English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Endiseliyim

Endiseliyim translate Spanish

2,350 parallel translation
- Hala endişeliyim.
- Continúo ansioso.
Ve endişeliyim, ilerliyor mu acaba, anladım ne zaman duracağını öğrenmek istiyorsun?
Y me preocupa, es que tic-tac, llegar a un punto en el que el reloj va a salir?
Evet, çok devamsızlık yaptığından ötürü endişeliyim.
Si, me preocupa que no ha ido a la escuela.
Senin için endişeliyim.
Contigo, joder.
Eli hakkında endişeliyim.
Estoy preocupada por Eli.
Tabii, ama Dixon hala kamera ekipmanımızın eksikliğinden dolayı endişeliyim.
Claro, pero Dixon, creo que la preocupación más grande es que no tenemos todo el equipamiento.
Endişeliyim, adamım.
Estoy preocupado, tío.
Peter için endişeliyim.
Estoy preocupada por Peter
Eğer okulu değiştirirsem seni şimdiki kadar göremem diye endişeliyim.
- Me preocupa no verte - tanto si me cambio de colegio.
Umursamamam gerektiğini biliyorum ama onun için endişeliyim.
Sé que no debería importarme, pero estoy preocupada por él.
Hayır, sadece endişeliyim, çünkü birlikte yaşayan insanların sonu, ya ayrılıkla biter ya da evlilikle.
No, sólo... Me preocupo porque la gente que se va a vivir junta siempre termina peleándose o casándose.
Endişeliyim.
Estoy nerviosa.
Bundan endişeliyim, nerede ulaşılmaz kız var, ben onu seviyorum.
Estoy preocupado porque solo me gustan las chicas que no están disponibles.
Hayır, canına kıyıp, kendini kötü göstereceğinden endişeliyim.
No, me preocupa que te suicides y que te hagas ver mal a ti misma.
Mutluyum ama aynı zamanda endişeliyim.
Estoy feliz pero también estoy preocupada.
Bu kadar merhametli olman güzel ; ama bu kararın konusunda endişeliyim.
Aplaudo tu compasión, pero me preocupa tu juicio.
Daha çok Abby'nin teorisi konusunda endişeliyim. Liman Katili'nin arkadaşlarımızı hedef alması.
Estoy más preocupado sobre la teória de Abby de que el asesino de Puerto a Puerto está focalizando a nuestros amigos.
Marnie, endişeliyim.
Y Marnie, estoy preocupada.
Kesinlikle en iyi "Real Housewives" ama ben haklı bir şekilde Danielle'den endişeliyim. *
Es totalmente el mejor "Real Housewives", Pero yo estoy preocupad @ de verdad por Danielle
Arkadaşınız hakkında endişeliyim.
Estoy preocupado por tu amigo.
I Eğer Lingling hakkında çok endişeliyim.
Estoy muy preocupada por ti Lingling.
Biraz endişeliyim. Bence Ortabatı'da biraz zorlanacağız.
Uh, creo que vamos a tener un momento difícil en el medio-oeste.
Makaleye göz atmama yardım etti. Sanırım ben senden daha endişeliyim.
Me ayudó a echar un vistazo al artículo.
Elijah ile biraz daha ileri gittik ve ben bunun davranışsal sorunlarının kaynağı olabileceğinden endişeliyim.
Con Elijah, fuimos más lejos y me preocupa que eso pueda ser la raíz de sus problemas de conducta.
İşte bu yüzden endişeliyim.
Eso es lo que me preocupa.
Sokaklardaki kargaşa konusunda çok endişeliyim.
Me preocupa mucho este asunto de protestas en las calles.
Açık söylemek gerekirse çok endişeliyim.
Tenía miedo. No te voy a mentir.
Kardeşime sadığım ama gelecekten endişeliyim.
Soy leal a mi hermano pero le temo al futuro. Le temo.
Ben de endişeliyim... Ama Destiny hakkında yanılıyorsun.
Y también lo estoy, pero está equivocada sobre la Destiny.
İşin sonunda olacaklardan yana endişeliyim.
Me preocupa lo que pueda pasar una vez terminadas las pruebas.
Şimdi Valentino yaralandığı için biraz endişeliyim.
Ahora que Valentino se ha lesionado, estoy un poco preocupada.
Elbette ki endişeliyim, anne.
Claro que sí, madre.
Müziğimin iyi olduğundan endişeliyim.
Estoy preocupado mi... mi música no es buena.
Kate, gerçekten endişeliyim- -
Kate, estoy realmente preocupado.
Ama şuanda yarı heyecanlı yarı endişeliyim.
Pero ahora estoy medio emocionado y medio preocupado.
Bak sen endişelisin, ben endişeliyim.
Mira, tú estás preocupada, yo estoy preocupado.
Senin sevgilimin beynini kaçırdığına endişeliyim. Buna katılmazdım.
Considerando que has secuestrado el cerebro de mi novia, no estaría de acuerdo.
Endişeliyim seçeneklerimiz azalıyor ve ihtiyacımız olan zaman, git gide azalıyor.
Estoy preocupado porque estamos limitando nuestras opciones en un momento en que tenemos muy pocas, por no decir ninguna, disponibles.
Geceden beridir konuşuyoruz ve nefesim konusunda biraz endişeliyim.
Hemos estado hablando toda la noche, y soy consciente de mi aliento.
- Sevgili Lola, senden bir aydır haber alamadığım için çok endişeliyim.
- Querido Loe, me preocupo por ti, hace más de un mes que no recibo noticias tuyas.
Oyun için endişeliyim koç.
Solo estoy nervioso por el juego, señor.
Oyun için endişeliyim koç.
Sólo estoy nervioso por el partido, entrenador.
ne korkuyorum, nede endişeliyim ölümüm için.
No tengo miedo, ni me preocupo por la muerte.
Baba, endişeliyim.
Padre, me preocupa.
Bu konuda biraz endişeliyim.
Estoy un poco preocupada.
Sadece köpekler hakkında endişeliyim.
Sólo estoy preocupado por los perros salvajes.
Bu akşamki konser için oldukça endişeliyim.
¿ Qué es esto? Estoy emocionada con el concierto de esta noche.
Boynu konusunda endişeliyim.
Estoy preocupado por su cuello.
Tişörtünden endişeliyim.
Estoy preocupado por la camisa.
Tişörtünden endişeliyim.
Tú corbata está bien.
Aslına bakarsan, Dennis'i tekrar görecek olmaktan endişeliyim. Neden?
De hecho estoy un poco nerviosa por ver a Dennis otra vez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]