Bilmeye hakkım var translate Portuguese
176 parallel translation
Bilmeye hakkım var.
Tenho o direito de saber.
- Bilmeye hakkım var.
- Tenho o direito de saber.
Kocamın nereye gittiğini bilmeye hakkım var.
Creio ter o direito de saber onde esteve o meu marido.
Bilmeye hakkım var.
Tenho direito de saber.
Lolita, bunu bilmeye hakkım var.
Lolita, eu tenho todo o direito de o saber.
Bilmeye hakkım var.
Tenho o direito de saber!
Neden kimse anlatmıyor? Yaralandıysa bilmeye hakkım var!
se teve um acidente.
Ne olduğunu bilmeye hakkım var.
Tenho direito de saber o que se passou.
Bilmeye hakkım var.
Tenho esse direito.
Pekala Harge. Bunu bilmeye hakkım var.
O que tem a me dizer?
Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım.
Sinto que tenho o direito de saber porque pensam que os meus alunos copiaram.
Bilmeye hakkım var, James.
Tenho o direito de saber, James.
Omuzların benim hakkımda konuşuyorsa bilmeye hakkım var.
Se estão a falar de mim, tenho o direito de saber.
Ama bilmeye hakkım var.
Mas eu tinha o direito a saber.
- Bilmeye hakkım var.
- Tenho o direito de saber porquê.
Aranızdan herhangi biri herhangi bir nedenle Allah'ın belası kocamla yattıysa... herhalde bunu bilmeye hakkım var!
Se alguém, por algum motivo, teve relações com o meu marido, acho que tenho o direito de saber!
Ben onun dünyadaki en yakın akrabası sayılırım. En yakın ilişkilerini bilmeye hakkım var.
Sou praticamente a única família que ele tem e tenho o direito de saber o que se passa na vida dele.
Bunu bilmeye hakkım var.
- Ex-namoradas não têm direitos.
Nereden geldiğimi bilmeye hakkım var.
Agora, olha, eu mereço saber de onde vim.
Başvurumu neden reddettiğinizi bilmeye hakkım var.
Tenho direito de saber porque recusam a minha candidatura.
Beni bu sefil dünyaya getiren hareketle ilgili herşeyi bilmeye hakkım var.
Tenho direito a saber como foi o ato que me trouxe a este mundo miserável.
Sebebini bilmeye hakkım var. Değil mi?
Já agora, fico a saber porquê.
Burada ne olduğunu bilmeye hakkım var.
Exijo saber o que se passa aqui.
Bilmeye hakkım var. - Adamın biri, üzerime hapşırdı.
- Um tipo espirrou para cima de mim.
Benimle oynayanın kim olduğunu bilmeye hakkım var.
Eu mereço saber quem está brincando comigo.
Benden kızımı istemek üzeresin, o yüzden... bilmeye hakkım var.
Penso que está a pensar pedir a minha filha em casamento e tenho o direito de saber.
Bütün paramı size vermeden önce, bunun ne için olduğunu bilmeye hakkım var, değil mi?
Antes de vos entregar todo o meu dinheiro, posso ao menos saber para o que é, não posso?
Bilmeye hakkım var.
Eu mereço saber.
Bakın, benim de bilmeye hakkım var.
Tenho o direito a saber.
Sanırım bilmeye hakkım var.
Tenho o direito de saber.
Açıkça görülüyor ki, herşeyi bilmiyorum, ama bilmeye hakkım var. Herkes gibi.
Claro que nao sei tudo, mas tenho o direito de saber, assim como todos têm.
- Bilmeye hakkım var.
- Quero saber.
Bilmeye hakkımız var.
Temos o direito de saber algo sobre ele.
Uzun lafın kısası, karşılıklı olarak birbirimizden neler beklediğimizi bilmeye hakkımız var. Birbirimizi tanımak açısından.
Resumindo, acho que tem o direito de saber o que esperar de mim... e eu, o direito de saber o que esperar de si.
Sanırım bir adamın hangi sebepten öleceğini bilmeye hakkı var.
Acho que um homem tem direito a saber por que vai morrer.
Bir adamı ölümü olabilecek bir göreve gönderiyorsak... nedenini bilmeye hakkı var sanırım.
Acho que se enviamos um homem para a sua possível morte, ele tem o direito de saber porquê.
Bunu bilmeye hakkım var.
Tenho o direito de saber.
- Bilmeye hakkımız var!
- As pessoas têm o direito de saber!
Nasıl bir işe girdiğimizi bilmeye hakkımız var.
- Lane! Temos o direito de saber no que nos estamos a meter.
Bilmeye hakkımız var.
Temos o direito de saber.
Bilmeye hakkımız var!
Vá lá, temos direito a saber o que se está a a passar!
Neler olduğunu bilmeye hakkımız var.
A imagem desapareceu. Não percebo!
Lafı dolandırmadan açık konuşacağım olayın özü bu gerçekten çok önemli bir soru. İnsanların bunu bilmeye hakkı var.
E sejamos bem claros, sem estar com quaisquer rodeios a questão essencial aqui é que se trata realmente de uma pergunta muito importante e as pessoas têm o direito a saber.
Ne olduğunu bilmeye hakkımız var.
Temos o direito de saber o que se passa.
Bu normal dışı duruma neyin neden olduğunu bilmeye hakkımız var.
Temos o direito de saber o que está a causar estas condições extremas.
- Bilmeye hakkım var.
- Tenho direito de saber.
Sanırım bilmeye hakkın var.
Suponho que tens o direito de saber.
Buradaki esas sorun, hastalarımızın bunu bilmeye hakkı var mı?
Resta decidir se os doentes têm o direito de saber.
- O zaman, sanırım, kızının tehlikeli bir radikal tarafından ayartıldığını bilmeye hakkı var.
Então acho que ele merece saber que a filha foi seduzida por um perigoso radical.
Ne için öldüğümü bilmeye hakkım var.
Um guerreiro Edeniano, leal ao seu reino.
Bir problem varsa bunu bilmeye benim de hakkım var.
É que, se houver algum problema, quero saber o que é.
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmek istemezsin 61
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmek istemezsin 61