Benim demek istediğim translate Spanish
733 parallel translation
- Benim demek istediğim de bu.
- Sí, a eso me refiero.
Benim demek istediğim, Bayan Gracie, Zeb Andrews gibi sorumluluğunu bilen birinin iyi bir koca olacağı.
Trato simplemente de convencerte de que un hombre bueno como Zeb Andrews es el marido ideal para una muchacha.
Aslında benim demek istediğim...
Que me alegré de que...
Evet, benim demek istediğim de bu.
- Así que lo compré... - Eso es lo que quiero decir.
Anlamadın, benim demek istediğim... Kafamı kurcalayan şey askerlikten muaf olmak için Lu Ho Liong işini kabul etme fikri.
Lo que no me gusta... es aceptar la exención... a cambio del trabajo en Loh Hu Liong.
Benim demek istediğim bu yaşamınızdan önceki anılarınız.
Lo que quise decir es el recuerdo de sus vidas antes de esta.
- Firar mı edelim? - Benim demek istediğim...
¿ Quieres decir, desertar?
Benim demek istediğim, her yıl bu zamanda histeri noktasına geliyorsunuz.
Lo que quiero decirle, es que todos los años por estas fechas se estresa hasta llegar a la histeria.
Benim demek istediğim, ani...
Me refería a...
Neden o halde? Fark var. Benim demek istediğim bunda ahlaki olarak yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Hay una diferencia.
Bu, senin babanın düşüncesizliğiymiş fakat benim demek istediğim bu tür bir zorlama değildi.
Pero era muy violento por parte de su padre. No son esas las obligaciones a las que me refiero.
Biliyorum çaldığın zaman da bedava oluyor ama benim demek istediğim o değildi.
Bah, son gratis también cuando los robas, pero ese no es el punto.
Benim demek istediğim de bu.
A eso me refiero.
Benim demek istediğim, benim için geçim kaynağı olan şey onun için eğlence arayan insanlara özgü bir hobi.
Lo que para mí es un medio de vida, para él es un simple hobby de dilettante.
Minmei, benim demek istediğim, onunla geçici bir süreyle bağlantıyı kaybettiğimiz.
– ¿ Está muerto? – No.
Benim demek istediğim de buydu.
Eso es Io que trataba de decir.
Benim demek istediğim, senin artık harekete geçmen gerekiyor.
Me refiero a algo que requiere movimiento de tu parte.
Benim demek istediğim...
No, no claro, no lo quería sugerir.
Demek istediğim sen benim kuzenimsin.
Ten en cuenta que eres mi primo.
Demek istediğim benim aklıma çok daha kötü şeyler gelmişti. Mesela başka bir kızın olduğu falan.
Suponía que se trataba de algo mucho peor, como que había otra chica, o algo así.
Demek istediğim, sen benim ailem gibisin.
Usted ha sido muy buena conmigo.
Demek istediğim, benim kadar gösteri dünyasının içindeyseniz,... üçkağıtçı insanlara alışıyorsunuz.
Cuando lleve en el mundo del espectaculo tanto tiempo como yo, se acostumbrara a que la gente trate de aprovecharse.
Şey, demek istediğim, benim adım bu değil ve ben bir rahip değilim.
Me refiero a que ése no es mi nombre, ni soy sacerdote.
Kesintiden önce demek istediğim şuydu... Benim yöntemimde dolambaçlı yollara gerek yok.
Lo que le decía antes de que nos interrumpieran es que mi método nunca falla.
- Demek istediğim, benim smokinim...
- Sí... Pero no tengo aquí un smoking...
- Demek istediğim, bu benim hatamdı...
- Te digo que era mi culpa.
Demek istediğim, bu senin işin, benim değil!
¡ Quiero decir, es tu trabajo, no el mío!
Demek istediğim kasıtlı olarak asla sokak ortasında bir Alman'ı öldürmedim. - Ama yapabilirdiniz? - Evet, işim olmasaydı ama bu benim sorumluluğumda değildi.
Por ejemplo, algunos de los Comunistas que habían reclutado eran condenados a muerte.
İşte benim de demek istediğim bu.
Eso es lo que quiero decir.
Demek istediğim, ikinizi de düşünmeliyim benim için bir anne ve baba oldunuz.
Yo tengo que pensar en Uds. ... se han portado conmigo como unos padres.
Demek istediğim o benim bebeğim, öldü.
Ésa es mi bebé. Muerta.
Dinle ben benim buradan çıkmam lazım. Demek istediğim ben....
Escucha, tengo que Irme de aquí.
Benim tercihim, monogomi.. .. yani demek istediğim.. .. hayatımda yalnız bir tek kadın olsun istiyorum.
He decidido ser monógamo, bueno quiero decir que quiero tener una sola mujer en mi vida.
Demek istediğim, petrolün burada olması benim suçum değil ki.
O sea, que no es culpa mía el que el petróleo fuese descubierto aquí.
Demek istediğim belki bir akşam bir kaybedenin, bir ezik, benim gibi, kafası atacak. O güçlü elinle buraya gelirsin... ve tak!
Quiero decir que igual una noche, un perdedor, un perdedor loco como yo... se va a cabrear.
Yoksa siz hiç düşünüyor musunuz? Demek istediğim, benim sanki - uh, budala ya da bayağı, ya da ya da, uh -
O ustedes piensan, es decir, piensan en mí como... como una loca o malvada o...?
- Demek istediğim benim tekrar...
Quiero decir, no supondrás que voy a...
Hayır, üzerime oturur mu, demek istemiyorum. Demek istediğim, benim... uyar mı?
Lo que quiero decir es si va con mi...
Anjali benim için uygun. Demek istediğim, o hep... neredeyse benim evlenmemi bekledi, bana uygun kişi.
Yo también concluí tan convenientemente que Anjali es mía quiero decir, ella siempre estará donde ella está... esperando por mí para casarnos.
Demek istediğim, o benim babamdır.
Quiero decir que él me trajo al mundo.
Benim demek istediğim bu değil.
¡ No se trata de eso!
Benim demek istediğim bu...
Eso necesitamos.
Öncekinden farklı demek, şey, benim istediğim de buydu.
- ¿ De lo usual? Distinto de lo usual. ¡ Muy bien!
Demek istediğim, dürüstçe, onun dünyasına benim dünyamdan daha fazla ait olduğunu söyleyebilir misin?
El punto es, ¿ puedes decir honestamente que perteneces más a este mundo que en el mio?
Yani demek istediğim, bu olanlar herneyse, bir ilgim olduğu ortaya çıkarsa, bu benim sonum olur.
Quiero decir, si se llegara a descubrir que estuve conectado con todo esto, cualquier cosa que esto sea, me destruiria.
Vaktimi boşa harcamak istemiyorum, demek istediğim, o hazır benim de kendimden yana kuşkum yok, içiniz rahat etsin.
Pero, para qué esperar, con lo fértil que parece su pequeña y con mi experiencia, no tendrán que esperar mucho.
Demek istediğim, bak, benim gibi yalnız yaşayan kızlar Birçok değerli eşya ile birlikte...
No hay derecho porque, una chica como yo, que vive sola y con tantísimos objetos de valor... Ustedes deberían hacer algo.
Demek istediğim sadece... içinde... bir güç var, benim şu ana kadar farkına varamadığım bir güç.
Sólo quise decir que hay una... fuerza en tí que desconocía hasta ahora.
Benim de demek istediğim buydu, Madem bu bir iş neden daha verimli hale getirmek istemiyorsun?
Bien, si es un negocio, que sea más eficiente.
Demek istediğim, benim hiç muayenehanem bile olmadı. Çok kişisel bir rahatsızlık bu.
Quiero decir, yo no he hecho aún una sala de consulta es una enfermedad, Forjowitt, demasiado íntima.
Demek istediğim şey, Bob bunu demek benim için gerçekten zor hiç şansı var mı?
Lo que quiero decir, Bob y para mi, es difícil decirlo... ¿ Tiene alguna posibilidad?
demek istediğim 2063
demek istediğim şu 35
demek istediğim bu değil 27
demek istediğim şu ki 19
demek istediğim bu 42
demek istediğimi anladın mı 56
demek istediğim o değil 18
demek istediğim bu değildi 38
demek istediğimi anladın 18
demek istediğimi anlıyor musun 62
demek istediğim şu 35
demek istediğim bu değil 27
demek istediğim şu ki 19
demek istediğim bu 42
demek istediğimi anladın mı 56
demek istediğim o değil 18
demek istediğim bu değildi 38
demek istediğimi anladın 18
demek istediğimi anlıyor musun 62
demek istediğimi anladınız mı 16
demek istediğim de bu 21
istediğim 46
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
demek istediğim de bu 21
istediğim 46
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim de 449
benim için 458
benim için yap 39
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim de 449
benim için 458
benim için yap 39