English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Они ждали

Они ждали translate Turkish

257 parallel translation
Представьте себе, пока они ждали, когда я закончу готовить суп, они съели... три килограмма хлеба.
Çorbayı beklerken üç kilo ekmek yedi bacaksızlar.
Много лет они ждали ребёнка... И вот, наконец, их мечта сбылась.
Yıllar boyunca bir çocukları olsun istediler ve sonunda dilekleri kabul oldu.
- Чего они ждали? Почему загнали в угол?
- Niye bizi bu duruma sürüklediler?
Они ждали ее на улице.
Onu karşı kaldırımda bekliyorlardı.
Они ждали его на тротуаре, всадили в него 3 пули и укатили.
Kaldırıma park etmişlerdi, üç el ateş edip, basıp gittiler.
Они ждали тебя, и вот ты здесь.
Yiyecek ekmeğim içecek suyum kalmamıştır bu dünyada. Bekledikleri sendin.
Я плачу им, чтобы они ждали тебя.
Beklesinler diye para ödüyorum.
- Это не они. - Они, они! Они ждали меня у супермаркета.
Evet, marketin önünde pusuya yatmışlar.
Вначале они ждали, пока приедут все.
İlk olarak, herkesin gelmesini beklediler.
Они ждали, пока он попадет под их перекрестный огонь
Üç tüfek arasındaki ölüm alanına kadar gelmesini bekliyorlar.
Дамы и господа, этого поцелуя они ждали целый год.
Bayanlar ve baylar, işte beklenen öpüşme.
Все это время они ждали нас.
Başından beri bizi bekliyorlarmış.
Они ждали нас.
Bizi bekliyorlardı.
Они ждали моей заднице.
Beni zaten bekliyorlardı.
Они ждали меня.
Beni bekliyorlardı.
Они ждали, когда начнется таяние льдов в проливе Дэвиса.
Davis boğazındaki buzulların çözülmesini beklemek zorundalar.
Они ждали, когда же вы прочитаете их рекламу, но вы наверное про неё забыли.
İlk saat için bazı reklamları vardı. Okumayı unutmuşsun.
- Мэнди, эти люди и не были на нашей стороне. - Ты прав, Джош, и они ждали, пока ты что-то такое скажешь.
- Tarafımızda oldukları zamanki gibi değil.
- Но они ждали мальчика.
- Ama oğlan bekliyorlardı.
Они ждали мальчика.
Oğlan bekliyorlardı.
У меня всегда душа не на месте, когда они в море. Вспоминаю то утро, когда мы ждали отца, а он так и не вернулся.
Onlar için hep endişeleniyorum.
А как еще, они уже ждали меня, когда я вышел?
Başka nasıl gittiğimde beni bekliyor olacaklardı?
Мы предупредили наших жён, чтобы они не ждали нас скоро.
Eşlerimize vardığımız zaman dönüş tarihini bildiririz demiştik.
На самом деле, когда я туда пришел, они меня уже ждали.
Gittiğimde beni bekliyorlardı.
Они меня ждали.
Beni bekliyorlar.
Может, они не ждали нас?
- Belki de bizi beklemiyorlardı.
Они ждали поезд.
Tren bekliyorlardı.
Они два дня сновали в округе и ждали вас.
İki gündür, burada sizi bekliyorlardı.
Но почему они ждали до сегодняшнего дня?
Ama neden gelmek için şimdiye kadar beklediler?
Но они сказали, что я должна была все это делать... потому что от меня именного этого и ждали.
Fakat onlar benden beklenileni yapmamı insanların bunu istediğini söylediler.
Ребята ждали снаружи, а вошли они только потому, что увидели двоих людей в куртках, из-под которых что-то выпирало.
Adamlar dışarıda bekliyordu ve içeri girmelerinin nedeni montlarında şişkinlik olan iki adamın içeri girdiğini görmeleri.
Они того и ждали.
Bunu bekliyorlarmış!
Они тебя ждали, приятель.
Geldiğini gördüler dostum.
А вчера они не ждали полнолуния.
Dün akşam dolunayın çıkmasını beklemediler.
Они с ребятами вертелись, чтобы заработать пару баксов пока другие сидели нa зaднице и ждали подачек.
O ve arkadaşları bu işlerden çok iyi kazanırken, diğer insanlar... kıçlarının üstünde oturup, cep harçlıklarını bekliyorlardı.
- Они что, тебя ждали?
- Seni mi bekliyorlardı?
Все, что я знаю, это что они якобы с нетерпением ждали юбилей свадьбы...
Tek bildiğim, yıldönümlerini sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Они слишком долго ждали, чтобы рисковать.
Risk almak içinde uzun zaman bekleyebilirler.
Лишь, если они знали о прибытии корабля и ждали его.
Ancak geminin gelmesinden haberdar olmaları durumunda mümkündür.
Как только я нажал Они нас ждали
Sendeledim, açıldı. Belki bizi davet ediyorlar.
- Они меня ждали, Ральфи.
Ne oluyor? - Beni bekliyorlardı Ralphi.
Где они? - Ах, принц, Дядья, которых ждали вы, опасны :
Tatlı prens, o istediğiniz amcalar çok tehlikeliydi.
Когда я приехал, они все меня ждали.
Gittiğimde bütün cerrahlar beni bekliyordu.
Мы опоздали, и они ждали нас...
- Üstelik bizi bekliyorlardı.
Скажи ты ей, что тебе нравятся мои глаза и утром они бы ждали тебя на столике в футляре от "Тиффани".
Gözlerimi sevdiğini söylesen, yarın hediye kutusunda masanda olur.
А если бы у подножия горы ждали миллионы людей для которых цветок был бы символом их свободы и они последовали бы за этим символом и твоей смертью на борьбу за освобождение миллиардов душ в этом был бы смысл?
Ya o dağın eteklerinde bir milyon kişi bağımsızlıklarının simgesi olan o çiçeği bekliyorsa ve hem o simgenin hem de ölümünün yarım milyar kişiye özgürlüğünü kazandıracak bir vesile olduğunu söylesem bir anlamı olur mu?
Они ждали снаружи, возле кофейни, затем сели в машину.
Kafenin dışında onu bekliyor ve taksisine biniyorlar.
"добавь еще : без обид, но мы ждали встречи с" и ¬ итторио. - " они.
Bozulmasın ama, şunu da söyle Zi Vittorio'yu da bekliyorduk.
Они нас ждали.
Bizi bekliyorlardı.
Нужно, чтобы они почувствовали, что их здесь ждали.
Konuklarımın memnun kalmasını sağlamaya çalışırım.
Они просто ждали.
Onlar sadece beklediler...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]