Bir şarkı translate Spanish
12,063 parallel translation
O harika bir şarkıdır.
Es una canción genial.
Bu bir şarkı.
Es una canción.
Yeni bir şarkı açmaya gidiyorum.
Voy a tocar una nueva canción. Volveré.
- Niye kıçını kaldırıp da büfeye gelip klişe, sezonluk bir şarkı yapmıyorsun? Mesela saatleri değiştirdiğimiz zaman olabilir.
Porqué no sacas simplemente tu dinero, bajas al buffet y grabas otra cursi canción estacional, quizá algo del horario de verano.
Hit bir şarkı yazdım. Tıpkı sizin gibi mühim biriyim.
He escrito un exitazo, soy importante, como usted.
Başka bir şarkı seçsem değişiklik olur muydu?
¿ Habría hecho una diferencia si hubiera elegido una canción diferente?
Size kısa bir şarkı söyleyecek.
Va a darte una pequeña canción.
Acaba biri piyano çalacak kişiye akşam yemeğini bitirebilirse birlikte ufak bir şarkı söyleyebileceğimizi söyleyebilir mi?
Ehh, alguien por favor, informe a mi pianista que, si él quiere... ocuparse de terminar su cena, podríamos incluso cantar un poco.
Size başka deli bir vaizle ilgili bir şarkı çalacağım, belki duymuşsunuzdur adı İsa idi.
Quisiera cantarles una canción... sobre otro "pastor loco" del que deben haber oído. Se llamaba Jesús.
# Bir şarkı biliyorum, şöyle gibi gidiyor, sen de biliyor musun?
♪ Me sé una canción, dice así... ♪ ♪ ¿ La sabes, también?
# Bir şarkı biliyorum, şöyle gibi gidiyor, sen de biliyor musun?
♪ Me sé una cancioncilla. ¿ Te la sabes, también?
Bir şarkı yazdım ve bence gerçekten de çok özel bir parça.
- Vale, yo escribí esta canción y creo que es muy especial.
Civardan bir şarkıcı çocuk tutup domuzlar kamyonlara yüklenirken onlara şarkı söyletirdi ve domuzlar bayılırdı buna.
Solía contratar a un chico del coro local para cantarles mientras los subían al camión, y estos cerdos lo amaban.
Aptal bir şarkının bir iki kelimesini unutman umrumda değil.
No me importa que olvidaras algunas palabras de una estúpida canción.
Devamlı tekrar eden iyi bir şarkı gibi.
Es cómo una buena canción que se repite.
Nadyenka bir şarkıcı.
Mi nadenka es cantante.
Uzun bir şarkıydı.
Ha sido una canción demasiado larga.
Yeni bir şarkı daha.
Otro número musical.
Bu şimdiden kulağa bir şarkı gibi geliyor.
Bueno, esto suena como una canción.
Ve bunun hakkında bir şarkı yazacaklarına % 100 eminim.
Y estoy 100 por 100 seguro de que se escribirán canciones sobre esto, así que...
Kim güzel bir şarkıya hayır diyebilir ki?
Bien, ¿ a quién no le gusta una buena canción?
Ya da çalan bir şarkı varsa ona gönderme yaparım.
O si hay una canción de fondo, diré algo en referencia a ella.
Teşekkürler, 416, bu kadar güzel bir şarkı söylediğin için.
Gracias, 416, por cantar tan bonita canción para nosotros.
Başka bir şarkı deneyebilirsin ama daha iyi olacağını sanmam.
Es horrible. Prueba con otra canción. pero no creo que vaya a ser mejor.
Hoşlandığım kişi için bir şarkı yazmaya çalışıyorum.
Estoy trabajando en una canción para un chico que me gusta.
Grip hakkında konuştuk, nasıl olduğundan hatta akyuvarlar hakkında... Grip virüsüyle savaşan akyuvarlar hakkına bir şarkı yaptı.
Conversamos sobre lo que era la gripe y cómo se desarrollaba y ella hasta... hizo una canción sobre cómo los glóbulos blancos atacaban al virus de la gripe.
Sana bir şarkı yazıyorum.
Te estoy escribiendo una canción.
Pekâlâ, arkadaşım Kimmy için bir şarkı.
Muy bien... una canción sobre mi amiga Kimmy.
Hayır, bari sözü olan bir şarkı çalsan?
No. ¿ Puede poner al menos música que tenga letra?
Hep yaptığın bir hata bu. Pardon, müzik festivalinde duyduğum bir şarkıydı.
es de su álbum, "En serio, amigo, para."
Ve şarkıcılık kariyerime de küçük bir hobi dedi.
Y llamó a mi carrera pequeña afición.
Söylediği aşk şarkısı 52 hertzlik... ... bir ses dalgası daha yüksek.
Su balada de amor suena a 52 hercios, una nota musical más alta que el sonido más bajo de una tuba.
Ve her yılda, bir yüz yılda yeni bir aşk şarkısı üzerinde çalışır ve asla hiçbir zaman geri dönen olmaz.
Y año tras año, durante cientos de años, trabaja en una nueva canción de amor pero nunca conseguirá que le devuelvan la llamada.
Bir daha sarkıntılıktan yakalandığında, bu senin hapisten çıkış kartın olur.
Y la próxima vez que te arresten será tu tarjeta para salir de prisión.
Bir birini bu denli sevebilir 1938 senesinin müzikal felâketi Baba Kuzusu, ekip prodüksiyona devam etmeyi reddedince böyle şarkı ortasına bitiyor.
* Se pueden querer tanto * Y así es como termina el desastroso musical de 1938 "El niño de papá", a mitad de canción, el equipo se negó a seguir trabajando en la producción.
Sizi korku saatinin derinliklerine götürecek olan bir başka şarkı.
Una canción para llevarlos al otro lado... a la hora de las brujas.
Bakın, bir kere şarkıyı dinleyin. Hoşunuza gitmezse basar gideriz.
Escuche, por qué no escucha la canción, y si la odia, nos iremos de aquí, ¿ de acuerdo?
Mahvediyor artık beni. Şarkıma odaklanamıyorum. - Bir şey yapmanı istiyorum lütfen.
Me está matando, y no puedo concentrarme en la canción, y necesito que hagas algo al respecto, por favor.
Bu şarkı, bu gece burada olan çok özel bir kıza gidiyor.
Dedico esta canción a una chica que es especial en la audiencia.
* Bir görev, hakkında şarkıların yazılacağı *
* En una gesta sobre la que cantarán los poetas *
Belki durumu bir denizci şarkısıyla açıklayabiliriz. # Acımasız ve kötü korsanlarız biz #
Quizás sería mejor explicarlo con una cantinela de pirata. * Somos piratas crueles y viciosos *
Bizim Sid tıpkı bir melek gibi şarkı söylüyor.
Nuestro Sid canta como un ángel.
Bazı duygularımızı ima ettik, şarkılar söyledik, ilginç bir şekilde yakınlaştık.
Insinuamos algunos sentimientos incipientes, cantamos una canción, nuestras caras estuvieron extrañamente cerca...
Beyaz olmayan ve çocukların ırkçı şarkılar söylediği ve çocukların kendini öldürttüğü bir şef mi dersin.
Un chef de color al que los niños pedían que les cantaran canciones soul y al que los niños llevaron al suicidio.
Josh bu mükemmel bir fikir. Çünkü arkadaşım Jenn'in doğum gününde kamp yapmaktan bahsediyorduk. Ve nişanlısı Train'in gitarla söylenen şarkıların hepsini çalmayı biliyor.
Cielo santo, Josh, es una idea tan perfecta... porque era el cumpleaños de Jenn y ya hablamos de ir a acampar... y su novio / prometido... sabe cómo tocar casi todas las canciones de Train con la guitarra... y no quiero presumir, pero tengo la voz más maravillosa... y esto será un karaoke épico.
Denizci şarkısıyla herkesi sıkıntıdan patlattı. - Onun hakkında kötü bir şeyler daha söyle.
Estaba aburriendo soberanamente a todo el mundo con sus chabolas marinas.
Aptalca bir aşk şarkısı onu etkilemeyecektir.
Una canción tonta de chica no va a mover los hilos de su corazón.
Bari partide çalacak şarkılarımı ayarla da, bir işe yara. Bu ne be?
Sé útil y prepara mi lista de canciones para la fiesta.
Nicki ağlayacak ve koşup bana sarılacak. Sonra harika bir pop şarkısı çalacak.
Nicki va a llorar y correrá hacia mí y me abrazará, y alguien va tocar una gran canción pop, y entonces una...
En sevdiğim John Mayer şarkısını alıntılayacağım. Ama bir kelimeyi değişeceğim.
Voy a citar mi canción favorita de John Mayer, pero voy a cambiar una palabra...
Ve bunların üstüne bir de, şarkı söylemeye ve gitar çalmaya başladı. Ve resim çizmeyi öğrendiğinde sürekli resim çizmeye başladı.
Y encima de eso, empezó a cantar y tocar la guitarra y cuando aprendió a dibujar, dibujaba todo el tiempo.
bir şarkı söyle 18
şarkı 121
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkı 121
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16
şarkı söylüyorlar 17
şarkı söyleyin 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
şarkı söylüyorlar 17
şarkı söyleyin 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir saniye 1866
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir saniye 1866