English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Söyleyebilirim

Söyleyebilirim translate Spanish

9,712 parallel translation
Onunla görüşmek için götürüldüm Karellen'le ve onu görmeme izin yoktu fiziksel olarak yani buna rağmen şunu söyleyebilirim ki onunla konuşurken sesi oldukça şefkatli geliyordu.
Fui llevado para reunirme con él... Karellen, y no me permitieron verlo... físicamente, aunque podría decir que, refiriéndome de él, parecía ser compasivo.
Çoğunuzun bildiği gibi seçkinler konsültasyon yapmaktaydı ve memnuniyetle söyleyebilirim ki bir karara ulaştık.
Como muchos sabéis, la élite ha estado reunida y nos complace anunciar que hemos tomado una decisión.
2014 yılında birisi kalkıp Bayreuth meydanına gelerek Hitler'in taklidini yapıyor halk da bu adama müsamaha gösteriyorsa ancak şunu söyleyebilirim :
Si en 2014 alguien llegó a la plaza central de Beirut... y si el público tolera esto... Entonces esto es negativo para Alemania.
Daisy'nin endişeli olduğunu söyleyebilirim ama bundan fazlasını yapamam.
Puedo decirle que Daisy está preocupada, pero no puedo hacer más que eso.
Bayım, size şu an kırmızı alanda olduğumuzu söyleyebilirim.
Y, señor, puedo decir ahora mismo, que estamos en zona roja.
Bunu bana bırakırsanız döndüğünce bir göz atmasını söyleyebilirim.
Así que, si me la dejara, puedo decirle que le de un vistazo cuando regrese.
Gereğinden fazla yaşamış biri olarak dayanması en zor şeyin yalnızlık olduğunu söyleyebilirim.
Habiendo vivido mi justa parte, puedo decirte, que lo más difícil de soportar es la soledad.
Paranızı almak isterdim ama size şehre giriş için hiçbir yol olmadığını söyleyebilirim.
Me encantaría tomar su dinero, pero le estoy diciendo que no hay manera de entrar.
Sonsuza kadar şarkı söyleyebilirim.
Podría cantar eternamente.
Josh için ne söyleyebilirim ki?
¿ Qué puedo decir de Josh?
Sana paranın geri kalanının yerini söyleyebilirim.
Puedo decirte dónde está el resto del dinero...
- O adamı ismen bildiğimi söyleyebilirim sadece.
- Es todo cuanto sé de ese hombre. - Es gracioso.
Ben o birkaç çekim var söyleyebilirim, onun eklemleri bakılırsa. Eh.
A juzgar por los nudillos diría que dio unos cuantos puñetazos.
Bir saldırgan daha Ben daha söyleyebilirim , sayı baktığımızda.
Viendo cuántas hay yo diría que hubo más de un agresor.
Seni birkaç haftadır tanıdığımın farkındayım ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki sen harika birisin.
Sé que te conozco solamente por unas pocas semanas, pero puedo decir con absoluta confianza que eres una gran persona.
# Umarım söyleyebilirim #
# Espero decirlo justo a... #
# Umarım söyleyebilirim #
# Bebé, déjame hacerte saber justo a... #
Eminim birçok çocuk o zamanlar ona geri zekalı ve yavaş diyordur ama bugün bile onun sessiz ve cahil olduğunu söyleyebilirim ama geri zekalı değildi.
Seguro muchos la llamarían "retrasada" y "lenta" Todavía hoy diría que era callada y no muy culta, pero no retrasada.
Önemli olduğunu söyleyebilirim.
Puedo dejar un mensaje de que se trata de algo urgente.
Hala aç olduğunu söyleyebilirim.
Aún puedo decir cuando tienes hambre.
Mantıklı bir sorum var. Vekâleten Amir Brooks'a ne zaman ana işe döneceğini söyleyebilirim?
Una cuestión práctica... ¿ Cuándo le digo a la jefa en funciones Brooks... qué esperas volver a tu trabajo número uno?
Ama şunu söyleyebilirim. Efsane eşkıyaların hikâyeleri, öldürülen aileler tarafından torunlara anlatılmıyor.
Pero sí que tengo que admitir que las leyendas de los forajidos no pasan de generación entre las familias de los asesinados.
O zaman suç unsurlarından hangilerine güvenebileceğini söyleyebilirim.
Yo puedo decirle en quién de entre los elementos criminales puede confiar.
Boyutuna bakılırsa, ben takı veya makyaj söyleyebilirim.
A juzgar por el tamaño, yo diría que es de joyas o de maquillaje.
Ve pano, ben söyleyebilirim Ben Lexi aldı, video olduğu, analiz edilmiş 1986 Chevrolet Suburban araç onlar oldu kaçırıldı bulundu.
He estado analizando el vídeo que Lexi grabó, y por el salpicadero, puedo decir que el vehículo donde fueron secuestradas es una Chevrolet Suburban de 1986.
Söyleyebilirim.
Claro que puedo.
İstatistiksel olarak bu ihtimalin % 91 olasılığının oluğunu söyleyebilirim.
Estadísticamente, diría que las probabilidades son del 91 %.
Anlattıklarımla ilgilenmediğinizi kesinlikle söyleyebilirim.
Me di cuenta que no estabas interesada... en lo que estaba diciendo, de todos modos.
İspanyol gemisi değil. Ama şunu söyleyebilirim ki İngiliz donanmasına ait Astute sınıfı bir denizaltı.
No es española, pero puedo decirte... es un submarino clase Astute de la Marina Inglesa.
Orada güvende olduğunuzu söyleyebilirim.
Podemos decir, que están a salvo allí.
Ama şunu söyleyebilirim.
Pero hay una cosa que puedo decirte.
İyi ellerde olduğunu söyleyebilirim.
Está en buenas manos.
İşe yaradığını söyleyebilirim o zaman.
Pues diría que es un sí rotundo.
Ben sana söyleyebilirim.
Te lo puedo decir.
Etten aldığım zevki mahvettiğini söyleyebilirim.
Puedo decir solo que... me estás arruinando este filete.
Mesajını alıp aradığını söyleyebilirim.
Puedo tomar un mensaje, decirle que ha llamado.
Ama sadece şunu söyleyebilirim : Kendini bir haftalığına benim yerime koy. Hatta boş ver.
Pero todo lo que puedo decirte es que intentes ponerte en mi piel una semana y luego hablamos.
Sana tam olarak hangi bina olduğunu söyleyebilirim.
Podría darte un edificio en específico.
Nasıl birini aradığımdan emin değilim. Ama şunu söyleyebilirim ; Skeet gibi birini değil.
Bueno, no estoy segura de lo que estoy buscando, pero puedo decirte una cosa... no es Skeet.
Ben birkaç şey söyleyebilirim.
Bueno, yo podría contarte unas cuantas.
Evet, ben de bunun hakkında birkaç şey söyleyebilirim.
Sí y yo podría contarte también unas cuantas cosas de esta.
Üç değerli krom parçacıklara bakarsak, bir tür deri ürünü olduğunu söyleyebilirim.
Debido a la presencia de partículas de cromo trivalente, diría que eran de un producto de piel.
- olduğunu söyleyebilirim.
- hace tres o cuatro horas.
Ne söyleyebilirim bilmiyorum.
Quizá nunca sea capaz de expresar cuánto lo siento.
Geç kaldığını söyleyebilirim...
Puede ser que está atrasada...
Gerald, rahatlıkla söyleyebilirim ki Sheila ile nişanlanmanız benim için çok önemli.
- Quietos ustedes dos. Gerald, no me importa decirte... que tu compromiso con Sheila... significa mucho para mi.
Zamanımın ciddi manada hesabını tutarım ve o korkunç anlardaki konumumu sorarsanız söyleyebilirim.
Mido cuidadosamente todo mi tiempo y puedo decirle mi paradero exacto en los siniestros momentos a los que ha hecho referencia.
Aileme nasıl söyleyebilirim?
¿ si a mí me cuesta?
- Şimdiden bunun zaman kaybı olduğunu söyleyebilirim.
Ya te puedo decir que esto va a ser una pérdida de tiempo.
Bunlar ne anlama geliyor bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim bu numara gösteriyor ki bu Castor elemanı majestelerinin misafiriymiş.
No sé qué mierdas es eso, pero te diré esto, este número de aquí dice que ese tal Castor es un invitado de su majestad.
Size Dr. Masters'ın kap işlemi prosedüründe muazzam bir başarısı olduğunu söyleyebilirim.
Y puedo decirle que el doctor Masters ha tenido un gran éxito con su técnica.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]