English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Сама подумай

Сама подумай translate Turkish

98 parallel translation
- Тебе они нужны. Сама подумай.
- Bu sana lazım.
Сама подумай.
Bir düşünelim bakalım.
- Да ты сама подумай.
- Biraz düşün.
Сама подумай.
Başka kim?
... сама подумай, что будет дальше.
Gördün mü neler olabilir. Unut bunu.
А ты сама подумай.
Sen anlat bana.
Сама подумай Очевидно, что Алиса от него без ума.
Evet, bir bak. Belli alice ona deli oluyor.
Сама подумай.
Bunları diyenin niye dediği belli.
Сама подумай. Ведь все мы просто люди.
Yani düşünsene... sonuçta insanız.
Сама подумай, он ни за что не сможет тебя найти.
Düşünsene Carmen. Seni burada bulması imkansız.
Сама подумай.
Bir düşün.
- Сама подумай, Марлин, зачем мне свет включать?
Bir düşün, Marlene. Eh... eh... neden ışık gereksin ki bana?
Сама подумай : мы с тобой даже не похожи.
Çünkü, düşündüğümüz zaman birbirimize benzemiyoruz.
Сама подумай. Твои родители умерли. Твой брат - недотёпа, жизнь в раздрае.
Düşünsene, anne ve baban öldü, kardeşin sürünüyor.
Сама подумай - сможешь больше времени проводить с Билли.
Hadi, Billy'ye daha fazla vakit ayırmak istemez misin?
Грин, сама подумай, какие из этой шпаны киллеры?
Bir dakika, Green, basit bir çeteden kiralık katile nereden vardın?
Потом Карла предложила мне "Ментос", но блин.. сама подумай, какой "Ментос"?
- Sonra Carla, "Naneli şekere ne dersin" dedi. - Naneli şeker mi?
Ну, сама подумай.. Если мы вернемся, что с нами сделают капитан Убей-Кролика и его головорезы?
Düşünsene, dönecek olursak yakalarsa Kaptan Tavşancortlatan ne yapar sanıyorsun?
И я не планировала идти на попятную, но сама подумай...
Sonuna kadar gidecektim, ama, demek istediğim, bak.
Робин, сама подумай, что ты делаешь?
Robin, konu şu ki, sen ne yapıyorsun? Yani bu adam?
Ну сама подумай.
Makul ol.
Сама подумай.
Bir düşün bakalım.
Сама подумай. Кто еще мог нас остановить?
Düşün bir kere başka kim bizi durdurabilirdi?
- Сама подумай.
- Hadi ama.
Сама подумай.
Bir düşünsene.
Лесли, сама подумай.
Biraz düşün.
Сама подумай : кучка гражданских против опыта и навыков полковника?
Üzgünüm, ama bir grup sivil, Albay'ın eğitimine ve tecrübesine karşı?
Сама подумай.
Düşün.
Подумай сама.
- Ne?
- Я хотел сказать, подумай сама.
- Tamam işte, demek istediğim de bu.
- Мы так быстро спустились. Подумай сама. Ничего страшного.
Buraya ne kadar hızlı geldiğimizi düşünsene.
Кристина, ты не подумай что я пристаю... Но ты последнее время сама не своя.
Christine, merakımı hoş gör ama bu aralar pek kendinde değilsin.
- Подумай сама.
- Bir düşünsene.
Подумай сама!
Düşün!
Подумай сама, стоило ему появиться, как кто-то дважды пытается украсть "Книгу Таинств"
Sadece bir düşün. O ortaya çıktığı anda, Birileri kitabı almaya çalıştı.
Подумай сама, ну провели они веселые выходные вместе.
Birlikte eğlenceli bir hafta sonu geçirmişler.
Подумай сама, Сэм. Нам всем сделали прививки против старения и рака.
Düşün Sam, hepimiz gençlik ve anti-kanser aşılarını olduk.
Я прошу тебя, подумай сама.
Düşün lütfen.
Ну же, подумай сама.
Bir düşün, hadi ama.
Да, но подумай сама Парень работал.. даже нет...
Evet ama düşün biraz.
Сама подумай.
- Biraz makul olun.
Ох, сама подумай :
Dur bir düşüneyim ;
Нет, ну подумай сама, последняя вещь, которую хочет видеть какая-нибудь фифа после операции на сиськах это как кому-то перегоняют кровь, правда?
Demek istediğim, hadi. Düşünsene, sosyeteden birinin bir göz ameliyatından sonra görmek isteyeceği son şey, yanında birinin kan nakli yapıyor olması.
Сама подумай.
Düşünsene.
Подумай сама, это та же мечта о хорошей жизни.
Ama düşünürsen, bu iyi bir hayat istemekle aynı şey.
Ты только подумай, ты бы сама себе поверила?
Abla, bir daha düşün, yaptığın role kendin de inandın mı?
- Подумай сама. - Что я тупая?
Aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
— Подумай, вдруг сама догадаешься?
- Bunu çözebileceğini düşünüyor musun?
—... Подумай, вдруг сама догадаешься? ..
- Başarabileceğini düşünüyor musun?
— Подумай сама, мам.
- Düşünsene, anne.
Эй, подумай сама.
Hey! Düşünsene.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]