Anahtar nerede translate French
335 parallel translation
- Anahtar nerede?
- Oû est la clé?
- Anahtar nerede?
- Ou sont les clefs?
- Anahtar nerede?
- Où sont les clés?
Anahtar nerede?
Où est la clé?
- Anahtar nerede?
- Ou est la clé?
Anahtar nerede?
Où sont les clés?
- Anahtar nerede?
- Où est la clé?
Anahtar nerede? - Anahtar nerede?
La clé.
- Anahtar nerede?
C'est fermé. MARCO POLO :
- Son anahtar nerede?
- Où est la dernière clef?
- Son anahtar nerede?
Où est la dernière clef?
Şimdi, anahtar nerede?
- Oui. Où est la clé? .
Anahtar nerede?
- Je te tape!
Anahtar nerede?
La clé.
Anahtar nerede? Bir anahtar olmalı!
Où est la clé?
Anahtar nerede?
Où est-elle?
- Anahtar nerede?
- Et pour les clés?
- Anahtar nerede buldunuz? - Cebinde.
- Si majordome parti, où était clé?
- Anahtar nerede? - Evet, anahtar nerede?
Où est la clé?
- Anahtar nerede?
- La clé?
- Anahtar nerede? - Bilmiyorum.
Où est la clé?
- Anahtar nerede? - Kaybolmuş!
- Elle n'est plus là!
Tanrı aşkına, anahtar nerede?
Où est-elle? - Réponds!
Anahtar nerede?
Où est passée la clé?
Anahtarın nerede olduğunu bildiğime dua et.
Heureusement que je savais où était cette clé.
- Dairenin anahtarı nerede?
- Où est la clé de l'appartement?
Anahtarım nerede? Onu nasıl dışarı çıkaracağım!
Rayez son nom.
Anahtarın nerede olduğunu biliyorum. Burada. Genelde burada tutarsın.
Tu la mets toujours dans cette poche.
Kamaranızın anahtarı nerede?
Où est la clé de votre cabine?
Bayan Wendice'in anahtarı nerede?
Non. Où est la clé de Mme Wendice?
Yok canım, ama anahtarın nerede olduğunu biliyorum.
- Tu peux grimper?
Buranın anahtarı nerede?
- Où est la clé?
Philippe ateş ettiğinde ıska geçemez mi? Sonra Rick komisere çalınan makaraların nerede olduğunu söyleyip anahtarı geri verebilir.
Philippe pourrait le rater, puis Rick pourrait dire à l'inspecteur où se trouvent les bobines de film et lui rendre la clé.
Anahtar nerede?
Où est la clef?
- Anahtarın nerede?
- Où est la clé?
Bay Trent anahtarını nerede saklıyor bilmiyorum ama dördüncüsü korumam için bana emanet edildiğinden nerede olduğunu biliyorum.
Je ne sais pas où M. Trent garde sa clé mais je sais où est la quatrième, car c'est moi qui suis chargé de la garder.
Anahtarın nerede olduğunu bilmeden 23 odalı bir eve girmenin hiçbir mantığı yok.
Inutile de pénétrer dans une maison de 23 pièces sans savoir où est la clé.
O anahtarın nerede olduğunu bilen tek kişi Bay Trent.
La seule personne à savoir où se trouve la clé est M. Trent.
- Nerede şu anahtar?
- Où est la clé?
Merhaba. 18 Numaranın anahtarı nerede?
Bonjour, madame.
- İlgisi ne anlamadım. Dairesinin anahtarının nerede olduğunu biliyorum da.
- Je sais où est la clé de son appart.
Anahtarı nerede? Bir anahtar var mı?
- Y a-t-il une clé?
- Anahtar Sorumlusu nerede?
- Où est le Disciple?
- Anahtar kart nerede?
Où est le code? On ferme!
Anahtarı nerede?
Où est la clé?
- Anahtar nerede?
Où est la clé?
Deniz kenarındaki evin anahtarı nerede?
Où sont les clés de ta maison à la mer?
Bu anahtarın uyduğu kilitli bölme nerede?
Où est la consigne... que cette clé ouvre?
Fazla anahtarı nerede saklayacaksın?
Et où gardes-tu la clé?
Peki anahtarı nerede buldunuz?
Mais où avez-vous trouvé la clé?
Şu kamyonetin anahtarı nerede?
Où est la clé de la camionnette?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyse bitti 135
neredeyim ben 198
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyse bitti 135
neredeyim ben 198