Yeni bir şey translate English
4,757 parallel translation
Sizi hediyelik eşya dükkanına götürüp yeni bir şey alsam?
How about if I take you down to the gift shop? And I'll get you something new.
Dünyada yeni bir şey vardır... Köyler.
There's something new in the world... villages.
Bunun fişini çektiğimize göre,... sahaya çıkacak ve takip edecek yeni bir şey bulacak.
Well, now that we've pulled the plug on him, he's gonna go to ground, find someone new to go after.
Yeni bir şey yok.
There's nothing new.
Yeni bir şey var mı?
What's the latest?
Sizin için olmasa da Butler Ayakkabıları için yeni bir şey bu.
That's not just new for you, that's new for Butler Footwear.
Yeni bir şey elde edeceğiz, elde edeceğiz biliyorum.
We'll get something new, I know we will.
Havada yeni bir şey yok ama...
There's nothing new in the air but...
Elime yeni bir şey geçerse sana haber vereceğim.
So I will call you as soon as I have anything new.
Eben, yeni bir şey için zaman.
Time for a change, right?
O yüzden yardımcı olmak benim için yeni bir şey.
So, being helpful is kind of a new thing for me.
Yeni bir şey çıkmış, adı da temizleme servisi.
They have this new thing, it's, uh, cleaning service.
Sonsuzluk duvarı yeni bir şey değil.
The wall of forever is nothing new.
Bu yeni bir şey.
That's new.
Sabahları uyandığımda geceleri uyumadan önce yeni bir şey öğrendiğimde seni düşünüyorum.
In the morning, when I wake, I think of you. At night, as I go to sleep, I think of you. When I learn something new, I think of you.
Kuyruk yeni bir şey.
The tail's new.
Yeni bir şey var mı ki?
What else is new?
Yeni bir şey?
So... Update?
Bize anlattıklarına göre bu ya yeni bir şey ya da Freddy Krueger.
And from what you told us, uh, this thing sounds new... or Freddy Krueger.
Benim için çok yeni bir şey.
It's so new for me.
- Bak, ağlamak istediğini biliyorum ama ağlayamazsın, çünkü bu hissettiğin duygu tamimiyle yeni bir şey ve buna özgürlük deniyor, Ben.
- You don't have a clue. - I know that you want to cry, but you can't,'cause you're feeling a whole new sensation, and that's called freedom, Ben.
Yeni bir şey var mı?
You have anything new?
Estetik ameliyatla cezalandırma... Bu yeni bir şey.
Punishment by plastic surgery...
- Yeni bir şey değil yani.
Not exactly new.
Sizin adam söyleyecek yeni bir şey var?
Headed right for LAX.
Bu yeni bir şey.
That's novel.
Ev konsepti senin için yeni bir şey biliyorum ama kapıyı çalmak kibarlıktır.
I know the concept of a home is new to you, but it is polite to knock.
Soruşturmada yeni bir şey olduğunu mu söylemiştiniz?
You said there's a new investigation?
Bu Acil ilk yardım dersi yeni bir şey mi?
So is this C.P.R. class a new thing?
Bu yeni bir şey mi?
Oh, this something new?
Bilirsin, burada hapishanede her gün yeni bir şey öğreniyoruz.
You know, we learn something new every day here in prison.
Aslında, son bölümden farklı olan pek bir şey yoktu, "Yeni Devam Bölümü" denebilir.
Actually, this one undoes the stuff from the last one, so it's a de-boot.
Neden sabah yeni bir işe başlayacağını bildiğin halde böyle bir şey yapıyorsun?
Why would you do that when you know you're starting a new job in the morning?
Ciddi bir ilişkiden daha yeni çıktım, o yüzden ben de böyle bir şey istemiyorum.
I just got out of a serious relationship, so I'm not really in the market, either.
Yeni bir kimlik istiyor musun? Bir tanık koruma programı istiyorsun! Her zaman istediğin şey işte.
You want a new identity you want in the witness protection program!
Bu yeni bir sey.
That's novel.
Biliyorum yeni taşındınız ama, sıradışı bir şey fark ettiniz mi?
I know you've only just moved in but have you noticed anything unusual? No.
Yeni kurallar böyle bir şey yasaklar.
With the new rules, this can not continue.
Hiçbir şey, yeni gazete köşesi için sadece bir alıntı.
Oh, nothing, just a quote for his new column.
Herhangi bir şeyden yeni bir obje yapabiliyorsa ve bizde bu obje hakkında hiçbir şey bilmiyorsak o zaman nasıl durduracağız?
Yeah, but if she can make a new artifact out of something we know nothing about, then how do we stop it?
Yeni bir cesede dair sistemde bir şey yok dostum.
Hey buddy, I got nothing in the system about accepting a new body.
Ama bu soygun Adrian'ın yeni bir yüzünü gösterdi, ve bu beni korkutuyor, Tolerans gösteremeyeceğim bir tek şey vardır...
But this robbery has revealed a new side to Adrian, and it frightens me, because there's one thing that I cannot tolerate...
Yaptığımız şey Frank'le birlikte yeni bir deneyime açılmak.
- Doesn't seem like we're gonna make it. This whole thing is about Frank and I being open to new experiences, together.
Hala anlamadığım birkaç şey var. Mesela bu şehirde yeni bir restoran açmanın altından nasıl kalkabiliyorlar?
There -'s still a few things I don't understand, like how does anyone in this town afford to open a new one?
- Onu ekledim işte. Bir de rastgele birkaç yeni şey yaptım.
I added that, and a few custom upgrades.
- Yeni ebeveynler için küçük bir şey.
It's just a little something for the new parents.
Her şey için özür dileyip yeni bir sayfa açmak istedim.
I just wanted to apologize for everything and make tonight a new start.
Thinman yeni Big Foot gibi bir şey olmuş.
It's like Thinman is the new Bigfoot or something.
Bu harika hükümdarlığın yeni kurulmuşken en son isteyeceğin şey ABSCAM ya da Watergate gibi bir skandal olmasıdır.
At the start of your glorious reign, the last thing you need is an ABSCAM or Watergate.
Kaybolmak zaten benim için yeni bir şey değil.
Getting lost is nothing new to me.
Bu yakınlarda bir dosya üzerinde çalışıyorduk ve uğrayıp yeni evim için bir şey alayım dedim.
We were just working on a case nearby, and I wanted to swing by and get something for the apartment.
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey değil 19
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey değil 19
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106