English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Iyi bir şey

Iyi bir şey translate English

15,185 parallel translation
Bu iyi bir şey, değil mi?
That's good, right?
Bu iyi bir şey.
Of course. That's... good.
Çok iyi bir şey yapmış olursunuz.
You'd be welcome to do that.
Sanki hep yapacakları daha iyi bir şey oluyor.
Seems like they always got something better to do, you know?
Benim için iyi bir şeyler söylerim demişti ki bu süper bir şey.
Said he'd put a good word in for me, which is cool.
Eğer ismimi değiştirirsem, bu kariyerim için iyi bir şey olur muydu?
You think if I change my name, it would give my career a shot in the arm?
Burada iyi bir şey bulmuş olabilirim.
Oh, it could be a good thing here.
Oldukça iyi bir şey.
Oh, a real good thing.
Ne zaman başıma iyi bir şey gelse elimden alınıyor gibi geliyor.
It just feels like every time something good happens in my life, it's taken away.
Bence bu iyi bir şey olacak.
I think this is a good thing.
Bu iyi bir şey.
It's great news.
- Süper. Bu gerçekten iyi bir şey hacı.
That's really nice of you, man.
Etrafta bir sürü arkadaşının olması iyi bir şey.
It's great that you've got a bunch of friends around.
Bu benim için iyi bir şey.
It is good for me.
Annemin hastalığının sonucu olan iyi bir şey varsa bizi tekrar birbirimize bağlaması, eski yaraları onarma şansı vermesidir.
If there was one good thing that came from my mother's illness... it gave us a chance to reconnect, to mend old wounds.
Bu adam... Bu yazı iyi bir şey.
The guy's... that's great.
onlardan daha iyi bir şey.
It's something way better than that.
Bu iyi bir şey.
It's a good one.
En azından iyi bir şey oldu.
At least something good has come out of it.
Bu iyi bir şey.
That's a good sign.
Bence bu iyi bir şey.
I think it's a good thing.
Ama daha iyi bir şey yapabilirim.
But I can do one better.
Bu çok çok iyi bir şey.
So, you know, that's good, that's good.
Bak daha iyi bir şey istiyorsan şehri terk et.
Look, you want something better, get out of town ;
Rehin dükkanı bunun için iyi bir şey verecektir.
'Pawn shop will give me something decent for this.'
İnsanlar konuşacak daha iyi bir şey bulamıyor mu?
Have people nothing better to gossip about?
Fakat, bu insanları kurtarmaya çalışarak iyi bir şey mi yapıyorsunuz?
But will you do any good by attempting to save these people?
İyimserlik iyi bir şey, fakat yön tayinlerinizde yanılıyorsanız ve eski madenden bütünüyle sapmışsanız?
Optimism's one thing but what if you've got your bearings wrong and bypassed the old workings altogether?
Bazen iyi bir adam kötü bir şey yapabiliyor.
Sometimes a good man is... capable of doing a bad thing.
İyi bir kadının sevgisi kadar insanı özel hissettirecek bir şey yok.
There's nothing like the love of a good woman to make someone feel special.
Muhtemelen bir şey söylememem daha iyi olurdu.
Look, I probably shouldn't have said a thing.
O zaman elimden gelen en iyi şey Parlamento'ya bir Feragat Bildirgesi sunmak olur.
Then the best I can offer is to... place a Bill of Renunciation before Parliament.
Bu konunun gizli yürütülmesini istiyorum yani bir şey diyecekseniz, şimdi söylemeniz daha iyi olur.
It goes without saying I want this kept under wraps, so if anyone has anything to say about this matter, now is the time to raise it.
Madenciyle evcilik oynadığın iyi bilinen bir şey.
It's well-known you had a domestic arrangement with a pitman.
- Ne demek iyi bilinen bir şey.
- What do you mean it's well-known?
Amir Hastings ve ben küçük bir görüşme yaptık. Bu şartlarda yapılabilecek en iyi şey bu olaylar resmi bir duruşmaya taşınana kadar bütün tarafları koruyarak ve disiplin prosedürüne uyarak
Superintendent Hastings and I have had a short discussion and in the circumstances, we agree the best course of action, to protect all parties and to abide by disciplinary procedure, is for you to be served with a Regulation 15 notice
İyi güreşiyor ama bir şey başarabilmiş değil.
She's fought well, but hasn't managed much.
- Daha önce bir şey... Gelip iyi olduğunu göreyim diye içime bir his doğmuştu.
Actually, I had this... feeling that I should come see you and make sure you're okay, so...
Çalıştığı adamlarla arası iyi olsa niye böyle bir şey yapsın?
Yeah. Why would he do that if he's square with his people?
En azından iyi bir şey yapmaya...
At least, he was trying to...
- Sana hayatımda iyi giden bir şeyler olduğunu anlatıyorum senin ise ilk aklına gelen şey "Tebrikler Freddy." yerine "Bana pirzola yap.". - Hayır bu doğru değil.
- No, that's not true.
Ve aklıma gelmişken söyleyeyim. Böyle bir şey İsyan'ı avatara papyon koymaktan daha iyi yapacaktır.
Oh, and just to say it one more time, something like this is way better for Mutiny than putting a bow tie on an avatar.
İyi olan şey sahip olduğumuz işte sert bir yumruğa ihtiyacı olan insanları bulabiliyoruz, ve onları yumruklayabiliyoruz.
Good news for us is that we have jobs where we get to find people who need a slap, and we get to slap them.
O zaman onlara daha iyi bir fikir sunabilirsin. Duymak istedikleri bir şey olsun ya da olmasın.
So maybe you can give them a better theory, whether they want to hear it or not?
Psikoloğa iyi olduğunu söylemek bir şey.
It's one thing to tell a shrink that you're okay.
Böyle bir şey senin başına gelse iyi olur muydun?
Can you be after finding something like that out?
Muhtemelen bir şey düşünür müsün? bundan daha iyi?
Could you possibly think of anything better than this?
İyi yönden bakacak olursak insanın elindekileri listelemesi güzel bir şey.
If there's to be a reckoning, it's as well to have one's affairs in order!
İyi donanımlı bir elde iyi işlenmiş afyon'a olan sevgimi de itiraf etmeliyim. Hemen her şey ile biraz esrar iyi gider.
I must admit to a fondness for any well-appointed opium den, and a bit of hashish goes well with just about anything.
Çok iyi bir kızsın, Honoria. Ama yapacak bir şey kalmadı.
You're such a good girl, Honoria, but there's nothing to be done.
İyi bir şey yok.
Nothing good.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]