Мне надоело ждать translate Turkish

Мне надоело ждать.

Beni yeteri kadar beklettin.

Передай ему, что мне надоело ждать.

Beklemekten sıkıldığımı söyle.

Мне надоело ждать пока мэр МакСлиз сделает свой ход, в то время, как мы сидим сложа руки, отсчитывая дни до Вознесения.

Belediye başkanının harekete geçmesini beklemekten sıkıIdım. Yükseliş gününü bekleyip duruyoruz.

Нет, мне надоело ждать, ясно?

- Bir şekilde paranı bulacağım. - Beklemekten sıkıldım.

Мне надоело ждать!

Beklemekten sıkıldım!

- Мне надоело ждать!

- Beklemekten yoruldum!

- Мне надоело ждать!

- Beklemekten sıkıldım.

Мне надоело ждать смерти.

Ölmeyi beklemekten bıktım.

Мне надоело ждать!

-... yine de ölmeyeceğini söyledim. - Beklemekten yoruldum ve bıktım.

Мне надоело ждать следующего хода суперагента Лэнди и его команды.

Ajan Lundy'nin takımının hareketlerine cevap yetiştirmekten yoruldum artık.

Мне надоело ждать, я должен кое-где быть.

Beklemekten sıkıldım, bunaldım. Bir yere gitmem lazım, ve bu...

Мне надоело ждать.

Artık beklemek yok.

Мне надоело ждать новостей, сидя во дворце.

Buyeo kalesinde raporlarınızı beklemek yerine, buraya gelerek uzun bekleyişe son vermek istedim.

Мне надоело ждать Я хочу всё закончить.

Beklemekten sıkıldım, bitsin bu iş.

Кстати, мне надоело ждать, пока Отто нас найдет.

Otto'nun bizi bulmasını bekleyemem.

Мне надоело ждать.

Beklemekten sıkıldım.

Милхаус, мне надоело ждать.

Milhouse, beklemekten sıkılmaya başladım.

Мне надоело ждать.

Bekleyemem artık.

И мне надоело ждать.

Ve beklemekten sıkıldım.

Мне надоело ждать.

Beklemek beni hasta ediyor.

Мне надоело ждать, когда жизнь, наконец, начнётся.

Hayatımda birşeyler olmasını beklemekten usandım?

Мне надоело ждать.

Beklemekten bıktım.

Мне надоело ждать.

Oyalanıp durmaktan sıkıldım.

Мне надоело ждать решения.

Ben kararı bekliyorum artık.

Ты подходишь для этого. Но мне надоело ждать, пока ты это докажешь.

Ama kendini göstermeni beklemekten yoruldum.

Мне надоело ждать.

Yeterince bekledim.

Мне надоело ждать.

Bekleme işini bitirdim.

Мне надоело ждать очередных сюрпризов от тебя.

Seninle birlikte bir sonraki kötü şeyi beklemekten sıkıldım.

Мне надоело ждать Элаиса.

Elias'ı daha fazla beklemeyeceğim.

– Мне надоело ждать!

Beklemekten yoruldum.

Думаю, мне надоело ждать.

Beklemekten sıkıldığımı düşünüyorum.

- Мне надоело ждать.

Beklemekten sıkıldım.

Мне надоело ждать пока ты сам догадаешься.

Çünkü senin yapmanı beklemekten bıktım.

Иди куда хочешь, мне надоело ждать.

İstediğin yere git. Beklemekten sıkıldım.

Мне надоело ждать.

Artık beklemeyeceğim.

Неважно, мне надоело ждать.

Umrumda değil, artık beklemekten bıktım.

Знаете, что? Мне надоело ждать.

Bu kadar beklediğim yeter.

Лично мне надоело ждать, пока Гарсия Флинн вынудит нас действовать.

Bay Carlin. Garcia Flynn'in hareketlerimize yön vermesini beklemekten sıkıldım artık.

Мне уже надоело вас ждать.

Sizi beklemekten yoruldum.

Мне надоело постоянно ждать тебя.

Seni görmek için boş yere beklemek beni hasta ediyor.

Мне надоело тебя ждать.

Seni beklemekten yoruldum.

Надоело мне ждать.

Beklemekten ağaç oldum.

Почему сейчас? Должно быть что-то, что подтолкнуло вас и... Мне надоело, понимаете, я устал ждать, что кто-то пошевелится!

seni sinirlendiren bir şeyler olmalı... usandım, tamam mı... birilerinin umursamasını beklemekten sıkıldım!

я убеждаю себя в том, что мне еще не надоело ждать...

Kendi kendime beklemenin sorun olmadığını söylerim

Слушай, надоело мне ждать звонок от Марты.

Martha'nın aramasını beklemeyeceğim.

! Ты думаешь, что я скучный, и никогда не навещаешь меня. Мне надоело тебя ждать!

Sıkıcı olduğumu düşünüyorsunuz ve beni hiç ziyaret etmiyorsunuz ve sizi beklemekten bıktım!

Мне уже надоело ждать.

Yeterince bekledim.

Мне пришлось сюда забраться, чтобы достать мячик принца Чарльза, но видимо, ему надоело ждать.

Buraya Prens Charles'ın topunu almak için tırmanmıştım. ama sanırım beklemekten yoruldu.

Мам, я ненавижу ждать в машине. Мне надоело.

Anne, arabada kalmaktan nefret ediyorum.

И мне уже так надоело ждать, пока это случится.

Bunun olmasını beklemekten bıktım artık.

Мне надоело сидеть и ждать!

Oturup beklemekten sıkıldım.