English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bunu bana bırak

Bunu bana bırak translate French

216 parallel translation
Bunu bana bırak, Scarlett.
Laisse-moi faire!
Bunu bana bırakın.
Écartez-vous.
- Bunu bana bırak! - Siz ikiniz aşağı inin.
- Vous et Loxi, descendez.
Bunu bana bırak. Senin buna karışmana hiç gerek yok.
Pas besoin que tu sois mêlée à tout ça.
Ah, bunu bana bırak.
Laisse-moi faire.
Eğer domuz paçası getirirsen büyük bir zevk olurdu. Bunu bana bırak.
Si tu m'apportais un pied de porc!
- Bu kısmı ben yapacağım. - Bunu bana bırak! - Bu kısmı ben yapacağım.
Magley, Mallam, Maxbohm...
Askeri kurallara göre hareket ediyorlar, Frank. Bunu bana bırak.
Les tribunaux militaires ont leurs règles.
Bunu bana bırak.
J'ai tout prévu.
Tamam, bunu bana bırak. Pekala, komutan şimdi çık ve mermilere hedef ol.
Mon capitaine, sortez donc vous prendre une balle.
Bunu bana bırakın.
Laissez-moi faire.
Bunu bana bırak.
Laissez-moi faire.
Bunu bana bırak evladım.
Ne vous déconcentrez pas!
Bunu bana bırak, Paşeko,... kız kardeşime o kadar yürekten söyleyeceğim ki,... ricamı kıramayacaktır.
Laissez-moi faire. Ma sœur écoutera... sûrement ma prière.
Bunu bana bırak. Hayır.
Laissez-moi me débrouiller.
Bunu bana bırak.
C'est mon probleme.
Evet, lütfen bunu bana bırak.
Oui, faites-moi confiance.
Bunu bana bırak.
Laissez-le-moi.
Tamam, bunu bana bırak.
Je prends le relais.
Lütfen bunu bana bırak.
Je me charge de ça.
Evet, bunu bana bırak.
Je m'en occupe.
Burası bizim bölgemiz! Bunu bana bırakın!
C'est notre territoire, laissez-moi faire.
Bunu bana bırakın efendim.
Je m'en charge, lieutenant.
Bunu bana bırak.
Laissez-moi les attraper.
Sen bunu bana bırak.
Laissez-moi faire.
Bunu bana bırak.
Je vais m'en occuper.
- Bunu bana bırak.
- Fais ce que je te dis.
- Lütfen bunu bana bırak, bu insanlara nasıl davranılması gerektiğini bilirim.
Laisse-moi régler ça. Je sais comment traiter ces gens-là.
Lütfen bunu bana bırak.
S'il vous plaît.
- O halde bunu bana bırak.
- Comme vous voudrez.
Bunu bana bırakır mısın?
Vous allez me laisser faire?
Bunu bana ve Kemp'e bırak. Deneyi tersine çevirmek için çalışacağız.
Je vais travailler d'arrache-pied avec Kemp pour inverser les effets.
Ama bu senin işin değil. Bunu bana ve Corrigan'a bırak.
Ce n'est pas ton affaire, mais celle de Corrigan et moi.
Kostüm balosu, değil mi? Ben hallederim bunu. Bana bırak.
Je m'occupe des costumes et du reste.
Bugün o bana karşı çıkar da bunu yanına bırakırsak yarın başkaları da aynı şeyi yapar, sonra ayrıcalıklarımı kaybederim!
Il me contre en public, et c'est de la gaminerie! Encore une gaminerie comme celle-là, et je serai plus qu'un figurant!
Bunu bana bırak.
Compte sur moi.
Neden bunu bırakıp bana Mike demiyorsun?
Ne pourriez-vous pas m'appeler Mike?
bunu bana bırak.
Laisse faire papa.
İsmini kullanmamın karşılığında bunu yapmak istiyorum, her şeyi bana bırak.
Je dois me rattraper après ce que je vous ai fait.
Bunu burada bırak, bunu çıkar, Gerçekten yapmak istiyorsan veya bir şey almamı istiyorsan, bana söyle, o şekilde yapalım.
Laisse-la dehors, et si ça te dit, ou si t'as envie que je filme, dis-le-moi, et on le fera.
Bunu bana bırakın.
J'en fais mon affaire.
- Bana bırakın, bunu temizliyeyim.yüzbaşım! -
Mettons les choses au clair, Capitaine.
Bunu gerçekten yapacaksan, pikabını bana bırakır mısın?
Bon, si tu ne reviens pas sur ta décision et que tu le fais, tu veux bien me léguer ton tourne-disque?
Bunu bana bırak.
- Mais pour faire sauter le coffre!
Bunu bana bırak, Wally.
Je m'en charge.
- Bana bırak bunu.
Je m'en occupe.
- Ona her hangi bir zarar gelmesin. - Bunu bana bırak.
Je vous prie, mon Général, de la laisser quitter le pays saine et sauve.
Bunu bana bırak.
- Sécurité maximum.
Bana da biraz bırak. Bunu niçin yapayım?
Tu m'en laisses, Dan.
Bana bunu yapan herifin peşini bırakırım.
Je ne cherche pas le gars qui m'a fait ça.
Chronicle bunu yapmamalı. Bana bırakın. Gözdağı veririm.
Nous n'avons pas besoin de ça de la part du "Chronicle." Je m'en occuperai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]