in Harold Melvin and the Blue Notes,
Pekala doktor, ilk olarak, Söylemeliyim ki,
You go over your notes on this guy?
Bu adamla ilgili notlarını gözden geçirdin mi?
Now, I want you guys to take notes.
Şimdi, siz çocukların not almasını istiyorum.
But didn't you get my notes?
Notlarımı almadın mı?
I've made notes in them, but you can erase those.
İçlerine notlar yazmıştım, ama silebilirsiniz.
You wrote notes to Matt?
Matt'e birşeyler mi yazdın?
Take any notes you need.
Gerekli bütün notları al.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]