Не отпущу translate Turkish

- Но я не отпущу тебя!

- İzin vermem!

- Я не отпущу тебя!

- Gitmene izin vermeyeceğim!

Я не отпущу тебя.

Gitmene izin vermem.

Я Вас так просто теперь не отпущу. Жизнь хороша, просто потому что это жизнь.

Yaşamanın harika tarafı, böyle şeylerin olabilmesidir.

Я его не отпущу. Он так добр, Кити, так мил, чист и прекрасен.

O kadar nazik, tatlı ve temiz ve harika bir adam ki, Kitty.

Если я заполучу тебя в гости, то уже никогда не отпущу.

Seni oraya götürmeseydim, asla senin olmayabilirdim.

Мама, я не отпущу Мохея одного!

Hayır anne, Mohei'nin tek başına gitmesine izin veremem.

Я больше никогда тебя не отпущу!

Bir daha gitmene izin vermeyeceğim.

Я не отпущу вас!

Asla senden ayrılmayacağım!

Я не отпущу тебя!

Seni bırakmam.

Одного я тебя не отпущу.

Bırak yardım edeyim.

- Я тебя не отпущу. - Не глупи. Я спас тебя, вытащив из Германии, а ты меня - из этой передряги.

Ben senin hayatını Almanya'dan, sen de benimkini bu kargaşadan çıkararak kurtardın.

Что значит, что я с настоящего момента не отпущу тебя ни на шаг, дорогая.

Yani şu andan itibaren seni gözümün önünden ayırmayacağım tatlım.

Нет, нет, никогда не отпущу тебя.

"Hayır, hayır, gitmene asla izin vermeyeceğim"

- Не отпущу.

- Tamam.

Я тебя не отпущу.

Ben yanındayım.

Я его одного на шаг не отпущу. - Обои полетим.

O bensiz bir adım atmaz, Beyazlar için uçan hiçbir şeye bile!

Я вас не отпущу, пока не объясните...

Açıklama yapmadan gitmene izin vermicem.

Домой я тебя не отпущу.

Böyle eve gidemezsin.

- Я никуда ее не отпущу!

Canını acıttı mı?

Не отпущу Вас к ней пока я Вас полностью не удовлетворю.

Seni tatmin etmeden ona gitmene izin vermem.

Не волнуйтесь, не отпущу.

Merak etme, bırakmam.

Не отпущу!

Bırakmam.

"и Израиля не отпущу!"

"'... ve O'nun gitmesine kesinlikle izin vermeyeceğim! "'

Я тебя отсюда не отпущу, Виктор!

Gitmene izin vermeyeceğim, Victor!

Не знаю, как мама, а я не отпущу!

Annemi bilmem ama ben senin gitmene izin vermeyeceğim!

Как только ты остановишь машину, я обниму тебя и поцелую и никогда не отпущу больше.

Bu arabayı durdurduğun zaman, sana sarılıp, seni öpeceğim ve de gitmene izin vereceğim.

Но я никогда не отпущу, своего помощника голодным.

Ama yaverlerimin aç gitmesine asla izin vermem.

- Я вас не отпущу. - А как насчет этой?

- Onu kapıdan çıkartmam.

Этот корабль не уйдет, пока я не отпущу.

Ben izin verene kadar gemi ayrılmayacak.

- Нет, я тебя не отпущу!

- Seni bırakmam.

Я тебя не отпущу.

Gitmene izin vermeyeceğimi biliyorsun.

Спасибо. Так как я люблю хвастаться, я не отпущу вас, пока вы не дослушаете телеграмму.

Bu ailede böbürlenmeyi seven tek kişi olarak, şu telgrafı okumadan... buradan ayrılmanıza izin vermeyeceğim.

Я никогда тебя не отпущу.

Seni asla bırakmam.

Я не отпущу тебя!

Gitmenize izin vermeyeceğim!

Я держу тебя и не отпущу.

Seni yakaladım. Seni bırakmayacağım.

Я тебя не отпущу.

Gitmene izin vermeyeceğim.

И потому народ твой я не отпущу.

- Ve halkın bir yere gidemez.

Ты сердце мне ожесточил, Готов я заплатить любую плату не отпущу народ твой.

Zulmüm iyice artacak. Bedeli ne olursa olsun kalbim katılaşacak. Sürüp gidecek böyle

Я никогда больше тебя не отпущу.

Seni bir daha asla bırakmayacağım.

Я его не отпущу.

Serbest kalmasına izin veremem.

Я тебя от себя не отпущу.

Evlenene kadar gözümün önünde olacaksın.

Я не отпущу.

Gitmene izin vermeyeceğim.

Я никуда тебя не отпущу.

Seni uzaklara göndermeyeceğiz.

Я вас отпущу, если пообещаете, что не будете играть в этом районе.

Sınırın güneyinde kumar oynamaya söz verirseniz sizi bırakırım.

Ладно, я отпущу тебя в этот раз... Но пообещай, что больше не будете беспокоить меня.

O yüzden bu seferlik gitmene izin vereceğim, ama buraya tekrar gelmeyeceğine ve beni rahatsız etmeyeceğine söz vermelisin.

я вас,.. я отпущу вас, не знаю почему.

Pekala, gitmene izin vereceğim.

Не пытайся подтягиваться а то я её отпущу.

Yukarı çıkmaya çalışma... yoksa ipi bırakırım.

Нет, я не думаю, что отпущу её.

Öyle yapmayı düşünmüyorum.

Если я его отпущу, ты никогда больше его не увидишь.

Eğer onu bırakırsan, bir daha asla onun yüzünü görmeyeceksin.

Не отпущу народ твой.

- Bırak