English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bilmek istediğim

Bilmek istediğim translate Portuguese

804 parallel translation
Gerçekten bilmek istediğim, düğünün ne zaman olacağı, izin verirseniz.
O que eu quero saber é quando será o casamento, se não se importa.
Peki ama duvarın arka tarafında ne var? Bütün bilmek istediğim bu.
Mas que há do outro lado do muro?
Bilmek istediğim tek şey bu.
Apanharam-no? Só quero saber isso.
Asıl bilmek istediğim bu.
É isso que eu quero saber.
Bilmek istediğim bir şey var.
- Espera um momento. Quero fazer-te uma pergunta. - Qual?
Bilmek istediğim şudur.
O que eu quero saber é isto.
Tek bilmek istediğim erkek kardeşim, kız gelmek.
Quero saber quando o meu irmäo, ela chega.
Tek bilmek istediğim telsize ne olduğu.
Quero saber onde está o rádio.
- Tek bilmek istediğim bu.
- Isto é tudo o que queria saber.
Pekala, tüm bilmek istediğim buydu.
Bem, é tudo o que queria saber. Obrigado.
Asıl bilmek istediğim Carpenter konusunda bana niçin oyun oynadığın.
O principal que quero saber, é porque fez insinuações acerca do Carpenter.
Ama bilmek istediğim ; son müdür niye gömülüyor?
O que quero saber é por que estão a enterrar o último gerente?
Bilmek istediğim çok şey var.
Há tanto que quero saber.
Benim bilmek istediğim, hükümetin neden bir şey yapmadığı!
Porque é que o Governo não faz qualquer coisa? Isso é que eu gostava de saber.
Bilmek istediğim şeyi söyledin.
Você disse-me o que eu queria saber.
- Tamam, bilmek istediğim buydu.
- Está bem, era só o que queria saber.
Bütün bilmek istediğim benimle birlikte misin değil misin?
Só quero saber é se concordas comigo ou não.
Bilmek istediğim tek şey bu.
Só quero saber isso.
Tek bilmek istediğim şu : SD mi olacak, yoksa serçe mi?
Só quero saber se ele é S e M ou se é um canário?
Hayır, ben daha ilk gecede bilmek istediğim herşeyi öğrendim.
Fiquei a saber tudo o que quis na primeira noite.
- Tek bilmek istediğim buydu, sağ olun bayım.
- É tudo o que queria saber. Obrigado.
Bilmek istediğim de buydu Lepic.
Lepic, era só isso que eu queria saber.
Bilmek istediğim şey yemeği nereden bulduğu.
Onde consegue a comida?
Bilmek istediğim, neden bir sonuç çıkmadı?
O que eu quero saber é porque é que não resultou?
Bilmek istediğim şudur, Buraya geldiğinizden beri bu güne kadar o bebeği nasıl olur da hiç kimse görmemiş olur?
Porque é que ninguém viu o miúdo desde que você chegou?
Cebirden bile geçemedim ve mitolojiye de ilgim yok. Bilmek istediğim onunla gerçekten çalışacak mısın?
Não passei sequer a Álgebra, não quero saber da Mitologia, quero saber se vai mesmo trabalhar com ele.
Ama dinle, benim asıl bilmek istediğim şey Hana-ogi'nin de senin Mike'la çıktığın gibi çıktığı biri var mı?
Mas aquilo que eu realmente quero saber é se a Hana-ogi tem algum namorico, de vez em quando, como tu e o Mike?
Ayrılmadan bilmek istediğim tek bir şey var.
Mas antes de me ir embora, há... apenas uma coisa que eu quero saber.
Benim bilmek istediğim, senin yaşayacak cesaretin var mı?
A questão é saber se tu a tens para viver.
Bilmek istediğim de buydu.
É tudo o que quero saber.
Operatör, bilmek istediğim tek şey nerede olduğum.
Operadora. Operadora, veja. Tudo que quero saber é onde estou.
Özellikle bilmek istediğim, arada aracı var mıydı?
Estou particularmente interessado em saber... Havia sempre um "tampão" envolvido?
Belki nezaket de. Ama uzaktan geldim ve bilmek istediğim şeyler var.
Talvez até a cortesia, mas venho de longe e gostava de saber coisas.
Tek bilmek istediğim... Bilimin açıklamadığı bir yetenekle kimin öleceğini bildiğime inanmanız için ne gerekiyor.
Tudo que quero saber é... o que é preciso para perceberem que durante a fronte... obtive um talento que não se ensina nas aulas de ciência.
- Atlar hakkında bilmek istediğim hepsi bu.
- É tudo que quero saber sobre cavalos.
Bilmek istediğim...
Então o que eu quero saber...
Bilmek istediğim ise kime aitsin?
O que quero saber é... Com quem é que se pode contar?
Tek bilmek istediğim dün gece nerede olduğun.
Quero saber onde esteve ontem à noite.
Bilmek istediğim şu...
Mas a verdadeira questão é :
Bilmek istediğim bu.
É o que eu quero saber.
Bilmek istediğim buydu.
Era o que eu queria saber.
Bilmek istediğim bir şey var.
Há uma coisa que me interessa imenso saber.
Bilmek istediğim bir şey var, bayan.
Há uma coisa que gostaria de saber, menina.
Bilmek istediğim şeyleri kendim öğrenirim.
Mas o que eu quiser saber descubro por mim.
Benim de bilmek istediğim bu.
É isso que eu quero saber.
İlk bilmek istediğim bu deney başarılı oldu mu?
Primeiro, quero saber... A experiência foi bem sucedida?
Benim de bilmek istediğim bu.
- Bem, isso gostava eu de saber.
Tek bilmek istediğim neden yardım ettiğin.
Quero saber porque o ajudou.
Sen bana bilmek istediğim şeyi söylemeyebilirsin, ama o söyleyecektir.
O senhor pode não me dizer o que quero saber, mas ele dirá.
Tüm bilmek istedigim, emin olup olmadigin.
So quero saber se tens a certeza.
Bu arada bilmek istediğim bir şey var.
A propósito, eu gostaria de saber uma coisa!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]