English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bunu yapmamalıydın

Bunu yapmamalıydın translate Spanish

424 parallel translation
- Bunu yapmamalıydın.
- No lo habrías hecho.
Helen, bunu yapmamalıydın.
Helen, no has debido.
Bunu yapmamalıydın, Donald.
No has debido hacer eso.
Bunu yapmamalıydınız, bayan Davis.
No debería haber hecho eso Srta. Davis.
- Bunu yapmamalıydınız.
No era necesario.
- Bunu yapmamalıydın.
- Es lo que no debiste hacer.
Bunu yapmamalıydınız.
McCoy. ¿ No? Nos traicionó a Jesse y a mí.
Bunu yapmamalıydınız.
- No, no Io es.
Bunu yapmamalıydın.
No deberías haberlo hecho.
Herr Walz, bunu yapmamalıydınız.
Herr Walz, no debería haber hecho eso.
Parayı alıyorum.. .. ama gerçekten bunu yapmamalıydın.
Cogeré el dinero pero en realidad no hubiera tenido que hacerlo.
Bunu yapmamalıydın, Dutch.
No deberías haber hecho eso.
Bunu yapmamalıydın Valerie.
No has debido hacer eso, Valerie.
Bunu yapmamalıydın.
No era necesario, Guy.
Bunu yapmamalıydınız.Albayın emirlerini biliyorsunuz
No deberia haberlo hecho, conoce las ordenes.
Bunu yapmamalıydınız!
¡ No debió haber hecho eso!
- Bunu yapmamalıydın.
- No tendrías que haberlo hecho.
Bunu yapmamalıydın, canım.
No debería haber hecho eso, querida.
Bunu yapmamalıydın.
¡ Has hecho mal! ¡ No deberías haberlo hecho!
Bunu yapmamalıydın.
No deberías haber hecho eso.
Ah, Sissi! Biliyorsun, hep seni tuttum ama bunu yapmamalıydın. Sen Avusturya İmparatoriçesisin!
Sissi, sabes que estoy siempre de tu lado... pero no podías hacer una cosa de esas... al final, tu eres la Emperatriz de Austria.
Norma, bunu yapmamalıydın.
Norma, no debiste hacerlo.
- Bunu yapmamalıydın.
Lola, no has debido hacerlo.
- Bunu yapmamalıydın. - Biliyorum.
- No debería haberlo hecho.
Andy, müdüre bunu yapmamalıydın.
Andy, no debiste de hacer eso con el gerente.
Bunu yapmamalıydın Jackie.
No tenías que haber hecho eso Jackie.
Bunu yapmamalıydın. Yorulmuşsun.
No deberías haberlo hecho, estás cansada.
Ona dayak atmanı hak etmişti ama bunu yapmamalıydın.
Se merecía que le pegaras pero no debiste haberlo hecho.
Bunu yapmamalıydın.
¡ Oh, no debiste hacerlo!
- Bunu yapmamalıydın Tom.
Tía Nonnie, estoy en mi derecho.
Evet Don Juan, bunu yapmamalıydın.
¿ Y bien, Don Juan? No deberías haber hecho aquello.
Bunu yapmamalıydın, Orville.
No debiste haberlo hecho, Orville.
Bunu yapmamalıydın.
No debió hacer eso.
Bunu yapmamalıydın Blanche.
No deberías haberlo hecho, Blanche.
Bunu yapmamalıydın.
No deberías haber hecho esto.
Bunu yapmamalıydın.
No has debido hacer eso.
Bunu yapmamalıydın, iğrenç Yerli!
¡ No deberías haber hecho eso, indio sucio!
Bunu yapmamalıydın, Stengel.
No deberias haber hecho eso, Stengel.
- Bunu yapmamalıydın.
- No debiste hacerlo.
Bunu yapmamalıydın.
Usted no deberìa haber hecho eso.
- Bunu yapmamalıydın.
- No debías haberlo hecho.
Bunu yapmamalıydınız, özellikle de onun ilk seferinde!
¡ Eso no se hace, menos en la primera vez!
Özgür anlarının tadını çıkarmak varken, bunu yapmamalıydın.
No tendrías, podías haberte tomado tu tiempo.
Bunu yapmamalıydınız Bunu yapmamalıydınız
No debe hacer eso.
Bunu kesinlikle yapmamalıydınız.
Eso es precisamente lo que no tendría que haber hecho
Bunu bana yapmamalıydın.
No debiste hacer eso conmigo.
Bunu yapmamalıydın. Sorun nedir, tefeci?
No debería haber hecho eso.
Şu son haftalarda yaptıklarını izlerken düşünüyorum da bunu tek başına yapmamalıydın.
Ver lo que has hecho estas semanas... No deberías haberlo hecho a solas.
Bunu yapmamalıydınız
¡ No tenía que hacerlo!
Bunu gerçekten yapmamalıydınız.
No debiera haberlo hecho.
Bunu bana yapmamalıydın.
No deberías haberme hecho esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]