Ama nerede translate French
2,644 parallel translation
Evet ama nerede olduğunu söylemedim. İki hafta sonra okulda, onu sınıfımda gördüm.
Deux semaines plus tard, j'ai repris les cours, et il était dans ma classe.
Ama nerede olduğunu biliyoruz.
- On sait où elle est.
Her kimi seçerse ona her ne isterse yapardı. Kurbanını nerede ama nerede seçerse seçsin asla yakalanamadı.
Il pouvait faire ce qu'il voulait, à qui il voulait, où et quand il voulait, sans être arrêté.
Sonra bir mesaj aldık. Ama nerede olduğunu ve ne yaptığını söylemedi.
On a alors reçu un message, mais elle ne disait pas où elle était.
Taşınmış ama nerede olduğunu bilmiyorum.
Ils l'ont déplacé, je ne sais pas où.
Nerede kaldığını bilmiyorum ama nerede yaşadığını biliyorum.
Je sais pas où elle dort, mais je sais où elle vit.
Basiniz sagolsun ama nerede oldugunu biliyor musunuz?
Toutes mes condoléances. Où peut-on le trouver?
Muhtemelen dışarıda işaret arıyor. Ama nerede?
Elle doit encore chercher son signe, mais où?
Ne demek istediginizi anladim ama nerede su meshur ajan?
Bien essayé, mais où est votre grand espion?
Ama nerede olduğumuzu anlamıyorum!
Mais je ne comprend pas ou on est?
ama nerede?
Il devrait être dans le coin... mais où?
Hayır, ama nerede çalıştığını biliyorum.
Non, je l'ignore, mais je sais où il travaille...
Demek istediğim, doğduğunuz yeri seçemezsiniz. Ama nerede yaşayacağınızı seçebilirsiniz.
On choisit pas où on naît, mais on choisit où on vit.
Ama o nerede?
0ù il l'a mise?
Ona kuruş borcum yok ama 15 dakika içinde telefon çalacak ve telefondaki arkadaşım onun nerede olduğunu söyleyecek.
Je lui dois rien, mais dans 15 minutes, mon téléphone va sonner et mon amie au bout du fil va me dire exactement où il est.
İyi ama ceset nerede?
Mais où est le corps?
Bakıyorum gene aynı broşu takmışsın ama şu yakıcı takım nerede?
Vous portez toujours la broche, mais où est votre costume?
Tamamen güvenli değil ama sanırım nerede olduklarını biliyorum.
Ce n'est pas sûr mais je sais peut-être où il est.
- Evet, ama sana şimdi nerede olduğunu söyleyebiliriz. Haritayı işaretleyebiliriz.
- Oui, mais maintenant, on sait exactement où ils sont, on peut en faire une carte.
Nerede olduğunu bilmiyorum ama o kahrolası piçi tekrar hapse atmaları için dua edeceğim.
Je ne sais pas où, mais je prie pour qu'ils remettent cet enfoiré en prison.
Nerede o kadın? Bana bak, o kalın ajan kafan almıyor mu bilmiyorum ama şunu anla : Sen Hint kumaşı değilsin ve benim bir sevdiğim var.
Je ne sais pas quand ça va rentrer dans ton épais crâne d'espionne, mais tu dois comprendre que tu n'es pas seule au monde et que j'en aime une autre.
Ama Gold'un ifadesi Olivia'nın, boş vaktinde nerede olduğunu anlatıyor.
La déclaration de Gold confirme où se trouvait Olivia pendant son temps libre.
Ama ya ben kolumu kaybetsem, sen nerede olurdun?
- Pour le moment, oui. Mais où serais-tu si je perdais mon bras dans un accident d'escalade?
Nerede ya da ne zaman bilemem Sarah ama sana da olacağını adım gibi biliyorum.
Je ne sais pas quand, ni où, Sarah... mais je te promets que ça t'arrivera aussi.
Ama bizi Dragan'a götürecek tek kişi Türk. Onu da kim bilir nerede tutuyorlar.
Sauf que la seule personne qui puisse nous mener à Dragan est Le Turk et on ne sait pas où ils l'ont emmené.
Nerede olduğunu bilemem ama pek mantıklı hareket etmediği bir gerçek.
Donc où qu'il soit, il ne pense pas clairement.
Anladım, ama sadece aile pakedindeyseniz nerede olduğunu takip edebilirsiniz.
Seuls ceux qui sont sur son contrat famille peuvent y avoir accès.
Ama eğer bir şey biliyorsan... Nerede olduklarını biliyorsan...
Mais si tu sais quelque chose, si tu sais où ils sont...
Deneyebilirsin ama kanıtın nerede?
- Quel intérêt, sans preuve?
Nerede bulacağımı bile bilmiyorum. - Ama elbette- -
Je saurais pas où le chercher.
Çok iyiydiniz doğrusu. Ama yine de, ayın 14'ünde nerede olduğunuzla ilgili bir savunma gerekiyor.
Très bien, mais il faudra quand même que vous donniez un alibi... pour ce que vous avez fait le 14.
Dostum, Filipinli orospular bile benim kadar sikilmiyordur. Senin için bu konuda konuşmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum ama, annen seni en son nerede sikti?
Les prostituées philippines ne se font pas autant enculer. elle t'a enculé où?
Sürekli bağırıyorum ama dinliyorlar mı? Nerede!
J'arrête pas de crier, mais ils m'écoutent pas!
Keşke sana nerede olduğumu söyleyebilsem, ama bir söz verdim.
Parce que je n'y suis pas. J'aimerais tant te dire où je suis, mais j'ai donné ma parole.
Ama nerede ve nasıl tanıştıklarının hiçbir önemi yok.
Mais peu importe leur rencontre.
Ama ejder nerede, serseri?
Dis-nous où est le dragon?
Ama ejderha heykeli nerede?
Bon boulot. Mais où est la statue...
Nerede kullandığını bilmiyorum, Ama size birşey söyleyeyim...
Je ne sais pas pour quoi, mais laissez-moi vous dire...
Ama karısı nerede?
Où est sa femme?
- Sadece iki erkek mi vardı? Evet, ama dışarıdan yardım almışlar. Winnie, Spike nerede kaldı?
L'agent est battu par un sujet mâle, mais il y a une clôture de 9m entre vous.
Nerede olduğunu bilmiyorsun ama gidebileceği bir yer biliyorsundur.
Tu ne sais pas où il est, mais tu connais un endroit où il pourrait aller.
Ama onu Kanada'ya götürmemi istedi. Şimdi nerede?
Mais je dois l'emmener au Canada.
Hackleyememiş ama esas ilginç olan şey ise laptopun nerede bulunduğu.
Il n'a pas réussi, mais l'intérêt, c'est la localisation de cet ordinateur.
Bay Michaels 5 gün parkta değildiyse, nerede saklandığını hâlâ bilmiyoruz ama.. ... biber gazını buldum.
On ignore où M. Michaels s'est caché pendant 5 jours s'il n'était pas dans le parc, mais j'ai trouvé le spray au poivre.
Nerede tutulduğunu bilmiyorum ama işkence gördüğünü biliyorum.
J'ignore où il est retenu, mais je sais qu'on le torture.
Sizden bahsettiğini sanmıştım ama sizin nerede olduğunuzu biliyordu.
J'ai cru qu'elle parlait de vous, mais elle savait où vous trouver.
Hayır, ama yarın saat 12'de nerede olacağını değiştirebilirsin.
Non, mais vous pouvez changer L'endroit, demain a 12h00
Nerede olduğunu bilmiyorsun ama gelip seni almamı istiyorsun?
Tu sais pas où tu es et tu veux que je vienne?
Pekala, tamam. Sizi zorlamayacağım ama hala nerede yaşayacağınıza karar vermemiş olmak, sizleri zorlamıyor mu?
Sans vouloir insister, ça doit être compliqué de ne pas encore vous être mis d'accord sur un lieu de vie commun.
Malcolm Ward şu an nerede bilmiyorum ama, Bridget'in yanında olmadığı kesin.
Où que soit Malcom Ward à l'heure qu'il est, je ne pense pas qu'il soit avec Bridget.
Martin nerede şimdi? Bilmiyorum, ama her neredeyse orada kalsa iyi olur çünkü onu tekrar görürsem öldüreceğim.
Aucune idée, mais où qu'il soit j'espère qu'il va y rester par ce que je vais le buter si je le revois.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198