English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Они сказали

Они сказали translate Turkish

4,787 parallel translation
Они сказали, что вы предатель.
Sizin hain olduğunuzu söylediler.
Они сказали, что мы были правы.
Bizim haklı olduğumuzu söylediler.
Они сказали всё началось с мужчины по имени Генри Авери.
Her şeyin Henry Avery isimli bir adamla başladığını söylüyorlar.
Так они сказали.
Bize öyle söylediler.
Они сказали, что это такая процедура.
Prosedür gereği olduğunu söylediler.
Что они сказали, это убийство?
Şimdi ne diyorlar? Cinayet mi?
И тогда они сказали :
Sonra dediler ki.'
Они сказали, что порка будет остановлена, когда выйдет мужчина, с которым я была.
Beni kırbaçladıkları zaman, beraber olduğum adamın müdahale etmek isteyeceğini söylediler.
Они сказали, что могут сделать больше там, где они есть.
Kendi bölgelerinde daha yararlı olacakları söylendi.
Они сказали, что я был пьян.
Sarhoş olduğumu söylediler.
Кто бы ни был в этом пабе, мы должны выяснить, кто они, связаться с ними и просто выяснить все, что они сказали в полиции.
Sonra onları bulup polise ne anlattıklarını öğren.
Они сказали, что это будет приключение. Это было то, что нужно сделать.
Bir macera olacağını söylemişlerdi ve yapılacak en doğru şeydi.
Беван, это против правил, они сказали, что только штыки.
Bevan emirlere karşı geldi oysa yalnızca süngü kullanmamızı söylediler.
Они сказали, что он больше не сможет играть в крикет. А то и хуже.
Kriket oynamasına engel olacak bir şey yapacaklarını söylediler, ya da daha kötüsü.
Потом я сказал, что на самом деле меня зовут Гэри, а они сказали, что всем плевать.
Ben de aslında adım Gary derken çok da tın yani dediler.
Они сказали, что тебя распяли.
Çarmıha gerildiğinizi anlattılar.
Они сказали ему, что я их всех предам.
Ona ihanet edeceğimi söylemişler.
Они сказали Флинту, что золота нет.
Flint'e altının gittiğini söylediler.
А что они сказали тебе?
Sana ne dediler?
А что они сказали тебе?
Ne dediler sana?
Что они сказали, когда узнали, что я живой?
Mürettebat ne durumda? Yaşadığımı öğrenince ne dediler?
Они сказали - если ты тоже поедешь.
Sen gittiğin sürece izin verdiklerini söylediler.
Они сказали, что средства почему-то заблокированы.
Bir nedenden dolayı ödenek beklemede dediler.
Они сказали, что я могу взять с собой кого пожелаю.
- İstediğimi getirebileceğimi söylüyorlar.
Но они сказали, что все закрыто.
Ama kapandı dediler.
Они сказали, что предположение о том, что яд предназначался не судье Спэнглеру, а кому-то другому было просто предположением и маловероятно.
Hakim Spankler'ın bir başkası tarafından kasten zehirlendiğine dair spekülasyonların hoş olmayan söylentiler olduğu belirtildi.
Как они сказали, именно так и было.
Evet öyleymiş diyorlar.
Они сказали, это был обычный апельсиновый сок?
- Düzenli aldığı bir portakal suyuymuş değil mi? - Hmm-hmm.
Они сказали, что ехать на юг слишком жарко.
Güneye seyahat etmek için çok sıcak olduğunu söylediler.
Они сказали, что у них нет с ней отношений.
Onunla bir ilişkileri olmadığını söylediler.
Они сказали, вы ее кореш.
Dostu olduğunuzu söylediler.
Зачем мне говорить то, что сказали бы они?
Neden onların konuştukları şeylerden bahsetmem gerekiyor ki?
И в НФЛ сказали, что они не переживают по поводу рейтингов, поскольку стихийные бедствия на них не распространяются.
Lig yetkilileri, reyting konusunda hiç endişe etmediklerini çünkü ligin doğal afetlere bile bağışıklığı olduğunu söylemişlerdi.
Все ньюйоркцы, с кем я говорил, сказали, что теперь они их любят.
Konuştuğum her New Yorklu artık kuleleri sevdiğini söylüyor.
Они мне так сказали – часами.
Bana saatlerce sürebileceğini söylediler.
Они ничего не сказали?
Bir şey demediler mi?
Мне не сказали, что они твои...
Bana onların senin olduklarını...
В прошлый раз они тоже так сказали, а потом ты их видел в баре.
Geçen sefer de aynısını söylediler ama onları barda gördün.
Они отпустили его, как мне сказали, чтобы он рассказал историю и не было недопонимания, о том кто управляет теперь Нассау.
Yaşamasına izin vermişler. Duyduğuma göre buna da Nassau'da iplerin kimin elinde olduğunu cümle aleme anlatsın diye müsaade etmişler.
Гордо, Гас и Уолли сказали, что они тоже с нами.
Gordo, Gus ve Wally de bizim tarafımızda olduklarını belirtti.
Они мне не сказали, что она уехала и вот,
Nereye gittiğini falan da söylemediler...
Что бы они ни сказали, нам надо придумать 10000 возможных реакций на 10000 возможных сценариев развития событий.
Ne derlerse desinler her türlü duruma karşı mutlaka bir planımız olsun.
Мне сказали, что они другие, и я могу сказать, что пока что эти люди относились ко мне вежливо, даже любезно.
Farklı olduklarını söylediler ve şu ana kadar mürettebatın bana nazikçe hatta hürmetkâr bir şekilde davrandıklarını söyleyebilirim.
Я ходил на пробы 20 раз за эти 15 лет, пока они не сказали мне :
Aslan Kral seçmelerine katıldım. - Broadway'daki Aslan Kral'da mıydın? - Evet, olmadığımı saymazsak.
Что, они вам не сказали, кто я такой?
- Ne? Sana kim olduğumu söylemediler mi?
Я помню, как они это сказали.
Böyle dediklerini hatırlıyorum.
В смысле? Они же сказали "опционально".
Opsiyonel olduğunu söylediler.
Но они же сказали возвращаться.
Ama geri dönün dediler.
В полиции сказали, что копаться в мусоре не их работ, сказали перезвонить, если найдем тело. А пока они ничего не могут сделать.
Los Angeles Polisi birisinin çöplüğünü kazmanın onların işi olmadığını ve eğer ceset bulursak aramamızı söylediler ama bunun dışında şimdilik yapabilecekleri bir şey yokmuş.
Может, они тебе что-то сказали? Нет, говорю тебе, они схватили меня, и это было странно и жутко. Может, позвонить в полицию?
belki sana birşeyler anlatmaya çalışıyorlardı yok inan bana beni kaçırmaya çalıştılar çok ürkütücüydü belkide polis çağırmalıydım hayır hayır hayır yok görmezden.. bence hiç yaşanmamamış gibi davran
Они так и сказали, "отношений"?
Öyle mi dediler? İlişkisi var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]