English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bir bakar mısın

Bir bakar mısın translate Portuguese

735 parallel translation
Şuna bir bakar mısın?
Olhe isso. Olhe isso.
Dipte mavi çakıl mı var, bir bakar mısın acaba?
Estão a tirar calhaus azuis do fundo do mar?
Bir bakar mısın?
Examinaria?
Şu çello çalana bir bakar mısınız?
É horrível.
Efendim, şuraya bir bakar mısınız?
Olhe além, meu coronel.
Gittiğinden emin olmak için bir bakar mısınız?
Importa-se de ir ver, para ter a certeza que ele se foi embora?
Hey Jed, sol arka nala bir bakar mısın?
Jed, vê a ferradura da pata esquerda traseira, está bem?
Carol, bir bakar mısın?
Carol, podes ir ver se é verdade?
Klistron vericisi gözlem ünitesi için yaptığım montaja bir bakar mısınız?
Quer verificar a minha montagem para a unidade do monitor do transmissor klystron...
- Paul, gelip bir bakar mısın?
- Paul, podes vir dar uma olhadela?
Şunlara bir bakar mısın?
Já viste bem...?
Bir bakar mısınız?
Importa-se?
Kay, şuna bir bakar mısın?
Olha para isto, Kay!
Daha sonra gelir koliyi sorarım, Bay Joe. Daha önce ısmarladığım elbise geldi mi bir bakar mısın? Tamam.
Mais tarde peço ao Sr. Joe para vir buscar as caixas.
benimle aşağı gelip, bir bakar mısın?
Podes ir lá comigo para vermos os dois o que se passa?
Şuna bir bakar mısın?
Já viste uma coisa destas?
Hey, şuna bir bakar mısınız?
Olhem só para aquilo.
Carl, şu HVAC tahminlerine bir bakar mısın?
Carl, pode consultar os cálculos sobre o aquecimento e ventilação?
Bir dakikanız varsa, arabama bir bakar mısınız?
Se tiver tempo, pode dar uma olhadela ao meu carro?
Şu kaputun altına bir bakar mısın, kablo mu çıkmış ne.
Podes dar uma olhada no meu carro? Acho que tenho um fio solto.
Şu hoş yığınlara bir bakar mısın?
Olhe só para esta maravilha de verdinhas.
Şuna bir bakar mısın?
Olhem para aquilo?
- Neler yapabiliyorsun, bir bakar mısın?
- Veja o que pode fazer.
Ön cama da bir bakar mısınız lütfen?
Lava-me o pára-brisas?
Lütfen, bayım, çabucak bir bakar mısınız?
Por favor, senhor, dê uma olhada rápida
- Şu adama bir bakar mısınız?
- Mas topa-me Iá aquele gajo!
Oh, oh, bir bakar mısın şunlara!
Ena pá, olha para elas!
- Frank, şuna bir bakar mısın?
- Frank, podes verificar isto?
Vic paketi odasında unutmuş. Gidip bir bakar mısın?
A Vic deixou-o no quarto.
Lütfen buraya gelip şuna bir bakar mısınız?
Poderia vir aqui e dar uma olhadela nisto?
Kayıtları unutup sadece şu surata bir bakar mısınız?
Pode por os registos de lado e olhar para esta cara?
Bir dakikalığına benim yerime bakar mısın, Peder?
Quer tomar conta do campo da direita por mim, Padre?
Bu gece arada bir değneğime bakar mısın?
Será tão amável esta noite de olhar alguma vez para a batuta?
Babacık, bebek için temiz bir çocuk bezi var mı bakar mısın?
Pai querido, podias ver se há uma fralda seca para o bebé?
Verrico, Mondello, bir saniye bakar mısınız?
Verrico e Mondello, é só um instante, por favor.
Bir dakika bakar mısınız efendim?
Posso falar consigo?
"Nasıl?" "Bir komünistle mi?" dedi bölge rahibi. Bakar mısınız? 'İnsan'bile demedi.
Como o padre disse de um comunista, não disse homem, percebe...
Susie, tatlı bir kız olup kapıya bakar mısın?
Susie, sê uma querida e vai abrir a porta, sim?
# Bakar mısınız bayım? # # Bir piyano dükkânı aramaktayım #
Por favor, desde ontem que procuro sem sucesso
- Bir dakikalığına yerime bakar mısın?
Substitui-me por um minuto.
taze çilek, taze... işler ters gittiği zaman açıp ona doya doya bakarım... ve onu bir hazine gibi saklarım... bütün hayatım boyunca... bugün süt alacak mısınız?
quem quer morangos maduros? p'ra o poder ver quando quero e a vida me correr mal p'ra o guardar como um tesouro até quando eu morrer quem quer leite?
Arkamda bir sarışın varmış gibi kendimi hazırlayıp..... kendimi yakışıklı ve harika hissettiğim zaman dönüp bakarım aynaya!
Vou me aprumar... para jogar o charme em uma bela dona loirona. E quando eu estiver pronto, eu me viro!
- Bir kez bakar mısın?
- Faça pelo menos um exame, sim?
Çavuş, acaba buralarda dolaşıp, daha başka fiziksel kanıt, işimize yarayabilecek bir şey bulunup bulunmadığına bakar mısın?
Sargento, será que pode ficar por aqui à procura de mais provas físicas, algo que nos possa ajudar.
Bir kez, sadece bir kez benim kim olduğuma bakar mısın?
Uma vez, só uma vez, poderia ver-me como de verdade sou?
Bu laf hep işe yarar tok bir sesle "Garson, bakar mısın lütfen" dediğimde "lütfen" den dolayı ilgilenirler, aksi takdirde içkine tükürüyorlar.
Assim, eles vêm sempre, com o "Caro garçom". Os trato bem, e eles não nos cospem na bebida.
Bayanlar ve baylar, bir dakika buraya bakar mısınız?
Peço a vossa atenção, por favor, senhoras e senhores?
Teşekkürler. Bir dakika bakar mısınız lütfen?
Posso ter a vossa atenção, por favor?
- Bana bir iyilik yapıp, şunlara bakar mısın?
- Faça-me o favor de examinar isto.
Bir dakika bakar mısın?
Snowman, tem um minuto?
Bir bakar mısın?
Nenhum desses telefones fizeram chamadas desde a festa de ontem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]