You sold me out translate Turkish
156 parallel translation
You sold me out, you rat!
Beni sattın, seni adi herif!
You sold me out.
Sattın beni.
Y - You sold me out, didn't you, you bastard?
Seni orospu çocuğu...
- You sold me out!
- Resmen beni sattın! - Satmadım!
You sold me out.
- Beni sattınız.
You sold me out.
Beni sattınız.
You sold me out.
Grace, git yat.
If you sold me out to Janni, then told me about it, I'd ice your ass too.
Beni de Janni'ye ispiyonlarsan haber ver... ensende boza pişireyim. : )
You sold me out to Mom.
Beni anneme sattın.
- You sold me out!
- Beni sattın!
- You sold me out!
- Beni sattın.
You sold me out.
Beni yakaladın.
But you sold me out cheap, man.
Ama beni ucuza sattın.
- I trusted you, and you sold me out.
- Sana güvendim, ama beni sattın.
You sold me out, didn't you?
- Beni sattın değil mi?
You sold me out to the brass.
Sen beni sattın.
You sold me out.
Beni satan sensin.
You sold me out huge.
Beni fena sattın.
You sold me out.
Beni sattın.
You sold me out to the cops for your inexplicable blood experiments.
Anlaşılmaz kan deneylerin için beni polislere sattın.
You sold me out.
Sen beni sattın.
I can't believe you sold me out.
Ben de senin beni sattığına inanamıyorum.
You sold me out, you shit after I opened myself up and gave you everything.
Beni sattın, bok herif sana kendimi açıp, her şeyi verdikten sonra.
You sold me out with those thank-you notes.
Teşekkür notlarımı yazdığını söyledin.
I can't believe you sold me out like that!
Beni sattığına inanmıyorum!
Remember before your wedding, when you sold me out to Turk?
Hatırlarsan düğünden önce, beni Turk'e ispiyonlamıştın!
You sold me out?
Beni sattın mı?
You sold me out! No, no, no, no.
Beni sattın.
You sold me out for money.
Beni para için sattın.
I heard you sold me out.
Beni sattığını duydum.
Listen, you go back and tell that firm of yours that they sold me something good, and they just found it out.
- Beni dinle. Bana sattıkları arazinin değerli olduğunu yeni anladılar. Firmana git ve bu dediklerimi söyle.
I sold out me old pal for you.
Senin için eski bir dostumu bile sattım.
You said you'd pay me in full when things got better... but instead you sold out.
İşler düzelince tam maaş olarak ödeyeceğinizi söylemiştiniz ama onun yerine şirketi sattınız.
You let me down. You sold out.
Yüzüstü bıraktın, kendini sattın.
- Harker, you sold me house right out from under me, and you sold that poor count a right bill of goods with your fancy silver tongue
- Harker benim sayemde o evi alıp sivri dilinle kandırdığın o zavallı konta pazarladın.
Now, whether you or Stoll... or that sold-out, son-of-a-bitching marshal Joe Belle... want to see me guilty, you go right ahead.
Sen ya da Stoll... ya da o satılmış Şerif Joe Belle... beni suçlu görmek istiyorsunuz, öyle olsun.
If we aren't going to buy one, only three will be left. - You only give me this Balloon... to trade for fish? -... will sold out.
Eğer gidip almazsak hepsi satılmış olacak,... sadece üç tane kalmıştı.
You totally sold me out!
- Biz mi?
So here you come in all nobility... threatening me with a dire result if the property of that widow's husband thought worthless from when it sold, turns out not to be pinched out.
Yani, soylu havalarda buraya geliyorsun... dulun kocasının değersiz diye düşündüğü... ve satmak istediği arazinin değerli olduğu ortaya çıkarsa... beni meşum bir sonla tehdit ediyorsun.
So then you turned around and sold him out, just to make me bring her back!
Yani sırtını dönüp onu sattın, sırf Ruthie'yi geri getirmem için!
The only reason you got to hang out with me and the other cool kids... is'cause you sold us all weed.
Çünkü Mac, senin benimle ve diğer havalı tiplerle takılabilmenin tek nedeni bize ot satmandı. Herkes sana gıcık olurdu.
Dad, you completely sold me out.
Resmen sattın beni baba.
You could've just taken the van and sold me out.
Minibüsü alıp beni satabilirdin.
Are you planning on hand delivering me a sold-out crowd?
Salonumu kendi ellerinle mi dolduracaksın?
You told me you didn't care about the money, but you stole the memory card out of anthony's camera, and sold it for $ 300,000.
Paraya önem vermediğini söyledin ama Anthony'nin makinesinden bellek kartını çalıp. 300.000 dolara sattın! Onu para için öldürdün sen! Değil mi?
I do think you two sold me out.
İkinizin beni sattığını düşünüyordum
So you guys ran errands today. Little rat bastard sold me out, didn't he?
Yani... siz gün boyu boş boş takıldınız demek.
You sold me out...
Beni sattın.
He just sold you and me out.
Şu anda seni de beni de sattı.
I sold out Arthur for 80 grand and a contract and you're gonna kill me?
Arthur'u 80.000 be bir anlaşma karşılığı sattım ve sen beni öldürecektin?
- You sold me out!
- Bana ihanet ettin!
you sold me 24
you sold it 31
you sold us out 16
you see 13602
you suck 398
you sure 3065
you speak spanish 28
you speak english 153
you shouldn't smoke 23
you speak russian 26
you sold it 31
you sold us out 16
you see 13602
you suck 398
you sure 3065
you speak spanish 28
you speak english 153
you shouldn't smoke 23
you speak russian 26
you said 2178
you stupid bitch 138
you speak french 42
you seem like a nice guy 33
you stupid motherfucker 17
you shut the fuck up 61
you seem upset 55
you shouldn't have done that 152
you stupid idiot 42
you shut up 514
you stupid bitch 138
you speak french 42
you seem like a nice guy 33
you stupid motherfucker 17
you shut the fuck up 61
you seem upset 55
you shouldn't have done that 152
you stupid idiot 42
you shut up 514
you see me 54
you seem 91
you seem good 16
you saved me 262
you seem nervous 52
you shouldn't 299
you seem troubled 30
you seem sad 20
you see here 28
you saw me 99
you seem 91
you seem good 16
you saved me 262
you seem nervous 52
you shouldn't 299
you seem troubled 30
you seem sad 20
you see here 28
you saw me 99