English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Они живут

Они живут translate Turkish

1,184 parallel translation
- Они живут в убогом пригороде.
- Fakir bir mahallede yaşıyordur.
Они живут в Пенсильвании.
Ve Pennsylvania'da yaşıyorlar.
Смотреть как они живут, валяются в грязи, спят на деревьях.
Nasıl yaşadıklarına bir bak, çamurda yuvarlanıyor, ağaçlarda uyuyorlar.
Они живут только в одном месте!
O kuş bir tek yerde yaşar!
Девочки не разговаривают. Они смеются. Они живут.
Genç kızlar konuşmazlar gülerler, yaşarlar anı yaşarlar.
Скажи, где они живут.
Yuvaları nerede?
Где они живут? Откуда мне знать!
Yuvanın nerede olduğunu biliyoruz da sanki!
- Ну, обычно они живут в море.
- Hani, onlar normalde denizde yaşar.
Они живут в песке и.. заползают прямо туда.
Bir bakıma kumda yaşıyorlar ve parazitleri kumdan kapıyorlar.
Они живут в неодушевленных предметах, таких как лампа или кольцо.
Lamba ya da yüzük gibi cisimlerin içinde yaşarlar.
Они живут в зоопарках и делают то, что мы им приказываем.
Hayvanat bahçesinde yaşar, dediğimizi yaparlar.
Мы ненавидим их потому, что они живут там, где они чужие?
Onları ülkeleri dışında şartları zorladıkları için mi sevmiyoruz?
Они живут в заново перестроенном пожарном депо к югу от Маркет Стрит.
Şu an güney market sokağında terk edilmiş bir itfaiye binasında yaşıyorlar.
Люди думают, что принцесса просто носит диадему, выходит замуж за принца и они живут счастливо до конца дней своих.
Bilirsin, insanlar hep prenseslerin tuvalet giydiğini prenslerle evlendiğini, her zaman iyi göründüklerini ve hep mutlu olduklarını düşünürler.
- Ну, они живут отдельно от остальных моих людей, готовят себе еду... местную еду.
- Diğer adamlardan... ayrı duruyorlar, kendi yemeklerini pişiriyorlar.
Но без фамилии... Ты не можешь найти гед они живут чтобы бросить блять бомбу к ним в окно!
Soyadları olmadığından, nerde yaşadıklarını öğrenip camlarından içeri bir bomba da atamazsın.
- Они живут в канализациях.
- Lağımlarda kalmayı severler.
- Они живут в подземке.
- Yer altındalar. - Pekala.
- Они живут в стенах домов.
- Evlerin duvarlarında yaşıyorlar.
Больница, доктор, улица, где они живут, даже сами люди.
Ailenizin hiç fotoğrafı yok sanırım. Nasıl göründüğünü biliyorum.
Как они живут?
NasıI geçiniyorIar?
Если бы вы видели, как они живут, насколько они отчаялись...
Eğer nasıl yaşadıklarını ve ne kadar çaresiz olduklarını görseydiniz...
Поэтому корпорации в дальнейшем могли продавать им товары, понимая их, имея маркеры, зная что это за люди, где они живут и каков их стиль жизни.
Böylece şirketler onlara farklı yollarla bir şeyler satabiliyordu. Onları anlıyorlardı, belli etiketleri vardı. İnsanların neye benzediğini,... nerede yaşadıklarını, yaşam tarzlarını biliyorlardı.
Они живут и pаботают подземлей.
Yer altında yaşıyor ve orada çalışıyorlar.
Сейчас они живут в Париже.
Şu anda Paris'te yaşıyorlar.
Они живут раздельно.
Ayrılar.
Столько они живут.
Sana ne kadar uzun yaşadıklarını da anlattı mı?
Они живут ради других.
Birbirleri için hayatta kalmak.
Они живут в Дептфорде.
Deptford'da yaşıyorlar.
Они живут по соседству.
Beş kat aşağıda yaşarlar.
Они живут на барже, сейчас она пришвартована на пристани для яхт.
Marina'ya yanaşmış bir mavnada yaşıyorlar.
"У них грозный вид, но они живут одной большой семьёй".
Onlar acımasız savaşçılar, ama büyük bir aile gibi yaşıyorlar.
Ты - нет. Они больше не живут дома.
Onlar üniversitede, sen değilsin.
- А вот. Ну а взять пары у которых целая куча общего как будто они всегда живут долго и счастливо.
Tabii, ortak noktaları çok olan kişilerin ilişkileri her zaman çok iyi yürüyor.
Я слышала, когда люди живут вместе Они оплачивают марки пополам, разве нет?
Hayır sadece insanlar bir arada yaşadıklarında pulların ücretlerini ayırdıklarını duydum öyle değil mi?
Вот так они и живут.
Onlar için durum bu.
Здесь они и живут!
Burası yaşadıkları yer!
Они останавливаются, отдыхают живут.
Ara veriyorlar. Dinleniyorlar. Hayatlarını yaşıyorlar.
Разве только найти, где они все живут, и начистить им репу, пожалуй.
Tek tek evlerine gidip eşek sudan gelene kadar dövmekten başka.
Я была бы радостнее, если бы Вы сказали, что они там больше не живут.
Keşke onlar da çıkabilseler. Bunu çok isterim.
И они тоже живут в городе.
- Muhteşemdi. Burada yaşıyorlarmış.
Лестат рассказал всему миру, что вампиры живут среди нас. Они в ярости.
Lestat dünyaya vampirler aramızda dedi.
Я написал здесь их имена и старый адрес, если они ещё живут там.
Janina Gorlewska ve Andrzej Bogucki.
Но они там больше не живут.
- Burdan çıkmaya hazırlan
Обычно они живут там, где большой запас еды.
Bir kurt sürüsü beraber dolaşır.
И скажите, скажите мне, как эти священные чувства, что в вас живут, как они примиряются с вашим реальным существованием?
Ve söyle bana, söyle bana, Tüm kutsal erdemlere sahipken, Nasıl bu alçak yolu seçip yaşarsın?
Мы пытались подыскать ему новую жену. Да ничего не вышло. Они слишком плохо живут.
Yeni bir eş bulmak için bir çok yere sorduk Ama hiç bir kadın o durumdaki bir erkekle evlenmeye yanaşmıyor.
Они живут в верхенем Ист-Сайде на Парк Авеню.
Park Caddesi'nde.
Они где-то живут и здравствуют
" Hepsi sağ ve salimen yaşıyor bir yerlerde
- Больше всего переместились в проект X-303, таким образом они все еще живут в Штате Невада.
- Çoğu X-303 projesine kaydırıldı, yani onlar hala Nevada'da yaşıyorlar.
Мы бываем в трущобах время от времени. Они там живут.
Ne zaman içlerine gitsek onlar orada olacaklar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]