English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Сказал ей

Сказал ей translate Turkish

2,675 parallel translation
Я сказал ей, что принадлежу другой.
Ben ona başkasına ait olduğumu söyledim hatta.
Она сказала, что не может ужиться с мыслью, что Трэвиса снова придется резать, так что я сказал ей отказаться от вскрытия.
Travis'in daha fazla kesilmesine dayanamayacağını söyledi ben de isterse otopsi yapılmayacağını söyledim.
Я просто сказал ей, что у нее есть обязанности перед тобой и семьей, и все.
Sadece sana ve ailesine karşı olan yükümlülüklerinden bahsettim. Hepsi bu.
Что, черт возьми, происходит? - Я сказал ей.
- Ona söyledim.
Ты сказал ей, что любишь ее?
Ona, onu sevdiğini mi söyledin?
Почему ты не сказал ей, что не ты послал ту открытку?
O kartı senin göndermediğini söylesene?
Ты сказал ей о нас?
- Bekle bir dakika.
Я сказал ей ждать в палатке, но она не послушалась.
Ona çadırın içinde beklemesini söyledim ; beni dinlemedi.
Но вместо этого он сказал ей, что всё ещё любит её, хочет постараться и сохранить их брак.
Ama bunun yerine, onu hâlâ sevdiğini evliliğini devam ettirmek istediğini söyledi.
Эллен сказала, что ты сказал ей, что ты был невиновен, а затем ты признался.
Ellen ona masum olduğunu söylediğini ama sonra itiraf ettiğini söyledi.
Я сказал ей, что чувствую, и... она ответила, и мы продолжили переписку.
Ona neler hissettiğim söyledim ve bana cevap verdi. O zamandan beri de yazışıyoruz.
Я сказал ей правду, ладно, сказал им, что достану для них немного денег.
Ona gerçeği söyledim, tamam mı? Onlara biraz para ayarlayacağımı söyledim.
Я только сказал ей, что мне надо было убедиться, что они не будут проводить инвентаризацию. Просто в дальнейшем отстрани ее от этого.
Malzeme odasına gelmelerini engellemesini istedim sadece.
Я сказал ей, что это невозможно.
Bunun mümkün olmadığını ona söyledim.
И сказал ей, что собираешься в Аризону.
Ona Arizona'ya gidiyorum dedin.
Я сказал ей, что она была очень хороша, что есть правда, но я подвел её, так как не смог убедить Шейлу, что тоже правда.
- Hayır, ona asla yalan söylemedim. Ona yeterince iyi olduğunu söyledim ki gerçekten de öyle ama onu yüzüstü bıraktım çünkü Sheila'yı zorlayamadım işin gerçeği bu.
Сказал ей, что позвонила няня, якобы дети устроили пожар. Что это?
Bakıcısının aradığını ve çocuklarının yandığını söyledim.
- Я сказал ей
- Hannah... - Ben söyledim.
Она отказывалась верить мне, когда я сказал ей, что "Святая Тери" развлекает дамского угодника.
Aziz Teri'nin biriyle görüştüğünü söylediğim zaman bana inanmadı.
- Ты не сказал ей?
- Daha söylemedin mi?
Вот почему я сказал ей быть скучной.
İşte bu yüzden ona sıkıcı ol dedim.
И сказал ей, что люблю ее.
Onu sevdiğimi söyledim.
Погоди. Ты сказал ей о Джойс?
Dur biraz, ona Joyce'den mi bahsettin?
Я сказал ей, что у Роберта была жена и теперь она у нас.
Robert'in bir eşi olduğunu ve elimizde olduğunu söyledim.
Я сказал ей, что она не может тут жить, если не сможет соблюдать трезвость.
Tek bildiğim alkolü bırakmazsa burada kalamayacağını söylediğim.
Так что я сказал ей, что ошиблась она, но на её взгляд... Это невозможно.
Ona hata yaptığını söyledim ama bu Lucy için imkânsız gibi bir şeydi.
Я сказал ей, что вложил все до последнего пенни в это шоу, и Гановер был необходим, чтобы дать инвесторам уверенность и спокойствие, и что как только я соберу необходимую сумму, я сделаю так, что Гановер исчезнет, И что в конце концов всё получится.
Ona paramın her kuruşunu bu gösteriye yatırdığımı Hanover'ın yatırımcılarımıza güven ve gönül rahatlığı sağlayacağını ihtiyacım olan parayı aldığımda Hanover'ı yok edeceğimi ve sonunda her şeyin çözüleceğini söyledim.
Я сказал ей, что хочу поднять её на следующий уровень.
Onu sonraki basamağa çıkarmak istediğimi söyledim.
Да, я сказал ей об этом, когда обнаружил, что он пропал.
Kayıp olduğunu anlayınca ona söylemiştim.
"Бенжамин"? Ты сказал ей свое имя?
- "Benjamin?" Ona ismini mi söyledin?
Я сказал ей, что около 7 : 00.
- 7 gibi gelir dedim.
Ты сказал ей то, что должен был сказать.
Ona söylemen gerekeni söyledin.
Да, я сказал ей, что я Стефан Тасаров и что мой отец управлял подкупной охранной фирмой в Москве, и, о, да, я дал ей наш адрес.
Evet, ona Stefan Tasarov olduğumu, babamın Moskova'da yozlaşmış bir güvenlik firması yönettiğini söyledim. Ve bir de ona adresimizi verdim.
Я сказал ей, что у меня гости.
Ona misafirim geleceğini söyledim.
И он сказал ей, что изучает лягушек на пруду для научного проекта, а вместо этого изучал Тоню!
Ona göl kenarında kurbağalar üzerinde çalıştığını söylemiş fen projesi için, onun yerine, Tonya üzerinde çalışıyormuş!
Ты уже сказал ей?
Bunu ona söyledin mi?
Я сказал, ей, что ты гей, значит туалет сломан
Senin bir totoş olduğunu ve tuvaletinin bozuk olduğunu söyledim.
- Сказал ей что?
- Neyi söyledin?
Тебе нравится, что она заводит мужиков, чародейничает, как сказал бы Лонгфеллоу Дидс, но тебе претит сама мысль о том, что это и ей нравится.
Karının erkeklerin başını döndürmesini, onları sarhoş etmesini istiyorsun ama bunun karının da hoşuna gidebileceği düşüncesine katlanamıyorsun.
Я сказал, что отведу её домой, но она испугалась, твердила, что ей необходимо остаться со мной.
Onu eve götüreceğimi söyledim ama korktu benimle kalması gerektiğinde ısrar etti.
Ты ей сказал : "Отличная работа, мам"?
"İyi iş çıkarmışsın, anne" dedin mi?
- Потому что она красивая, она умная, и когда ты говоришь о своей работе, ей не приходится идти домой и искать слова в словаре, чтобы понять, что ты сказал.
- Çünkü kız güzel, akıllı ve sen işten bahsettiğin zaman ne söylediğini anlamak için eve gidince sözlüğe bakması gerekmiyor.
Таким образом, мы не знаем, как она узнала, или ей сказал кто-либо другой.
Nereden öğrendiğini de, başkalarına anlatıp anlatmadığını da bilmiyoruz.
Ты вчера ей сказал, да?
Dün ona anlattın değil mi?
Что ты ей сказал?
Ona ne söyledin?
Прежде чем исчезнуть, я оставил ей свой e-mail и сказал :
Ortadan kaybolmadan önce başının belaya girmesi durumunda bana ulaşması için bir e-mail adresi verdim.
Ей повезло, как и сказал врач.
Kira şanslıydı... Doktorun da dediği gibi.
Я же специально ей сказал : никакой крови.
Ona özellikle söyledim, beslenmek yok.
Я сказал что ей надо изменить своё поведение или мне придётся уволить её.
Davranışlarını düzeltmesi gerektiğini yoksa onu kovacağımı söyledim.
Я сказал ей, что вернусь и вытащу ее.
Tekrar gelip onu kurtaracağımı söyledim.
Что ты ей сказал?
- Ona ne söyledin peki? - Hiçbir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]