Belki de ben translate Spanish
4,773 parallel translation
Her neyse. Belki de ben hepsini ezmeden buraya geri gelmeyi başarabilirsin.
Tal vez puedes hacerlo de nuevo aquí antes de aplastar a todos.
Yani belki de ben berbat durumda olan bir kadınla evlenmişimdir.
Quiero decir, tal vez me casé con alguien que apesta.
- Belki de ben pilotu aramalıyım.
- Tal vez debería llamar al piloto.
Her zaman başka bir açıklama bulmaya çalışıyoruz ama belki de ben böyleyimdir.
Siempre estamos buscando alguna otra explicación cuando quizá... sea yo.
Belki de ben bir şey yapmayı teklif etmek için buradayım.
Tal vez estoy aquí para ofrecerme a hacer algo por tí.
Ben de- - belki de ben- -
¿ Por qué no...? Tal vez debería...
Ve sonra "İyiyim ya ben." Belki de benimle takılmak istiyordur dedim.
Y luego pensé : "Soy bastante guay. Puede que quiera pasar el rato conmigo".
Belki de ben deliriyorumdur.
Quizás esté volviéndome loco
Açıkçası, ben bunu beğenmedim. Belki de haklıdır.
Francamente, no me gustó eso... pero, tal vez tiene razón.
Belki ben senin dostunumdur ama bu sadece beni bir listenin başına koyar!
Bueno, quizá yo si sea tu amigo, y esté el primero en tu lista de un amigo.
Belki karımın peşine düşecekti ben de bugün onu arayarak işi başkasına verdiğimi uydurdum sırf beni rahat bıraksın diye.
Creí que tal vez iba tras mi mujer, así que le llamé hoy y me inventé ese asunto sobre contratar a alguien más esperando que me dejase en paz.
Eğer grubun yarısı ayrılmış olsaydı, belki ben de burada kalmazdım.
Creo que si la mitad del grupo hubiera abandonado, quizá no me habría quedado.
Ama bizim sınıfın cuma günü teslim etmesi gerekiyor. Ben de belki sana- -
Pero hay que entregarlo el viernes, por lo que pensé- -
Ben de birazını alabileceğini düşündüm, çünkü hepsine ihtiyacım yok. Sonra belki seni Marcel ile tanıştırabileceğimi düşündüm.
Entonces pensé que podrías tener un poco, porque no lo necesito todo, y luego... pensé que tal vez podría presentarte a Marcel.
- Belki de senin için buradan çıktığımızda bazı şeyleri kapatıp açmak basittir, ben onları ayrı tutamıyorum.
- Tal vez sea más fácil para ti cambiar cosas dentro y fuera cuando dejemos esto, pero no puedo mantener las cosas separadas.
Şimdi bombayı etkisiz hale getir, belki ben de nefes almana izin veririm.
Ahora, desarma la carga, y quizá te deje seguir respirando.
Vincent'in ihtiyacı olan hafızasını geri kazanmak ama sen işimize yaramayacak olan bir sürü şeyi listeliyorsun. Ben de düşünüyordum da, belki önceden yaptığı bir şeyi yeniden yaparsa....... belki bir şeyleri tetikleyebilir.
Lo que Vincent necesita es recuperar la memoria, pero parece como que tú y yo listamos un montón de hechos de no estimular nada, así que estaba pensando que quizás si él realmente experimenta algo que solía hacer, daría lugar a...
Ben belki Todd taşındıktan sonra bir anlaşma evresi olur diyordum ama gayet iyi anlaşıyorsunuz.
Pensé que podrían necesitar un período de ajuste al Todd mudarse con nosotros. pero ustedes tres parecen estarse llevando a las mil maravillas.
Belki ben de katılabilirim.
Quizás yo también debería unirme.
Cesetleri neden ben buluyorum bilmiyorum ama belki bununla mücadele etmeyi bırakırsam olay gerçekleşmeden önce bulurum. Belki o zaman senin gibi birinin bir şeyler yapması için yeteri kadar zamanı olur.
No sé por qué soy la que encuentra los cuerpos pero quizás si dejo de luchar contra ello los encuentre antes de que ocurra quizás con suficiente tiempo para que alguien como tú haga algo al respecto.
Ve, bu şekilde, ona bir yakınlık duydum, çünkü ben bir bilgisayar grafikçisiyim, ve biz gerçekçi ve güzel bir görüntü için teknolojiyi kullanırız, ve belki Vermeer'in de yaptığı budur.
Y por eso siento un parentesco con él, porque soy un Diseñador Grafico, y usamos la tecnología para hacer una realistica y hermosa imagen y es posible que sea exactamente lo que estaba haciendo Vermeer.
Belki de Vermeer, "Ben bir makine olacağım" diyebilecek kadar azimliydi.
Quizás Vermeer tuvo una idea y pensó. "Me volveré una maquina".
Belki ben eşyalar konusunda bilgiliyim ama sen de başka şeyler biliyorsun.
Puede que sepa sobre los muebles.
Belki ben de kilolu olduğumdandır.
- A lo mejor es por mi propio peso.
Maalesef kararları ben vermiyorum seni korumalıyım, çünkü en iyi arkadaşın belki şu an buraya seni öldürmeye geliyor olabilir.
Por desgracia, no depende de mí, así que tengo que protegerte, porque tu mejor amiga puede que venga hacia aquí para matarte.
Evet, belki ben de kendi El'imi yanımda getiririm.
Sí, y tal vez traiga a El conmigo.
Belki de bu konuda bebek gibi davrandığın için, Leonard'ı daha çok özleme diye ben de burada yatabilirim.
Quizás debería dormir aquí así no extrañas tanto a Leonard porque te estás comportando bastante infantil con ese tema.
Ben düşündüm de... Belki de biz aramızdaki bağı kaybettik.
Solo creo que... tal vez perdimos nuestra ventana.
Ya da... belki de sen anneni benden iyi tanıyorsundur ve ben bu konuda çenemi tutmalıyım.
O... tal vez conoces a tu madre mejor que yo, y yo simplemente debería haberme callado.
Ve belki ben de bir miktar büyümeliyim.
Y a lo mejor solo tengo que crecer un poco.
Ve belki ben de seninle gelebilirim diye düşündüm.
Y pensé que quizás ¿ podría ir contigo?
Belki de bir dahakine daha yakından dinlemeliyim. Bakalım ben çözebilecek miyim.
Tal vez debería escuchar más de cerca la próxima vez, ver si yo puedo averiguar algo.
Ben de öyle. Belki de seni takip etsem iyi olur.
Yo también.
Belki ben de deniyorumdur.
Quizás yo también.
Belki de bunu yapan tek ben değilimdir.
Quizás no sea el único.
Belki uyanır diye ben burada kalacağım.
Voy a quedarme por aquí, en caso de que despierte.
Siz belki Henry'nin hayatını kalbi kırık bir budalanın buyurduklarına tercih etmeye hazır olabilirsiniz ama ben değilim.
Es posible que estés dispuesta a arriesgar la vida de Henry por la misión de un tonto corazón roto, pero yo no.
Aslında ben buralardan geçiyordum da bir uğrayıp belki seni eve bırakırım demiştim. Bir de bir şeyler yeriz. Bugün uzun bir gün oldu.
De hecho, estaba por el barrio y pensé que podría pasarme y ver si podía llevarte a casa y tal vez recoger algo para comer.
Belki ben de harika olabilirim.
Tal vez podría ser genial.
Cyrus, belki de sen ve ben bir araya gelip bunu konuşmalıyız.
Cyrus, quizá ustedes deberían
Belki de güzel olan ben olduğum içindir.
Tal vez porque yo... ya soy muy hermoso.
Ben, evrakları kaybedecek kadar sorumsuzsa ve benimle yüzleşmeye bu kadar korkuyorsa belki de Emma'nın vekaletini tek başına almayı hak etmiyordur.
Si Ben es tan irresponsable que perdió los papeles... y tan inmaduro que no puede hacerlo él mismo, quizás no sea... responsable como para tener la custodia única de Emma.
Belki buradaki herkesi... bir tür Kraliçe olduğuna inandırmış olabilirsin... ama ben senin gerçekte kim olduğunu biliyorum...
Puede que hayas engañado a esa gente haciéndolos creer que eres alguna clase de reina. Pero yo sé quién eres realmente.
Paketi geri alırsanız ben de belki hayatınızı bağışlarım.
Recuperen el cargamento y se les perdonarán sus vidas.
Ben de belki fikrini değiştirmiştir dedim ve gittim.
Creí que había cambiado de opinión, así que fui.
Ben dokuz haftalık derim, belki de on.
Diría que estás de nueve, quizá diez semanas.
Ben de bu mektubu sana okuyacağım, yüksek sesle, ama bitince bana sarılırsan, Vallahi, çığlık atarım ve saçımı yolarım ve belki suratına yumruk atarım.
Así qué, voy a leer esta carta en voz alta, para ti, pero si me abrazas, al terminar, juro que gritare y tirare de mis cabellos y tal vez te golpee en la cara.
Evet ve aslında ben sana söyleyecektim ama Cam dedi ki belki...
Sí, y, de hecho, yo te lo hubiese dicho, pero Cam pensó que tal vez...
Wendy'yle konuşmak için belki ben de seninle gelmeliyim.
Quizá debería ir contigo a hablar con Wendy.
Belki de sonradan ben arabanın alarmını çaldırırken beni Los Angeles'ta gezdirirsin.
¿ Después puedes darme una vuelta por Los Ángeles mientras activo la alarma?
Belki ben de etmeliyim.
Tal vez yo también debería.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de bu 32
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
beni 794
benoit 19
benjamin 230
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172