English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ö ] / Öne çık

Öne çık translate Spanish

927 parallel translation
Öne çık Natacha.
Adelante, Natacha.
Sen, sen, sen, öne çıkın.
Usted, usted y usted, adelante.
Bay Christian, öne çıkın.
Sr. Christian, un paso adelante.
Burkitt ve Thompson öne çıkın.
Thomas Burkitt, Matthew Thompson, un paso adelante.
Öne çık.
Adelantaos.
Öne çık, selam ver
Entra e inclínate
Öne çık Teneke Adam!
¡ Acércate, Hombre de Hojalata!
Öne çık.
Acércate.
Söyleyeceğim 3 kişi lütfen öne çıkın.
Las siguientes personas den un paso adelante.
Söyleyeceğim 3 kişi lütfen öne çıkın.
Los siguientes tres, den un paso adelante.
Senor Bello... öne çıkın, lütfen.
Sr. Bello... acérquese, por favor.
Başka hangi özelliğiniz öne çıkıyor bayan Fromsett?
¿ Qué diría usted, Srta. Fromsett?
Bay O'Rourke, öne çıkın.
Dé un paso hacia adelante.
Lütfen bir adım öne çıkın.
Srta. Hardiman... Srta. Lovitt.
Onbaşı Krumrein, öne çık!
¡ Cabo Comrand, adelante!
Sarah Siddons Cemiyeti'nin tarihini sıkıcı detaylarla anlatmakla kalmayıp.. .. oyunculuk tarihini de Thespis'in koro çizgisinden ilk öne çıkmasından itibaren anlatan.. .. şık sunucumuz, nihayet burada olmamızın nedenine gelebildi.
Habiendo repasado con tedioso detalle no sólo la historia de la Sociedad Sarah Siddons, sino la historia de la interpretación desde que Tespis se separó por primera vez del coro, el distinguido presidente ha llegado por fin a la razón de nuestra presencia aquí.
Geri dön. Öne çık. İşte böyle.
¡ Ben, ¿ no hay ningún...?
Hemen öne çıkın.
Vengan aquí al frente.
Bugünkü dersimiz bu olacak, Séraphita, iyi bir not için öne çık.
La lección ha terminado. Seraphita va a subir nota.
Belki de bir kişiyi öne çıkarmalıydık.
Tal vez deberíamos haber destacado el servicio prestado por alguien.
Bir adım öne çık.
¡ Un paso adelante!
Öne çık dost ve kendini tanıt!
Avanza, amigo, y muéstrate.
Bay Chelm öne çıkın lütfen. Kaptan sizi görmek istiyor.
Sr. Chelm, el capitán quiere verle.
- Ben. - Öne çıkın.
Pase.
Öne çık lütfen.
Por favor, de un paso adelante.
Tanık öne çıksın lütfen.
¿ Puede acercarse el testigo, por favor?
Öne çıkın, hanımefendi.
Señora de Dominicis, acérquese.
Öne çık yoksa herkes cezalandırılacak!
Será mejor que de un paso adelante.
Öne çık, dostum.
Adelántese, hombre.
Öne çık, lanet olasıca!
¡ Adelántese!
- Öne çıkın.
- ¡ Nosotros!
- Öne çık.
. - ¡ Fuera!
Francesco oğlu Francesco Paolo Morello, öne çık!
Francesco Paolo Morello, hijo de Francesco, ¡ fuera!
Marta, öne çık.
Marta, un paso al frente.
Öne çıkın! Sadece 15 cent!
¡ Por sólo 5 centavos!
Öne çıkın. 15 cent.
Sólo 5 centavos.
Thomas Becket, öne çık.
Thomas Becket, adelantaos.
Çavuş, öne çık!
Suboficial, rompa filas.
Öne çıkın ve sizi suçlayanlarla yüzleşin.
Preséntese ante sus acusadores.
Öne çıkın!
¡ Más cerca!
Öne çık.
Da un paso adelante.
"Sessizlik, yalnızlık,..." "... hasta ruhun sağlıklı yönünün öne çıkması duygusu. "
Este silencio, vivir aislada, sentir como el alma maltratada comienza finalmente a curarse.
Suratı sargılar içinde genç Çinlilerden biri öne çıkıp bağırmaya başladı. " Bakın bana ne yaptılar!
Llega un joven chino con la cara cubierta de vendas, y se pone a gritar :
Fırsatı değerlendiren Yahudiler, sadık Alman vatandaşları gibi öne çıktılar.
Los judíos vieron su oportunidad :
Öne çıkın, gençler.
- Adelantaos, chicos.
Çıkışta KızıI Şimşek hemen öne geçti.
Al comienzo Red Lightning toma la delantera.
Çıkışta KızıI Şimşek hemen öne geçti.
Al inicio Red Lightning toma la delantera.
Cariglia çıkışta öne geçmeseydi, daha iyi olabilirdi.
Podría haber ido bien, sólo que ese diablo de Cariglia escapó.
Çıkışta öne geçseydin, kolayca kazanabilirdin.
Escapando antes en vez de seguirle, ganabas bien, pero has perdido.
Öne geliyorsun basamakları çıkıp iki adım atıyorsun.
Llegas desde el fondo, bajas y das dos pasos hacia el jardín. - ¡ El jardín, no el patio!
- Öne çık.
- ¡ Fuera!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]