Her şey değişti translate Spanish
890 parallel translation
Ama bence artık her şey değişti.
Supongo que fuimos bastante felices hasta que hicimos este viaje y te conocí a ti.
Artık her şey değişti.
La cosa ya nunca podrá ser igual.
"Artık her şey değişti." der misin?
¿ "La cosa ya nunca podrá ser igual"?
"Artık her şey değişti." dedin.
Dijo : "La cosa ya nunca será igual".
"Artık her şey değişti." dedim.
He dicho : "La cosa ya nunca podrá ser igual".
- Her şey değişti.
- Haz lo que te digo.
Bu nefret dolu ve korkunç eve geldiğimizden beri her şey değişti.
Es desde que llegamos a esta horrible casa... que todo ha cambiado.
Her şey değişti.
No te preocupes.
Sonra Charlie Dayı geldi ve her şey değişti.
Pero llegó el tío Charlie y todo cambió.
Ama önce ben geldiğim için şimdi her şey değişti.
Todo cambió porque llegué yo antes.
- Böylece her şey değişti mi?
- ¿ Y las cosas cambiaron?
Her şey değişti.
Ahora las cosas han cambiado.
Aniden, bir akşam her şey değişti.
Las cosas cambiaron bruscamente una noche.
Baba, her şey değişti.
Papá, todo ha cambiado.
"Ama şimdi her şey değişti, artık korkmuyorum."
"Pero ahora todo ha cambiado, y ya no tengo miedo de nada".
Şimdi her şey değişti, değil mi?
Ahora ha cambiado todo.
Her şey değişti anne.
Las cosas han cambiado, Madre.
Hayır, her şey değişti.
No, todo ha cambiado.
Ve her şey değişti.
Y todo cambió.
Her şey değişti.
Todo cambia.
Ama senin baban onu kesti... Büyük bir adamdı... Ama bu yeni Roma ile... her şey değişti.
Tu padre fue un gran hombre, pero, en la nueva Roma, todo ha cambiado.
Artık her şey değişti oğlum.
Todo es diferente ahora, querido.
Kaza yaptığımdan beri sanırım her şey değişti.
- ¿ Se refiere a mis utensilios? Imagino que las cosas habrán cambiado mucho desde que choqué.
Artık her şey değişti.
Ahora es diferente.
- Her şey değişti.
- Las cosas han cambiado.
Şarkılar her zamanki gibi güzel fakat diğer her şey değişti.
Las canciones son tan hermosas como siempre... pero todo lo demás ha cambiado.
Öyle mi düşünüyorsun? Ama her şey değişti.
Eso te crees tú, pero las cosas han cambiado.
Ama şimdi, her şey değişti.
Pero ahora, todo ha cambiado.
Evet, her şey değişti.
Sí, las cosas han cambiado.
Her şey değişti.
Todo ha cambiado.
Her şey değişti.
Las cosas han cambiado.
Her şey değişti.
Si fueses mayor y pudiese hablar contigo... entonces... Ya nada es como antes, Bibi.
Ama her şey değişti.
Pero eso también es distinto.
Ama şimdi her şey değişti.
Pero ahora ocurre lo contrario.
Burada her şey değişti. Ben bile ve sen de!
También aquí todo ha cambiado, comenzando por mi. ¡ Y tu también!
Model 700'ler geldikten sonra her şey değişti.
Todo cambió cuando trajeron la serie 700.
Muhammed, inandığı yolda başarısız gibi görünürken, birden bir mucize ile her şey değişti. zengin ama fazla varlık gösterememiş Medine den bir heyet Onunla Akabe kayalılarında buluşup şehirlerine davet etti.
Luego, milagrosamente, cuando su misión parecía fracasar, su situación cambió... una delegación de la rica pero convulsionada ciudad de Yatrib... fue a verlo por la noche...
Her şey değişti. Bir şey mi dediniz?
¿ Dijo algo?
Sanırım beni kayınpeder görevine hazırlıyordun, ama sonra her şey değişti.
Mira, asumí que me estabas preparando para mi deber como suegro, y....... y entonces todo cambió.
Bugün her şey değişti.
- Hoy todo ha cambiado.
* Her şey değişti,
Todo ha cambiado,
Savaştan bu yana her şey değişti.
Para ver cómo ha cambiado desde la guerra.
Bir sene önce her şey kötü gidiyordu, tamam da o zamandan bu yana pek çok şey değişti.
Hace un año, nuestra situación era peor. Ahora, muchas cosas han cambiado para hacernos pensar con prudencia.
Ama her şey birdenbire değişti.
Pero todo ha cambiado de repente.
Her şey bir anda değişti.
Todo ha cambiado.
Ama hayatımdaki her şey aniden değişti. Şehirde kalmalıyım.
Pero ahora, todo ha cambiado repentinamente en mi vida.
Her şey çok değişti, değil mi?
extraordinario cómo han cambiado las cosas, ¿ no?
Ziyaretinle değişti dünyamdaki her şey. Benden sanki bambaşka bir kadın yarattın.
Tu partida no destruye nada de lo que ya estaba en mí, excepto una reputación de burguesa casta. ¡ Qué importa!
Buraya geldiğimden beri, her şey tam gözlerimin önünde değişti.
Desde que estoy aquí, todo cambió ante mis ojos.
Çakal sesi ve her şey için sağ ol ama sana dedim, işler değişti.
Te agradezco el grito del coyote y todo, pero las cosas han cambiado.
* Her şey değişti.
Todo ha cambiado,
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey için teşekkürler 136
her şey bitti 278
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey için teşekkürler 136
her şey bitti 278
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44