Buraya nasıl girdin translate Spanish
552 parallel translation
" Buraya nasıl girdin yabancı?
" Cómo llegó aquí, extranjero?
- Evet, buraya nasıl girdin?
- Sí, ¿ cómo has entrado?
- Merhaba. - Buraya nasıl girdin? Borudan indim.
Yo no quería dispararle, de verdad.
- Buraya nasıl girdin?
- ¿ Cómo entró aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo ha entrado?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entraste aquí?
- Buraya nasıl girdin?
- ¿ Cómo has entrado?
- Buraya nasıl girdin sen?
¿ Cómo has entrado aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo has entrado?
- Sen buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entró? - ¿ Qué quiere decir?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo ha entrado usted?
- Buraya nasıl girdin?
- ¿ Cómo ha entrado aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Como entraste?
- Sen buraya nasıl girdin?
La puerta estaba abierta.
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entró?
Buraya nasıl girdin?
¿ Por dónde has entrado?
Kimsin sen? Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entraste aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo llegaste aquí?
Bu, generalin ulusal savunma görüşüydü. Stok... Buraya nasıl girdin?
Era la idea del general sobre la defensa nacional, un arsenal...
- Buraya nasıl girdin?
- ¿ Cómo entraste?
Buraya nasıl girdin?
- Cómo entraron aqui?
Kapıdan yürüyerek. Ne demek buraya nasıl girdin?
- Por la puerta.
Buraya nasıl girdin Harry?
Harry, ¿ cómo has entrado aquí?
- Buraya nasıl girdin?
- ¿ Cómo has llegado aquí?
- Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo llegaste aquí?
- Buraya nasıl girdin?
¿ Como entraste aquí?
Buraya nasıl girdin?
¡ Karl! ¿ Cómo lograste entrar?
Sen de kimsin, ve buraya nasıl girdin?
¿ Quién demonios eres tú, y cómo hiciste para entrar aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo llegaste hasta aquí?
- Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entraste?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entró aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Qué haces aquí?
Sen buraya nasıl girdin?
¿ Cómo has entrado aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo has entrado aquí?
Buraya nasıl girdin evlat?
¿ Cómo te metiste en esto?
Buraya nasıl girdin?
¿ Como viniste aquí?
- Buraya nasıl girdin sen?
- Cómo llegó usted aquí dentro?
Sakıncası yoksa... Buraya nasıl girdin?
¿ Por qué estás aquí?
- Buraya nasıl girdin sen?
- ¿ Cómo entró aquí?
Kimsin? Nasıl girdin buraya?
¿ Cómo entró aquí?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo ha entrado aquí?
Buraya nasıl girdin sen?
?
Hayrola? Sen nasıl girdin buraya?
Vaya, ¿ cómo ha entrado usted aquí?
Nasıl girdin buraya?
¿ Cómo has llegado hasta aquí?
Sadece bir sıyrık. - Buraya nasıl girdin?
¿ De qué manera...?
Buraya nasıl girdin?
¿ De dónde eres?
Buraya nasıl girdin?
¿ Cómo entró usted aquí?
Seni gördüğüme sevindim ama buraya davetiyesiz nasıl girdin?
Como es que estás aquí sin una invitación? Estoy contenta.
Buraya nasıl girdin
- ¿ Cómo has llegado aquí?
Nasıl girdin buraya?
¿ Cómo has entrado aquí?
Nasıl buraya girdin?
Eres el dueño de todas esas ferreterías.
buraya nasıl geldim 42
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl geldi 24
buraya nasıl gelmiş 18
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl geldi 24
buraya nasıl gelmiş 18
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28