Şakayı bırak translate French
72 parallel translation
Haydi şakayı bırak.
Arrêtez de faire le pitre.
- Biliyorum ama Vali olmak buna değer mi? Şakayı bırak.
Cela vaut une telle épreuve?
- Şakayı bırak, Gus.
- Pas de blague... - Sérieusement!
Şakayı bırak.
La bonne blague!
Şakayı bırak.
Tu as trouvé le moment de plaisanter.
Şakayı bırak!
Tu as de ces plaisanteries!
Şakayı bırak.
Ne vous moquez pas de moi.
- Şakayı bırak, sahiden nasıl?
- Sérieusement, on y va comment?
Bak, şakayı bırakın, burada ben şov yaparken duramazsınız, tamam mı?
Sans blague, vous ne pouvez pas rester là.
- Şakayı bırak şimdi.
- Arrête de plaisanter, tu veux?
Tamam. Şakayı bırak, bir yere gidecek misiniz?
Plaisanterie à part, tu peux me dire où vous allez comme ça?
Senden ne haber? Şakayı bırak da bana yardım et.
Arrête tes blagues et aide-moi.
- Hadi Mulder. Şakayı bırak.
- Arrête de plaisanter.
Lysander, şakayı bırak!
- Lysandre, tu plaisantes?
Şakayı bırak.
- Vous plaisantez, mon cher.
Şakayı bırak.
Vous plaisantez, mon cher.
- Şakayı bırak.
- Arrete de déconner.
Şakayı bırak, affet beni.
Arrête de blaguer, pardonne moi
Şakayı bırak.
On ne plaisante pas!
Şakayı bırak!
Ne plaisante pas.
Şakayı bırak ahbap.
Pas maintenant.
Şakayı bırak lütfen.
Arrête de plaisanter!
Shekhar, şakayı bırak.
Shekhar, s'il te plaît, arrête de plaisanter!
Tamam... tamam Bhoja. Şakayı bırak.
Ok, Ok Bhoja, assez de plaisanteries.
Şakayı bırakın beyler.
Franchement, les gars.
Şakayı bırak?
La blague est finie, d'accord?
Şakayı bırak, tamam mı?
Juan, te fous pas de moi.
Şakayı bırak. Hı?
Euphie!
- Bırak şakayı.
- C'est pas possible.
Şakayı bırakın, hiç havamda değilim. İyi günler general.
Je ne suis pas d'humeur à plaisanter.
Şakayı bırak Sally.
Sally...
Gelelim üçüncüye, Laertes. Ama bırakın şakayı, gösterin artık kendinizi.
Laërte, vous vous amusez.
- Bırak artık şakayı.
Arrête tes caprices.
Bırakın şakayı!
Vous plaisantez!
Şakayı bırak!
Ne sois pas ridicule!
- Bırak şakayı.
- Arrête de blaguer.
- Bırak şakayı, büyük sobayı diyorum.
Cessez de plaisanter, je veux dire le grand poêle!
Bırak şakayı.
Ne blague pas.
Orada bir sürü var. Şakayı bırak.
Là-bas, ça grouille.
- Hadi hayatım, şakayı bırak.
Allons, chérie.
Gösterin artık kendinizi bırakın artık şakayı.
Vous lanternez!
- Şakayı bir kenara bırakırsak... - İyi niyetinin göstergesi olarak.
- Comme signe de bonne volonté.
Şakayı tadında bırak!
Les plaisanteries les plus courtes sont les meilleures!
- Şakayı bırak da hikayeyi anlat.
Arrête ton cinéma et raconte.
Bırak şakayı, sen ikizsin.
Vous êtes jumelles, n'est-ce pas?
Şakayı bırak canım.
Crise pas.
Şakayı bırak...
Guilford...
Zero, bırak şu şakayı!
Vous allez me parler d'Euphie, j'imagine. Oui.
Şakayı bir kenara bırakırsak.
Trêve de plaisanterie.
Gelelim üçüncüye, Laertes, ama bırakın şakayı.
Allons, la troisième, Laertes ; vous ne faites que vous amuser.
şakayı bir kenara bırakıyorum.
C'était drôle, mais j'en ai terminé.
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırak gitsinler 68
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırak gitsinler 68