Bilmem gerekiyor translate Portuguese
921 parallel translation
Tarzan lütfen. Bilmem gerekiyor.
Tarzan, por favor, tenho de saber.
Bilmem gerekiyor.
Tenho que saber.
Davaya devam etmeye niyetli olup olmadığını bilmem gerekiyor.
Eu gostaria de saber se pretende continuar com o caso. Sim, claro.
Fakat bilmem gerekiyor.
Mas eu preciso de saber!
Bilmem gerekiyor.
Tenho de saber.
Şimdi de ufkun gerisinde yatanı bilmem gerekiyor.
Agora, tenho de saber o que está para lá do horizonte.
Motor numarasını neden bilmem gerekiyor ki?
Agora, porque no mundo eu ia saber o número do motor?
- Bilmem gerekiyor. Bana yardım edecek misin?
- Preciso de saber se me ajudas.
Ne olduğunu bilmem gerekiyor, Bay Cruchot.
Mas, Sr. Cruchot, tenho de saber...
Murch, tatlım, bir süre için bununla seni rahatsız edeceğim. fakat bir şeyi merak ediyorum ve yanıtı hemen bilmem gerekiyor.
Murch, querido, não queria incomodá-lo com isto, mas estou curiosa quanto a uma coisa e tenho de saber a resposta.
Bir şeyler bilmem gerekiyor.
Sim. Tenho que saber uma coisa.
Bu soruyu cevaplamak için Barton'un ne olduğunu bilmem gerekiyor.
Não posso responder a essa pergunta sem ter mais dados. Teria de saber quem é Barton...
Bilmem gerekiyor dedin.
Que dizes que eu devia saber
Hemen bilmem gerekiyor. Öyle mi?
Bem, então é não.
O yüzden şunu bilmem gerekiyor, bana kim yardım eder?
Então agora eu quero saber... quem pode ajudar-me?
Sana ulaşmak için bilmem gerekiyor.
Preciso de saber onde te contactar.
Bilmem gerekiyor, ve biliyorum da.
Devo e sei.
- İnan bana birtanem, bilmem gerekiyor.
- Eu preciso mesmo, acredite!
- Sana yardım etmek için, Angel, bilmem gerekiyor.
Para ajudá-lo, tenho que saber.
Romanın senatörle ilgisi olmadığını kanıtlamak için, gerçeği bilmem gerekiyor.
Mas para provarmos que não é baseado no membro do congresso, tenho de saber a verdade.
O adamın nerede olduğunu bilmem gerekiyor, hem de şimdi!
Preciso saber onde o sujeito está, e tem de ser agora!
Bunu bilmem gerekiyor.
É importante que saiba isso.
Bir erkeği nasıl azdıracağımı bilmem gerekiyor.
Preciso saber como excitar um homem.
Annie, bunu bilmem gerekiyor.
Annie, eu sei bem.
Bilmem gerekiyor istiyormusun diye.
Preciso de saber se é o que queres.
Her şeyi bilmem gerekiyor, Sör Bernard.
Preciso de ficar a par de tudo, Sir Bernard.
Bu hiç adil değil, geleceğim belirsiz. Yani, bilmem gerekiyor.
Não é justo que a minha vida esteja por decidir.
Ne anlama geldiğini bilmem gerekiyor mu?
- Devia saber o que é isso?
Bilmem gerekiyor burada bu kadar inanılmaz önemli olan nedir.
Preciso saber o que é tão incrivelmente importante aqui.
Tabii ki minnettarım. Ama baban hakkında neden gerçeği söylemediğini bilmem gerekiyor.
Estou agradecido, mas por que não dizes a verdade sobre o teu pai?
Ada, ne yapacaksın bilmem gerekiyor.
Ada, preciso de saber o que farás.
Bilmem gerekiyor.
Preciso de saber.
Nereden geldiğini ve burada ne aradığını bilmem gerekiyor.
Preciso de saber de onde vieste e o que fazes nesta estação.
Kim olduğunu bilmem gerekiyor.
Preciso de saber quem és.
- Bilmem gerekiyor.
- Preciso de saber.
İşaretleri çözebilirim ama koordinatları da bilmem gerekiyor.
Posso decifrar os símbolos, mas preciso ainda das coordenadas.
Oğlunuza yardım edebilmek için bazı bilgiler almam gerekiyor. Don Alfonzo'yu bilmem gerekiyor babası, Don Antonio'yu ve sizin her ikisiyle olan ilişkinizi.
Para ajudar seu filho... preciso de informações... sobre Don Alfonzo... sobre o pai dele, Don Antonio... e do seu relacionamento com os dois.
Anlıyoruz ama onun gördüğü kutu hakkında daha fazlasını bilmem gerekiyor.
Nós percebemos, mas precisamos de saber mais sobre a tal caixa.
Sözüne güvenebileceğimi bilmem gerekiyor.
Quero poder contar com isso. Vamos.
Hayır, bilmem gerekiyor.
Não, eu preciso de saber.
- Anne, dinle beni, bilmem gerekiyor.
- Mãe, escute-me. Preciso de saber.
Bana her şeyi söyledin ama ne bilmem gerekiyor.
Disse-me tudo, menos o que preciso de saber.
Şimdi açıklayamam, ama bu heriflerin kim olduğunu bilmem gerekiyor.
Agora não posso explicar. Tenho de saber quem são estes gajos!
Ray... paramı nereye yatırdığını bilmem gerekiyor.
Ray... Preciso saber onde você investiu o meu dinheiro..
Şu an sana diyorum, John Mason'un kim olduğunu hemen bilmem gerekiyor, efendim.
Digo-lhe que é essencial eu saber quem é o John Mason.
Bilmem mi gerekiyor?
Devia saber?
Birşey bilmem gerekiyor.
Deves saber de alguma coisa que eu não sei.
Neden bahsettiğinizi bilmem mi gerekiyor?
E acha que eu sei de que é que está a falar?
Bu dinlediğimin ne olduğunu bilmem mi gerekiyor?
Eu devia entender o que estou a ouvir?
- Şunu kesin bilmem gerekiyor...
Jack, realmente preciso de saber algo sobre... Teremos que trazer o Sr. Tuttle, e interrogá-Io com a mesma voltagem que o Sr. Buttle e trocar os livros no Banco de Dados. Tuttle?
Bilmem gereken tek şey Chicago stili yoksa daha narin mi olmam gerekiyor.
A única coisa que eu vou decidir é se vou pedir o estilo Chicago ou massa fina.
gerekiyor 29
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek istiyor musun 23
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek istiyor musun 23
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40