Öyle değil miydi translate English
146 parallel translation
Öyle değil miydi?
Wasn't that how it seemed?
- Öyle değil miydi?
- Isn't that true?
Öyle değil miydi, doktor?
Were they, doctor?
Öyle değil miydi?
Wasn't he?
Öyle değil miydi?
Didn't I implore you?
Eskiden de öyle değil miydi?
Wasn't it always the same?
Öyle değil miydi?
Wasn't it?
Öyle değil miydi?
Isn't that so, Odell?
Sence de öyle değil miydi?
Did you feel it was? No.
- Öyle değil miydi, Mavis?
- Right, Mavis?
Öyle değil miydi?
Didn't I?
Daha önce öyle değil miydi?
So, everything wasn't goin'well?
ya Scratchy Junior babasıyla oynarken öyle değil miydi biçerdöver onları biçene kadar?
And didn't ScratchyJunior look happy playing with his dad... until they got run over by the thresher?
Öyle değil miydi?
It wasn't like that?
Tanrım, bunun inanılmaz olduğunu düşündüm, öyle değil miydi?
God, I thought that was incredible, wasn't it?
Öyle değil miydi, Maurice?
Wasn't he, Maurice?
Öyle değil miydi?
That's the general plan, isn't it?
Ne bedbahtım! " Öyle değil miydi, Max?
How unhappy I am! " Wasn't that it, Max?
Bir aileyiz sanıyordum. Öyle değil miydi?
I used to think of this as a family.
- Her zaman öyle değil miydi?
- Isn't it always that way?
Öyle değil miydi?
Didn't it?
Öyle değil miydi?
isn't that how it was?
Çünkü - öyle değil miydi?
Because - isn't it so?
Evet doğru hiçbir şey, Usta'nın sana bir baba gibi olduğunu düşünürdüm, öyle değil miydi?
Right, the Master was like a father to you, wasn't he?
Daha kalıcı bir iş bulmalıyım. - Zaten öyle değil miydi?
I gotta start doin'somethin I got a stake in, get a business goin'.
- Öyle değil miydi?
- Wasn't it? We loved it.
Sizce de öyle değil miydi?
Didn't you think so?
Hep öyle değil miydi?
Hasn't it always been?
Sana karşı bir baba gibiydi, öyle değil miydi?
- He was like a father to you, right? .
Öyle değil miydi?
Wasn't it just?
Öyle değil miydi, Suzette? .
Wasn't she, Suzette?
- Öyle değil miydi?
- Weren't you?
Sence öyle değil miydi?
Didn't you?
- Hep öyle değil miydi? Bana güven, çok basit, ben ne diyorsam onu yap.
That you are... from chiIdhoodI That can't be helped... but trust me... do as I say
Öyle değil miydi?
He was?
- Haçlilar ya da öyle bir sey degil miydi?
- Crusaders or something, weren't they?
Şanslıydım, değil mi? Yoksa öyle miydi?
That was a bit of luck, wasn't it?
Öyle miydi, değil miydi?
Was it or wasn't it?
- Öyle miydi, değil miydi?
- Well, was it or wasn't it?
- Ellen öyle biri değil miydi?
- Now, isn't that what Ellen was?
Hep öyle tuhaf değil miydi? Sen yanlış bir şey yapmadın.
They weren't always a little weird?
- Öyle değildi. - Değil miydi?
- I wasn't like that.
Öyle miydi, değil miydi?
She was or she wasn't?
Öyle değil miydi?
Didn't'cha?
- Öyle demedim. Tesadüf değil miydi?
- It wasn't a coincidence?
Öyle olsun. Terapiyi çöpçatanlık seansına çeviren Grace değil miydi?
But wasn't it Grace that came into your therapy session and turned it into a dating service?
Bu hobi gibi şey değil miydi Sen hep öyle bakardın... sıradan bir hikaye gibi.
I mean, this is like a hobby to you. It happens to you all the time.
O kadar kivircik degil, oyle miydi?
He wasn't very fuzzy... Was he?
Öyle miydi? "Hiçlik her şeydir" değil miydi?
Is that it? I thought it was, "Nothing is everything."
Onlar öyle mi derlerdi yoksa kadın iyi biri değil miydi?
They would say or she wasn't good? !
- Hayır, herkes öyle sanıyor ama değil. - Holiday değil miydi?
- Wasn't it Holiday?
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle değil 521
öyle değilmi 21
öyle değildi 30
değil miydi 73
mıydı 25
miydi 24
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle degil mi 23
öyle değil 521
öyle değilmi 21
öyle değildi 30
değil miydi 73
mıydı 25
miydi 24
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81