English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Е ] / Его невеста

Его невеста translate Turkish

157 parallel translation
Мило, это Анри Борель и его невеста.
Milo, bu Henri Baurel ve nişanlısı.
Подруга Филиппа, его невеста.
- Philippe'in arkadaşı. Nişanlısı.
Мелиш и его невеста сочетались сегодня утром гражданским браком в Манхеттене.
Mellish ve çiçeği burnunda gelini,..... Manhattan'ın şehir merkezinde resmi nikahla dünya evine girdi.
Всё казалось совершенно обычным, когда Брэд Мэйджорс и его невеста Джанет Вайс - двое молодых, обыкновенных, здоровых ребят - покинули Дэнтом поздним ноябрьским вечером, чтобы навестить доктора Эверетта Скотта, бывшего учителя, а теперь их общего друга.
Oldukça sıradan bir gün gibi gözüküyordu. Brad Majors ve nişanlısı Janet Weiss iki genç, sıradan ve sağlıklı çocuk eski hocaları ve yeni arkadaşları Dr. Everett Scott'u görmek için bir Kasım akşamı Denton'dan ayrıldıklarında.
У Джонни есть его невеста!
Johnny'nin kendi nişanlısı var.
Я его невеста. Мы собираемся пожениться. Как я рада!
- Onun nişanlısıyım, evleneceğiz.
Перед решающей битвой его невеста Елизавета... знала, какой огромной силе ему придется противостоять, и что он может не вернуться живым.
Savaşın hemen arefesinde, karısı Elizabetha şövalyesinin neredeyse yenilemez bir kuvvetle yüzleşmesi gerektiğini ve belki de hiç geri dönemeyeceğini biliyordu.
Так тьi его невеста? Да.
Sen onun nişanlısısın.
Ёто даже лучше, она его невеста.
Daha da fazlası. Nişanlısıymış.
Ёто его невеста.
- Nişanlısı.
ќна его невеста! " диот.
- O nişanlısı, salak.
я не его невеста!
- Ne dedim?
Ќет, это не его невеста!
Hayır, Peter'ın nişanlısı olamaz.
я его невеста.
Peter'ın nişanlısıyım.
¬ ы не его невеста.
Nişanlısı değilsiniz.
Ёэ... то-то сказал доктору, что € его невеста.
Biri doktora nişanlısı olduğumu söyledi.
- Его невеста, сэр.
Nişanlısı, Efendim.
Ходят слухи о любовнице, поскольку его невеста в Лондоне.
Metres dedikoduları dolaşıyordu. Sanırım küçük nişanlısı Londra'da oturduğu için kendine yeni bir metres buldu. Bunlarla ne yapmalıyız?
Но, думаю, его невеста остановилась в гостинице.
Sanırım nişanlısı otelde.
Это его работодатель, его отец и его невеста, Мерседес.
Bu beyefendi onun patronu, Mösyö Morell, bu babası ve bu da nişanlısı, Mercedes.
Не прошло и месяца как арестовали беднягу Эдмона, а его невеста вышла замуж за его лучшего друга.
Zavallı Edmond tutuklandıktan bir ay sonra, Mercedes onun en iyi arkadaşıyla evlendi.
Его невеста.
- Nişanlısı.
Она его невеста.
Nişanlın deriz.
Майклу только что показали, что его невеста может быть умственно отсталой, но ему нужны были доказательства.
Michael'a nişanlısının zeka özürlü olabileceği gösterilmişti ama onun kanıta ihtiyacı vardı.
Его невеста вела двойную жизнь.
Bunun için de aynısını söyleyebiliriz Abs.
Знаешь, что его невеста бросила его?
Nişanlısının onu terkettiğini biliyor musun?
Я его невеста.
Ben nişanlısıyım.
Почему, собственно, я и удивилась, когда вдруг появилась его невеста.
İşte bu yüzden, nişanlısı ortaya çıktığında hayrete düştüm.
Я его невеста.
Kız arkadaşıyım.
Маршалл думал о 5000 долларах, и о том, что его невеста сделала, чтобы получить их.
Marshall $ 5,000 hakkında düşündü ve nişanlısının bunu kazanış şeklini.
В это время его невеста, Мэгуми Мацумото,... ждала его в ресторане,... когда ей позвонили из полиции.
Bu esnada, nişanlısı Megumi Matsumoto... Polis aradığında restorandaydı onu bekliyordu.
Его невеста ждет его в Нью-Джерси.
Nişanlısı onu New Jersey'de bekliyor.
- Его невеста.
- Evleneceği kişi.
И Джоэль Штейнер и его невеста рассматривались как возможные жертвы так как они жили рядом с убийцей Они были объявлены пропавшими без вести в 1997
Joel Steiner ve nişanlısının,... katilin yakınında yaşadıkları ve 1997'de kayıp olarak bildirildikleri için... olası kurbanlar oldukları düşünülüyor.
В деле "ДиД" указано, что Джоэль Стейнер и его невеста пропали после концерта в 97-м.
DJK'nin dosyasına göre, Joel Steiner ve nişanlısı... 97'deki o konserden sonra kaybolmuş.
Там была его невеста. Я поговорил с ней и пытался дать лучшие советы.
.. nişanlısı da oradaydı, onunla da konuştum ve verebileceğim en iyi tavsiyeyi vermeye çalıştım..
Она его невеста.
Hey, onun nişanlısı.
Стивенса, что к нему поднимается его невеста... Спасибо.
Alo? Bay Stevens'a, nişanlısı ve kayınpederinin burada olduğunu ve birazdan onu görmek için yukarıda olacaklarını söyleyin. Teşekkürler.
Невеста бросила его у ворот после небольшой склоки.
Gelin, ufak bir patlamanın ardından onu evde bıraktı.
Теперь, Макс и эта его милая невеста смогут спокойно остаться в Мандели долго и счастливо.
Ve artık Max ile o sevgili küçük zevcesi Manderley'de kalıp, sonsuza dek mutlu yaşayabilecekler.
Вы сказали, что его бросила невеста, и его сердце разбито.
Evet nişanlısı onu terketti ve onunda kalbi kırıldı.
- Его невеста.
- Dişçinin nişanlısı.
Его сын считает, что невеста охотится за его деньгами...
Oğlu, kadının aslında parasının peşinde olduğunu düşünüyor.
Думаешь, что маленькая щуплая 50-килограммовая невеста вышвырнула его из окна?
Yani sen 55 kiloluk utanmaz gelinin onu Camda attığını mı söylüyorsun?
Каждая невеста, которая его надевала, прожила долгую и счастливую жизнь.
Onu takan bütün gelinler uzun ve mutlu bir hayat yaşadılar.
Видишь ли, Пол хочет думать, что его молодая невеста ничего не знает о настоящей жизни.
Paul genç gelininin gerçek dünyayla ilgili hiçbir şey bilmediğini anlamasını istiyor. - Evet.
Когда невеста кидает букет, я реально хочу поймать его.
gelin çiçek buketini attığında, gerçekten onu yakalamak istiyorum.
Но ты же его невеста.
Evet.
Вместе с ним была его очаровательная невеста, мисс Лола Квинси.
Kraliçe'ye Army Amo fabrikasını gezdirdi.
Его невеста?
Nişanlısı mı?
Она его невеста.
Nişanlısı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]