English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Е ] / Ей

Ей translate Turkish

87,475 parallel translation
Ладно тебе, ей же нужно плакатики рисовать.
Şu küçük poster olayı üzerinde çalışması gerek. Harika!
А на вырученные с этого деньги купить ей украшения? Джош, Люси с тобой не из-за того что ты богат, или успешен, или имеешь крутую высокооплачиваему работу или твоего кругозора или неповторимого стиля.
Josh, Lucy seninle zengin ya da başarılı olduğun ; ilgisini çeken ya da dolgun maaşlı bir işin olduğu ya da dünyevi olduğun veya ilginç bir tarzın olduğu için beraber değil.
Ну вот. Ей пока не показывал.
Pekâlâ, ona daha göstermedim ama...
Эм Ке-е-ей!
- M.K.!
Эм Ке-е-ей!
M.K.!
Ты ей расскажешь?
Ona söyleyecek misin?
Ей нужна помощь.
Yardıma ihtiyacı var.
Ей просто нужно забрать пару вещей.
Ödümü koparttın. Alacağı bazı şeyler varmış.
Да я лучше шею ей сверну.
Onun boynunu kırarım.
Ей я заваривать не буду, пусть сама себе делает.
Ona bir şey hazırlamam ama. Gitsin kendi yapsın.
Вы нашли насекомых и принесли их в дом, чтобы показать их ей.
Böcekleri bulup eve getirdin çünkü kızına onları göstermek istedin.
Помогает ей уснуть.
Uykuya dalmasını sağlıyor.
Вы принесли ей лишь страдания и смятение!
Buraya acı ve karmaşadan başka bir şey getirmediniz!
Я надеялся остаться здесь... с тобой, и матушкой, и Майей на время подготовки.
Çalışırken burada seninle, annemle ve Maja ile kalmayı ummuştum.
Боже правый, что ты ей сделал?
Aman Tanrım. Ne yaptın ona?
Дайте ей шанс. Загреб
Giriş sınavına katılmasına izin verin.
Ей хватит и того, что родилась хромой.
Topal doğması onu yeterince zorlamıyormuş gibi! Bu onu mahvedecek.
Думаешь, мир даст ей дорогу, лишь потому что ты так хочешь?
Sırf sen istiyorsun diye dünya ona yol açar mı sanıyorsun? Ben istiyorum diye değil, onun için mücadele ettiğim için!
Отправь ей письмо, благодарность за подарки.
Bir mektup yaz. Gönderdiği hediyeler için teşekkür et.
Обязательно было отправлять ей фото той сербской искусительницы?
Sırplı sevgilinin fotoğrafını gerçekten de ona göndermek zorunda mıydın?
Я думал, ей понравится.
Hoşuna gider belki diye düşündüm.
Ей нравилась Мари.
Onun gerçekten hoşuna giden Marie'ydi.
Как она может презирать женщину, которая родила ей единственного внука?
Torununu doğuran kadından nasıl nefret edebilir?
Если Люси готова, то решать лишь ей.
Lucy seninle bunu yapmak istiyorsa bu ona kalmış.
Поверить не могу, что наконец-то сделаю ей предложение.
Nihayet ona evlenme teklifi edeceğime inanamıyorum.
Приготовлю ей яичницу и блинчики с пеканом.
Ona yumurta ve pecan krepi yapacağım.
Поднесу ей тарелку с кольцом и скажу "Я нарезал колечками"...
Evet dediğinde yüzüğü tabağa koyup vereceğim ve... "Umarım ayarı tutturabilmişimdir." diyeceğim.
Понимаете? Ну, ведь бывает что еду режут колечками, но при этом я поднесу ей настоящее кольцо.
Çünkü bildiğiniz üzere hem yapılan yemeğin ayarını tutturabilme olayı var hem de mücevherlerde ayar olayı var.
И самое важное : не бойся давать ей волю.
Ve en önemlisi, bu gücü serbest bırakmaktan korkma.
Мы с ней говорили часами, я рассказывал ей о тебе.
Onunla saatlerce konuştum, seninle ilgili her şeyi anlattım.
Не дай ей пропасть впустую.
Ne olur boşa gitmiş olmasın. Lütfen.
Зачем ты отдала ей пистолет?
Ona niye silah verdin?
Ей не понравится, что ты лезешь в это.
Bununla uğraşman hoşuna gitmeyecek.
Сейчас 3-е февраля, 9 : 11 утра.
3 Şubat, sabah 9 : 11.
Мой ребёнок в земле, ей нечем дышать...
Bebeğim toprağın altında, nefes alacak yeri yok...
" Детектив Ник Стейнс, полицейский участок Ислингтон, 22-е апреля 2017 года, 8 : 35 утра.
Dedektif Nick Staines, Islington Polis Merkezi 22 Nisan 2017, sabah 8 : 35.
Мой клиент не знал, что ей было 15.
Müvekkilim, Linda'nın yaşının 15 olduğunu bilmiyordu.
И вы сказали ей раздеться посреди зимы, потом привели её в школу и сказали раздеться ещё больше.
Siz de onu kış ortasında soyuyor sonra okula götürüp biraz da burada soyuyorsunuz.
Я спрашиваю, знала ли она кого-то, кто мог бы дать ей булавку на память.
Sorduğum şey, bir hatıra olarak ona bu kravat iğnesini verebilecek birini tanıyıp tanımadığı.
То есть, вы не знаете ни о каких отношениях... Ей было 15!
Yani herhangi bir ilişkisi olduğunu... 15 yaşındaydı!
- Ей было страшно.
Çok korkmuştu.
Фургон зарегистрирован на компанию на Нормандских островах, но кто ей управляет, и что они делают, я не смог узнать.
Minibüs, Manş Adaları'nda bir şirkete kayıtlı. Fakat kimin yönettiğini öğrenemedik.
Не позвольте, чтобы ей оказался Рассел.
Russell hatan olmasın.
Я не сказал, потому что когда она исчезла, я понял, что ей было 15, и у меня могли возникнуть проблемы.
Kaybolduğu zaman 15 yaşında olduğunu öğrendim ve başım büyük belaya girebilirdi.
Не-е-е-е-е-ет!
Hayır!
И горяче́е.
Daha sıcakmış ayrıca.
Горяче́е, чем можно измерить.
Ölçebileceklerinden daha sıcak.
Ё-моё. Ё-моё, Фил!
Hassiktir.
Не знаю, что ей сказать.
Ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
— "Е" — значит "единение".
- İşe koyulmanın "İ" si
Детектив инспектор Гринвуд, участок Бери-Сент-Эдмундс, 7-е февраля, 1 : 05 ночи.
Dedektif Greenwood, Bury St Edmunds Polis Merkezi. 7 Şubat, öğlen 1 : 05.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]