Bir baksana translate Portuguese
2,474 parallel translation
Şu hâline bir baksana.
Quer dizer, olha para ti.
Şuna bir baksana, senden bahsediyor değil mi?
- Vê isto. Não é sobre ti?
Sam, sen de bir baksana.
Sam, preciso dos teus olhos.
Onu dinlesene, bir baksana.
- Ouve-a, ouve-a. Olha para ela.
- Kendine bir baksana.
Olha para ti.
Bir baksana şuna...
Vejam só...
Üst baş, yiyecek bulabilecek misin bir baksana, bir de acele et, hemen gitmeliyiz.
Porque não vais ver se encontras algumas roupas. Vê se encontras um pouco de comida, e rápido, porque temos de sair daqui.
Ben, herkesin tipiyim. Bana bir baksana.
Faço o tipo de qualquer pessoa.
Etrafına bir baksana.
- Basta olhares à tua volta.
Etrafına bir baksana.
Olha à nossa volta.
ATAT'ı araştır demiştin ya şuna bir baksana.
Estive a investigar a ATAT, como tinhas pedido. Lê isto.
Ona bir baksana.
- Olha para ele.
Şu sevimli vampir hemşireye bir baksana.
Olha uma enfermeira vampira.
Dostum, bana bir baksana.
Olha para mim.
Bana bir baksana.
Olhe para mim.
Bir baksana. Hepsi burada.
Estão todas aqui.
Evet, yani şuna bir baksana.
Sim, ele... Quer dizer, olha para ele...
Kanka, şuna bir baksana.
Meu, é melhor dar uma olhadela nisto.
Baksana bir bana.
Olha para mim.
Telefonuna baksana. Bir şey gönderdim.
Hei, vê o teu telemóvel, acabei de te mandar uma coisa.
Baksana upuzun bir şey bu.
Uma avestruz.
Sence senin için arkadaşlarımdan bir şey ister miyim? Baksana, bu yarısı bile değil.
Achas que falava com os meus colegas por ti?
Baksana, ceketimin altında bir sürü kazıkla dolaşmak çok tuhaf geliyor.
Sabes, sinto-me estranho a andar por aí com estacas de madeira debaixo do meu casaco.
Hadi ama... Şu partiye baksana bir...
Vem, a festa está muito boa!
Bir baksana.
Olha para ela.
İhtiyar, baksana bir.
Meu velho.
İhtiyar, baksana bir.
Velho.
Bir baksana ne var...
Dá uma olhadela e vê o que...
Kendine bir baksana.
Olha para ti.
- Bir dakika bana baksana.
Olhe para mim...
Baksana, eski bir arkadaş dedi ki Stan Larsen zamanında çete işlerine bulaşmış.
Olha-me esta. Um velho amigo meu disse que o Stan Larsen costumava trabalhar para a máfia polaca.
Baksana bizde bir anormallik var.
Sabes... há algo de errado connosco.
Baksana, kuş bu iyi bir antrenman.
Ó pássaro, isto é bom para a prática.
Baksana, boş bir vaktinde beni bul.
Vem ter comigo quando tiveres um tempinho.
Baksana... Hyun Woo'nun hortumu kopunca acaba garip bir şey -
Quando... quando o Hyeon-Woo teve o... acidente.
Baksana, ben bir sürü şey daha düşünüyorum.
Sabes uma coisa? Eu penso sobre muitas coisas.
Baksana, beyin nasıl bir şey?
Qual é o aspecto dos miolos?
- Baksana E kendini büyük bir üzüntüden ve para kaybından kurtarıyorsun.
Ouve, E, estás a poupar muitas dores de cabeça e muito dinheiro.
Baksana geçen bunca yıl zarfında yastık altına epey bir para istifi yapmışsındır...
Então, ouve... Suponho que, com o passar dos anos, tenhas conseguido arranjar um bom pé de meia.
Şuna baksana Kasper. Bu bir felaket.
Isto é um desastre.
Baksana, Cathy evimde mutlu bir aile var.
Olha, Cathy, uma família feliz em minha casa.
Baksana, anlamadığım bir şey var.
É isso que não percebo.
Baksana bir fotoğrafımızı çekebilir misin?
Importas-te de nos tirar uma foto? Sim, claro.
Baksana, bir iyilik yapabilir misin?
Fazes-me um favor?
Of, baksana başka bir kuzeyli komedyen tarafından geçilmişim.
Ah, olha só, eu perdi de um outro humorista do norte.
Baksana, hemen bir arkadaş edindi bile.
Olha... ele até já fez um amigo.
- Baksana, bana da bir kopya gönder eski asistanıma iletirim ben de.
- Sabes que mais? Envia-me uma cópia. Vou dá-lo à minha antiga assistente.
Baksana bir.
Olha para isto.
Baksana Bill, bir sorum var.
Bill, tenho uma pergunta.
Bize baksana, Panthro, bir süre sonra tüm krallığı yöneteceğiz.
Olha para nós, Panthro, em breve governamos todo este reino.
İyi bir adam olduğu ortada baksana, buradaki insanlar onun şerefine içiyorlar.
Obviamente, ele é um... ele é um bom rapaz... toda esta gente a beber em homenagem a ele.
baksana 1623
baksana bana 20
baksana ona 16
baksana şuna 69
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
baksana bana 20
baksana ona 16
baksana şuna 69
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir b 23
bir bakarım 16
bir bakın 70
bir bakıma evet 17
bir bak bakalım 22
bir bakayım 536
bir balık 18
bir bakıma öyle 27
bir bira daha 17
bir bira ister misin 16
bir bakarım 16
bir bakın 70
bir bakıma evet 17
bir bak bakalım 22
bir bakayım 536
bir balık 18
bir bakıma öyle 27
bir bira daha 17
bir bira ister misin 16