Beni yalnız bırak translate French
1,995 parallel translation
- Beni yalnız bırakın.
- Malu. - Laisse moi!
Ne yaptığımı biliyorum, beni yalnız bırak.
- Laisse moi Jorgito!
Beni yalnız bırak.
- Lâche-moi.
Bitti. Şimdi beni yalnız bırak.
Fiche-moi la paix.
Beni yalnız bırak!
Laissez-moi tranquille!
Beni yalnız bırak!
Et fous-moi la paix!
Sen de iş seyahatlerine gidip beni yalnız bırakıyordun.
Combien de fois es-tu parti en voyage d'affaire en me laissant seule? Tu vois?
Beni yalnız bırak. Sen benim annem değilsin!
Vous n'êtes pas ma mère.
Beni yalnız bırak...
Laisse-moi tranquille.
Beni yalnız bırakın!
laisse-moi tranquille!
Şimdi beni yalnız bırak.
Allez, ça suffit.
- Kes sesini ve beni yalnız bırak.
- Tais-toi et laisse-moi.
Hiçbiriniz işe yaramazsınız! Beni yalnız bırakın!
Vous êtes une bande d'incapables!
Beni yalnız bırakın.
Laissez-moi tranquille.
Lütfen beni yalnız bırak.
Laisse-moi tranquille.
- Beni yalnız bırak.
- Laisse-moi.
Beni yalnız bırak.
Laissez-moi tranquille.
Benim onları duymadığımı fark ettikleri zaman, beni yalnız bırakırlar.
Dès qu'il réalisent que je ne peux pas les entendre, il finissent par me foutre la paix.
"Beni yalnız bırak"
"et laisse moi seul!"
O zaman haplarımı ver ve beni yalnız bırak.
Alors, rends-moi mes comprimés et laisse-moi tranquille.
Ne biliyor musun, bana bir iyilik yap, beni yalnız bırak, tamam mı?
Faites-moi plaisir, lâchez-moi.
Lütfen gider misin? Beni yalnız bırakır mısın?
Alors s'il te plaît, va-t'en et laisse-moi seule.
Şimdi lütfen bundan kendimi kurtarmak için çalışırken beni yalnız bırak.
Maintenant s'il te plaît laisse-moi tranquille pendant que je travaille à me sortir de là.
Beni yalnız bırakın.
- Laissez-moi respirer.
Beni yalnız bırak.
Laisse-moi tranquille.
Beni yalnız bırak.
Casse toi, je dois prendre cet appel.
Beni yalnız bırakın!
Laissez-moi seul!
Bu doğru, "Beni yalnız bırak"
Ah oui, "laisse-moi tranquille".
Beni yalnız bırak!
Laissez-moi en paix.
- Brenda, dinle beni. - Beni yalnız bırak.
- Brenda, tu veux bien arrêter?
- Beni yalnız bırak.
- Laisse-moi!
Pekâlâ, beni yalnız bırak. Yalnız bırak.
Foutez-moi la paix.
Tanrım Iggy, beni yalnız bırak, tamam mı?
Putain, Iggy, laisse-moi tranquille d'accord?
Sadece beni yalnız bırak.
- Rien maman.
Bir şey söylemek istiyorsan, söyle ve beni yalnız bırak.
- Dis ce que t'as à dire.
Beni yalnız bırakınca tıbbi işlemler yapardım.
J'effectuais des actes médicaux en son absence.
Beni yalnız bırak.
Fiche-moi la paix.
Çocuklar, annenizle beni yalnız bırakır mısınız?
On a besoin d'un moment en privé.
Dizüstü bilgisayar, güvenli bir hat, bir de beni yalnız bırakırsanız iyi olur.
Il me faut un ordinateur portable, une connexion sécurisée et de l'intimité.
Yalnız bırak beni.
Laisse-moi tranquille.
Beni yalnız mı bırakıyorsun?
Tu me laisses tomber?
Beni yalnız bırak ya da elçiliği arayacağım.
J'appelle l'Immigration.
Beni yalnız bırak.
Laissez-moi tranquille
Beni yalnız bırak.
La ferme!
Tony. Beni Bayan David'le bir dakika yalnız bırakır mısınız?
Laissez-moi seul une minute avec Mlle David, svp.
Beni bırakırsan... Gerçekten yalnız kalacağım.
Si tu me quittes je serai vraiment seule.
Beni bir dakika yalnız bırak, olur mu hayatım?
Laisse-moi une minute, tu veux?
Ailemle, kardeşlerimle, sanki, "Hepiniz, beni sadece yalnız bırakın." gibiydi.
Ma famille, mes frères, je rejetais tout le monde...
Neden? Yine beni yalnız mı bırakıyorsun?
Le décalage, encore?
Hayır, yalnız bırak beni!
Non, laisses-moi tranquille!
Beni biraz yalnız bırakın.
- Laissez-moi seul.
beni yalnız bırakın 121
beni yalnız bırakma 73
yalnız bırak beni 49
yalnız bırakın 16
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakmam 34
bırakma beni 65
beni yalnız bırakma 73
yalnız bırak beni 49
yalnız bırakın 16
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakmam 34
bırakma beni 65
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26