English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ö ] / Öyle olduğunu sanmıyorum

Öyle olduğunu sanmıyorum translate English

368 parallel translation
Gerçi öyle olduğunu sanmıyorum.
Not that I expect it.
Belki de yedek lastiğimi arıyordu, ama hiç öyle olduğunu sanmıyorum.
He could have been checking my spare tire... but I didn't think so.
- Öyle olduğunu sanmıyorum.
- I don't think so.
- Ben öyle olduğunu sanmıyorum.
- I'm not sure it concerns that.
Öyle olduğunu sanmıyorum Jim.
Aw, I don't think so, Jim.
- Öyle olduğunu sanmıyorum.
- Oh, I shouldn't think so.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't suppose you do.
Hayır. Gerçekten öyle olduğunu sanmıyorum.
Oh, no, I don't think so, not really.
- Öyle olduğunu sanmıyorum.
- I don't think that's quite it.
Hayır, ben öyle olduğunu sanmıyorum.
No, it didn't sound that way to me.
- Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't suppose it was.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I do not think so.
Bilmiyorum, Öyle olduğunu sanmıyorum!
I don't know, I don't think so!
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I DON'T THINK SO.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't imagine it is.
- Hiç öyle olduğunu sanmıyorum.
- I don't think it was.
Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum, fakat alışılmamış biçimdeki bir depresyonun etkisi altındaydı.
No, I don't think so, but he was subject to a peculiar form of depression.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't think so, you know.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't think it was.
Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.
No, it couldn't have been...
- Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't think you do.
- Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.
- No, I don't think so.
Öyle olduğunu sanmıyorum!
Did not think it was so!
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I do not believe so.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
That doesn't seem to be the case.
Öyle olduğunu sanmıyorum, Kan fikri Steve'i rahatsız eder ve bu Ernie'nin tarzı değil.
I don't think so, the thought of blood bothers Steve And this isn't Ernie's style
Durumun öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't think that that was the case.
Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.
No, I don't think it is.
Onun öyle bir kaygısı olduğunu sanmıyorum.
He don't mean that you should know.
Ama bunun öyle bir iş olduğunu hiç sanmıyorum.
Only I don't think it happens to be that kind of a job.
Bu anlaşmanın pek yasal olduğunu sanmıyorum. Öyle değil mi?
I am not convinced that agreement.
Öyle olduğunu sanmıyorum.
I don't think so.
Öyle sık sık eve gitmeme gerek olduğunu sanmıyorum.
I guess I should not go back home too often
Öyle biri olduğunu sanmıyorum
I don't believe she'd do such things.
Öyle birisi olduğunu hiç sanmıyorum.
Don't expect decency from his kind.
Artık başka seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum, öyle değil mi?
I don't think we have any choice now. Do we?
( Baldrick ) Öyle bir numara olduğunu sanmıyorum.
( Baldrick ) I don't think it's a trick at all.
Öyle olduğunu pek sanmıyorum, Elizabeth.
I hardly think so, Elizabeth.
Kilise korosunda pek öyle şarkı söyleyen... birisi olduğunu sanmıyorum.
I don't think he's doing a whole lot of singing with the Tabernacle Choir.
Ama ben bunun öyle çok kötü birşey olduğunu sanmıyorum.
NOW, I DON'T HAPPEN TO THINK THAT'S A BAD THING.
Öyle bir durumda olduğunu sanmıyorum.
I don't believe he's in a position to.
Burada öyle bir durum olduğunu sanmıyorum.
I don't think that's the case here.
Olduğunu sanmıyorum, öyle değil mi?
I don't think you are, are you? Really.
Gohan'ın öyle bir çocuk olduğunu sanmıyorum.
I just don't think Gohan is going to be that kind of kid.
Hayallerin ekonomiyle bağımlı olduğunu sanmıyorum, öyle değil mi?
I don't think imagination is dependent on economics, is it?
Ama öyle olduğunu hiç sanmıyorum.
But I don't think that it really is.
Sıradan bir muhasebe ofisi bu yüzden burada öyle bir şey olduğunu sanmıyorum.
It's all just accountants'offices, so I don't know why there would be.
Öyle birine ihtiyaçları olduğunu sanmıyorum.
I don't know if they have land guys.
Durumumun o kadar da kötü olduğunu sanmıyorum ama insanlar öyle düşünmüyordu.
I don't think I was ever that... that badly off, but others might disagree.
- Öyle bir şansım olduğunu sanmıyorum.
Well, I don't think that was an option here.
Öyle bir şansın olduğunu sanmıyorum.
I don't think you have a lot of choice.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]