Belki bir dahaki sefere translate French
263 parallel translation
Belki bir dahaki sefere dantel tığlarına dolaşan... yaşlı bir kız kurusunu almazsın.
La prochaine fois, prends pas une vieille dame! Ça connaît que le tricot!
Belki bir dahaki sefere.
La prochaine fois.
Belki bir dahaki sefere.
Peut-être la prochaine fois.
Belki... Belki bir dahaki sefere...
Peut-être la prochaine fois...
Kendime hep "belki bir dahaki sefere bu ya da şu uğrar da yakalarım" diyorum.
Je me dis : "La prochaine fois, j'accepterai."
Belki bir dahaki sefere gevşemiş olurum.
Je serai peut-être plus décontractée la prochaine fois.
- Belki bir dahaki sefere.
- Une autre fois.
- Lütfen! Belki bir dahaki sefere.
Peut-être une autre fois.
Belki bir dahaki sefere.
Une autre fois peut-être.
Belki bir dahaki sefere komutanım.
- A la prochaine, mon Cdt.
- Belki bir dahaki sefere.
- La prochaine fois, peut-être.
- Sıra sende. - Belki bir dahaki sefere, ha?
Virez-Ia.
Belki bir dahaki sefere.
une autre fois.
Belki bir dahaki sefere iyi haberleri ben vermeliyim.
La prochaine fois, c'est moi qui donnerai les bonnes nouvelles.
Belki bir dahaki sefere.
Oui. Peut-être une autre fois.
Kim bilir, belki bir dahaki sefere beni davet bile edersin ha?
La prochaine fois, je serai peut-être invité?
Kötü şans, belki bir dahaki sefere, kaybedenler.
Meilleure chance la prochaine fois... perdants.
- Belki bir dahaki sefere.
Ce sera pour la prochaine fois, non?
Belki bir dahaki sefere
Une prochaine fois peut-être.
- Belki bir dahaki sefere.
- Pas cette fois, pas comme ça.
Belki bir dahaki sefere biraz kişilik kazanmak için ben de etrafta mayoyla dolaşırım.
La prochaine fois... je viens en string pour affirmer mon individualité.
Sıkmayın canınızı Bayan Doyle, belki bir dahaki sefere...
Pas de chance, Mrs Doyle! Peut-être la prochaine fois.
Belki bir dahaki sefere, sana belanın ortasına gitmemeni söylediğimizde bizi dinlersin.
La prochaine fois, tu nous écouteras!
Belki bir dahaki sefere düşünürsün!
Tu n'auras qu'à y penser, la prochaine fois.
- Belki bir dahaki sefere.
La prochaine fois.
Belki bir dahaki sefere.
Je suis prise pour cette vie.
- Ben... Belki bir dahaki sefere bu kadar bağışlayıcı olmam. 23.
- Je... Je serai peut-être moins indulgent la prochaine fois.
Belki bir dahaki sefere.
- La prochaine fois.
Belki bir dahaki sefere birlikte ders çalışırız.
On travaillera peut-être ensemble la prochaine fois. Paix.
Belki bir dahaki sefere gerçekleştirirsin. O zaman ölüm nedeni görevlisinin sorunu olur.
Ce sera le problème du médecin légiste.
- Belki bir dahaki sefere.
Alors, qu'est-ce qu'on a?
Belki bir dahaki sefere annesi de gelir.
Invite aussi sa mère la prochaine fois.
Belki bir dahaki sefere Martinique'da yalnız olabilirsin.
Peut-être que la prochaine fois, vous serez célibataire.
- Bir de yusufçuk. Belki bir dahaki sefere.
Et des libellules aussi.
Belki bir dahaki sefere şansımız yaver gider.
La prochaine fois, peut-être.
Belki bir dahaki sefere.
Peut-être une autre fois.
Bir dahaki sefere bir tane ayarlamaya çalışırım. Ya da belki senin gibiler için portatif hamamlar vardır.
La prochaine fois, nous amènerons une cabine à roulettes.
Bir dahaki sefere kılık değiştirin ki sizi tanıyabileyim. Belki o zaman bulunduğunuz durum hakkında konuşabiliriz.
Déguisez-vous de nouveau pour que je vous reconnaisse, alors nous pourrons peut-être discuter de votre situation.
Bir dahaki sefere belki.
Peut-être la prochaine fois.
Bir dahaki sefere belki yaparım.
Cette fois, je le ferai peut-être.
Adımı alırsanız, belki bir dahaki sefere...
- Je peux voir ça.
Belki de buna "Bir dahaki sefere iyi şanslar" demeliyiz.
On pourrait appeler ça : "Peut mieux faire."
Deneyim kazanman için, bir dahaki sefere, belki müvekkilin suçsuz olduğunda.
Fais-toi la main avec. Le prochain, ce sera un innocent.
Bir dahaki sefere seni de götürürüm belki Spike.
La prochaine fois je t'emmènerai avec moi Spike.
Evet, belki de bir dahaki sefere davetli listesinden birini çıkarırız.
La prochaine fois, on peut peut-être inviter une personne en moins.
Ve belki de bir dahaki sefere lânet golf topunu yerden kaldırmayı hatırlarsın.
La prochaine fois, vous penserez à ramasser cette putain de balle.
Bir dahaki sefere, teğmen için bir boşluk olacak sonra da belki albay, albaya bahşiş.
La prochaine fois, il faudra donner au chef de salle, puis au maître d'hôtel. "Combien, cher maître?"
Belki çok şanslıysan, bir dahaki sefere davasını hiç dinlemezsin.
Avec un peu de chance, la prochaine fois, tu ne te rateras pas. Et ils n'auront pas à travailler sur cette affaire.
Bekle. Belki de bunu bir dahaki sefere bırakmalıyız. Önce ağlarız, sonra da Sürpriiiz!
Attends, on devrait la garder pour sa prochaine colère, ça la calmerait.
Bir dahaki sefere geldiğimde belki?
La prochaine fois? S'il vous plaît?
Biraz işim var, bir dahaki sefere... belki de benden kaynaklanıyordur.
La prochaine fois, peut-être... D'accord.
belki bir gün 64
belki biraz 51
belki biraz daha fazla 16
belki birazcık 17
bir dahaki sefere 163
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki biraz 51
belki biraz daha fazla 16
belki birazcık 17
bir dahaki sefere 163
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki de hayır 17
belki ben 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki biz 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki de hayır 17
belki ben 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki biz 32