Sadece bir kaç dakika translate Spanish
207 parallel translation
Sadece bir kaç dakika kalacakmış.
Te espera en el garaje pero sólo estará unos minutos.
- Sadece bir kaç dakika önce.
- Hace unos minutos.
Lütfen, sadece bir kaç dakika için.
Por favor, sólo unos minutos.
Onunla sadece bir kaç dakika konuşabilseydim.
Sólo quiero hablar con ella un par de minutos.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Es cuestión de pocos minutos.
Sadece bir kaç dakika sürer.
- Sólo se tarda un par de minutos.
- Sadece bir kaç dakika.
- Sólo unos minutos.
Pekala, ama sadece bir kaç dakika.
Está bien, pero sólo unos minutos.
Onu oyalayabilirsen, sadece bir kaç dakika için.
Entretengalo un poco mas.
Bir kaç dakika içinde burada olur. Sadece bir kaç dakika.
Él llegará en un momento.
- Sadece bir kaç dakika.
- Tengo que decirle algo. - Sólo unos minutos.
Bazan bana öyle geliyor ki... sadece bir kaç dakika içinde bir çözüm bulunacaktır, ve yeni, güzel bir hayat başlayacak.
A veces me parece... que pasará un poco de tiempo más y todo cambiará, se encontrará una salida. Entonces, comenzará una vida nueva y hermosa.
- Ben sadece bir kaç dakika içinde dönerim.
- Volveré dentro de unos minutos. - La estaré esperando.
- Ama bu acil... Sadece bir kaç dakika. Hızlı bir ziyaret.
- Dos minutos, gracias, una pequeña visita.
Sadece bir kaç dakika kalabilirsiniz. Fazla vaktimiz yok.
No le queda mucho tiempo.
Sadece bir kaç dakika.
Solo un momento.
Köprüde sadece bir kaç dakika nefes almaya yetecek hava kaldı.
En el puente solo queda aire para unos minutos.
Onunla konuşmak için izin ver... ... sadece bir kaç dakika.. Benekli Kurt teslim olmaya ikna olabilir.
Si me deja hablar con ella ella convencerá a Lobo Moteado para que no luche.
Sadece bir kaç dakika, lütfen.
Entonces sólo por un minuto. Por favor.
Sadece bir kaç dakika.
Unos minutos.
Sadece bir kaç dakika için.
Sólo un par de minutos.
- Sadece bir kaç dakika.
- Sólo por un minuto.
Şey, sadece bir kaç dakika alacak, Komiser.
Será rápido, Teniente.
Lütfen içeri girin. - Şey, ben... sadece bir kaç dakika.
Solo tengo un minuto.
- Hayır, sadece bir kaç dakika.
- No, sólo unos minutos.
Sadece bir kaç dakika ayırabilirim.
Estoy atrasado. Solo tengo un par de minutos.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Solo tomará un minuto.
Sadece bir kaç dakika oldu, ve o karısnı özlemiş.
Sólo pasaron pocos minutos y la extraña.
Sadece bir kaç dakika daha.
Unos minutos más.
Sadece bir kaç dakika, efendim.
Solo unos minutos, señor.
- Sadece bir kaç dakika.
- Solo unos minutos.
Bakın, ben sadece bir kaç dakika kalacağım, benim için ön tarafa park et, olur mu, lütfen?
Mira, yo sólo voy a tardar pocos minutos, Por lo que estacionelo adelante, por favor?
Evet. Florida'nın güneyinden geçecek ama sadece bir kaç dakika için.
Sí, al sur de los cayos de Florida, pero sólo durante unos minutos.
Sadece bir kaç dakika sürecek.
Tardarán unos minutos.
Sensör yankıları yerleştirildi ; ancak yanlış görüntü sadece bir kaç dakika sürecek.
Sensores estabilizados, pero la imagen falsa solo durará unos minutos.
Aynı bir foton torpili gibi ayarlanabilirler ama sadece bir kaç dakika sürer.
Pueden configurarse como un torpedo fotónico en dos minutos.
Hey dostum, sadece bir kaç dakika bekle. Tamam mı?
- Sólo espera unos minutos.
Sadece bir kaç dakika.
- ¿ Me permite un momento?
Ama zorundasın, sadece bir kaç dakika.
Pero tienes que hacerlo, solo durante un tiempo.
Başkan'ın ulusa seslenişine sadece bir kaç dakika kaldı sevgili seyirciler.
El Presidente está por llegar para su reunión del Consejo de Estado.
Sadece bir kaç dakika uzaklıkta.
Está muy cerca.
- Sadece bir kaç dakika daha.
En unos minutos, nada más.
Gözlemlerimize göre, her otuz saatte bir oluyor ama sadece bir kaç dakika sürüyor.
Cada 30 horas más o menos, pero quizá duren muy poco, no es seguro.
Ne dediklerini duydun. O pencere sadece bir kaç dakika açık kalabilirmiş.
Esas ventanas pueden no durar más que unos minutos.
Dün gece birkaç dakika kendine gelebildi bu sabah da sadece bir kaç saniye.
Anoche estuvo consciente dos minutos y unos pocos segundos esta mañana.
Sadece bir kaç dakika sürecek.
Será sólo un momento, te lo prometo.
Sadece bir kez, bir kaç dakika.
Sólo un poco.
bir kaç dakika bekle sadece.
Espere un segundo.
Sadece bir kaç dakika daha.
Sólo un par de minutos. Estoy intentando activar el campo.
Sadece bir kaç dakika, sonra gitti.
Sólo unos minutos, y luego se fue.
Bir kaç dakika rahat bırakın kızı, onun sadece uykuya ihtiyacı var.
Vamos a dejarla tranquila. Necesita dormir.
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24