Çok geç kaldım translate English
797 parallel translation
Ben çok geç kaldım.
Oh. I'm gonna be so late.
Çok geç kaldım.
I'm gonna be super late.
Çok geç kaldım.
I'm too late.
Haydi, Effie, çok geç kaldım.
Come on, Effie, I'm terribly late.
Hazır olmak istedim ve üzerime geldiniz. Onu durdurmak için çok geç kaldım.
I wanted to be ready, but you came over to me, and I was too late to stop her.
Biliyorum çok geç kaldım, ama ben...
I'm sorry I'm so late, darling, but I...
Çok geç kaldım!
But too late.
Çok geç kaldım.
Oh, I took too long.
Sağ olun.Çok geç kaldım.
Thanks. I'm terribly late now.
Bekleyemem. Çok geç kaldım. Of, aman.
No use, can't wait, I'm awfully late.
- Beyaz Tavşan! - Çok geç kaldım.
- The white rabbit.
Çok, çok geç kaldım.
- I'm so late, I'm so very, very late.
Özür dilerim, çok geç kaldım...
I'm so sorry, it got late and...
Çok geç kaldım.
It's taken so long.
Bir randevum vardı ve çok geç kaldım bu yüzden eğer sizin için bir sakıncası yoksa ben çıkmak zorundayım.
I've an appointment and I'm late already... so if you don't mind, I'll run along.
Çok geç kaldım.
I'm terribly late.
Bunları söylemek için çok geç kaldım değil mi?
I've waited until it was too late to say that, haven't I?
Ben de kalkayım, çok geç kaldım.
And now I must go. I am very late.
Ama şimdi çok geç kaldım. Acilen şehre gitmeliyim.
But right now, I'm so late I got to rush right back downtown.
- Haydi, Kraliçem, çok geç kaldım.
Come on, Queenie! I'm way past post time.
Oyun için çok geç kaldım.
I was too late for the play.
Çok geç kaldım.
I'm so late
Çok geç kaldım, maalesef kızımla evlendikten sonra.
When it was too late, after you'd married my daughter.
Olamaz, çok geç kaldım.
Oh, my God, I'm too late.
Çok geç kaldım.
I'm so late.
Çok geç kaldım.
I'm very late.
Bunu yapmak için çok geç kaldım.
must be because I have decided a little late.
- Korkarım Honaluluya gidecek gemiye çok geç kaldık.
Also fear too late for boat to Honolulu.
Geç kaldığım için çok çok özür dilerim.
Terribly sorry to be late.
Zaten geç kaldım. Aile meseleniz yüzünden pazar yemeğimi daha çok geciktiremem. Çıkın dışarı.
You made me late, and I ain't gonna put off my Sunday dinner any longer messing around in a family squabble.
Çok mu geç kaldım?
Am I too late?
Korkarım çok geç kaldık.
I'm afraid we're to late.
Korkarım çok geç kaldık, Watson.
I'm afraid were too late Watson.
Yemeğe çok mu geç kaldım?
Am I too late for supper?
- Geç kaldım! Geç kaldım! Çok önemli bir randevuya geciktim.
I'm late, I'm late for a very important date.
Geç kaldım! Geç kaldım! - Çok önemli olmalı!
It must be awfully important, like a party or something.
Geç kaldığım için çok özür dilerim.
I'm terribly sorry to be so late.
- Çok isterdim ama geç kaldım. - Mary Ann'i almam gerekiyor.
I have to pick up Mary Ann and take her to the station.
Çok mu geç kaldım?
I hope I'm not too late.
Bu saate kadar sizi ayakta tuttuğum için çok özür dilerim. fakat trenimiz iki saat geç kaldı.
I'm dreadfully sorry to have kept you up so late, but our train was two hours late.
Sevgilim hiç gelmeyeceksin sandım, çok geç kaldın.
Darling I thought you would never come. You're so late.
Korkarım çok geç kaldın, sensiz başladık.
I'm afraid you were so late that we started without you.
Geç kaldım özür dilerim, ama buraya gelirken, çok hoş bir şapka gördüm.
I'm sorry I'm late, but on the way across town, I saw the cutest hat.
Çok geç kaldığım için üzgünüm.
I'm sorry I got here so late.
- Bunun için çok mu geç kaldım sence?
Do you think it's too late for that?
Tamam, geç kaldım, belki çok geç.
All right, I'm late, maybe too late.
Sandığımızdan çok geç kaldık
"It's later than you think"
Çok geç kaldığımı sandım.
I thought it would be too late.
Dr. Winston geç kaldığım için çok çok özür dilerim.
Dr. Winston, I'm so terribly sorry I was late.
çok geç kaldınız, bayım.
You're too late, mister.
Bir keresinde. Konserine gidecektim geç kaldım diye korkmuştum. Ve çok bitkin bir haldeydim çünkü babamı yeni kaybetmiştim.
Once, I was going to your concert and I was afraid I was gonna be late, and I was very exhausted around that time because my father had just passed away.
çok geç 640
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç oldu 179
çok geç artık 28
çok geç olmadan 54
çok geç kaldın 48
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geciktim 21
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç oldu 179
çok geç artık 28
çok geç olmadan 54
çok geç kaldın 48
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geciktim 21
çok geç kaldınız 24
çok geçmeden 34
geç kaldım 322
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok geçmeden 34
geç kaldım 322
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel olacak 59
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel olacak 59