English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Seni tanımıyorum bile

Seni tanımıyorum bile translate French

247 parallel translation
Seni tanımıyorum bile. Nişanlım Albert bile böyle bir şeye -
Même mon fiancé n'oserait pas vous embrasser?
? Burda bir sürtük varsa o da sensin. Seni tanımıyorum bile!
Pécore toi-même, je ne te connais pas.
Daha seni tanımıyorum bile!
Je te connais à peine!
Ve sen bu kasabaya geleli çok az zaman oldu, seni tanımıyorum bile.
Ensuite, vous venez d'arriver, je ne vous connais pas.
Tam 10 yıldır benimle birlikte at sürüyorsun ve ben seni tanımıyorum bile.
On chevauche ensemble depuis 10 ans, et je ne te connais pas.
Seni tanımıyorum bile.
Je ne vous connais même pas.
Seni tanımıyorum bile.
Seigneur, je ne vous connais même pas.
- Daha seni tanımıyorum bile.
- Je ne te connais pas.
Seninle ilgilisi yok, seni tanımıyorum bile.
Je n'ai rien contre toi, je ne te connais pas.
- Hayır, seni tanımıyorum bile.
- Non. Je ne te connais même pas.
Seni tanımıyorum bile.
On se connaît même pas.
Nefret mi? Seni tanımıyorum bile.
Vous détester?
Seni tanımıyorum bile.
Je te connais pas.
Seni tanımıyorum bile.
Je vous connais même pas.
- Seni tanımıyorum bile.
- Je ne te connais pas bien.
Kesinlikle. Hatta seni tanımıyorum bile.
Je te connais même pas!
Seni tanımıyorum bile.
Je ne te connais pas.
Seni tanımıyorum bile.
Je vous connais pas.
Seni tanımıyorum bile.
On se connaît à peine.
Ve ben seni tanımıyorum bile.
Et je ne vous connais même pas.
- Seni tanımıyorum bile. - Evet, tanıyorsun.
- Je ne vous connais presque pas.
Seni tanımıyorum bile.
Je ne te connais même pas.
Bütün gün, seninle bir dakika geçirmeyi umarak bekledim üstelik seni tanımıyorum bile.
J'espère toute la journée une minute avec toi... et je ne te connais même pas.
Yani, seni tanımıyorum bile. Yani.
Je veux dire, je vous connais à peine... Enfin...
"Ve şimdi, 4 yıl sonra, seni tanımıyorum bile."
"Et voilà, quatre ans plus tard, je ne te connais même pas."
- Seni tanımıyorum bile.
- Je ne vous connais pas.
- Hey, seni tanımıyorum bile...
- Je ne te connais pas!
Seninle yemeğe çıkamam. Seni tanımıyorum bile.
Je ne te connais même pas.
Dosyalarımı çaldın Seni tanımıyorum bile
- Tu m'as volé! - Je te connais pas!
Şimdi de bana... tavsiyede bulunuyorsun. Seni tanımıyorum bile.
Maintenant, tu veux me donner des conseils et je te connais même pas.
- Seni tanımıyorum bile.
- Je ne te connais pas.
Bak, seni tanımıyorum bile.
Je ne vous connais pas.
Seni tanımıyorum bile!
Je ne te connais même pas.
Beni rahatsız eden sensin, seni tanımıyorum bile.
Ce qui me déranges, c'est que je ne le reconnais plus.
Fakat... seni tanımıyorum bile.
Je ne te connais pas.
Seni tanımıyorum bile.
Je te connais même pas!
Seni tanımıyorum bile.
Je ne vous connais pas.
- Seni doğru dürüst tanımıyorum bile.
Ce n'est pas la question.
Seni tanımıyorum bile.
On vous connait pas.
Seni doğru düzgün tanımıyorum bile.
Je vous connais à peine.
- Seni tanımıyorum bile!
Je te connais pas. Ça va!
Ruth seni uyarıyorum. Benim bile tanımadığım insanlarla sıkılabilirsin.
Ruth, je te préviens... que tu vas t'ennuyer.
Seni doğru dürüst tanımıyorum bile, ama...
Je vous connais à peine, mais...
Daha seni tanımıyorum, ne iş yaptığını bile bilmiyorum.
Je sais même pas qui tu es, ni ce que tu fais.
Seni tanımıyorum bile... ama aklıma girdin.
Je ne vous connais même pas.
- Bak, Pacey. seni tanımıyorum bile, ama eğer bir saniye için bile
Pacey, je te connais mal.
Seni sekiz yıldır tanıyorum. Bir kere bile benimle böyle konuşmamıştın. Bir kere bile.
Jamais tu ne m'as parlé comme ca. Pas une seule fois.
- Seni doğru dürüst tanımıyorum bile.
- Je te connais à peine.
Çok kabasın! Seni tanımıyorum bile!
Quelle grossièreté!
Seni John'un bile tanıyabileceğini sanmıyorum.
Cela m'étonnerait que John te reconnaisse.
Seni daha tanımıyorum bile, bu ne biçim iş?
Je te connais même pas, c'est dingue, non?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]